"iş yerinde" - Traduction Turc en Arabe

    • في العمل
        
    • مكان العمل
        
    • فى العمل
        
    • مكان عملك
        
    • مكان عمل
        
    • مكان عمله
        
    • أثناء العمل
        
    • بمكان العمل
        
    • في عمله
        
    • في عملها
        
    • وفي العمل
        
    • في سوق العمل
        
    İş yerinde performans ve memnuniyeti aynı anda iyileştirirsiniz, çünkü her iki karmaşıklığa da mani olan temel nedeni kaldırdınız. TED و في نفس الوقت سوف تحسّن الأداء و الرضا في العمل لأنك قد أزلت السبب الرئيسي الذي يعطل تعقيدات الاثنين.
    İş yerinde düşüp belini yaraladığı için onun çok ağrısı oluyordu. Open Subtitles حسنا لقد كان متأذيا جدا عندما سقط وكسر ظهره في العمل
    O zaman neden geceni gündüzünü benim erkek arkadaşımla iş yerinde geçiriyorsun? Open Subtitles لِمَ تقضين كل أيامكِ وكل لياليك في العمل مع رفيقي؟ اوه ..
    Bir yanda, iş yerinde çocuk yuvalarının olması harika ve parlak bir fikir. TED من ناحية تضع ميزه رعاية الأطفال في مكان العمل وهو أمرٌ رائع ومستنير.
    Nancy tek bir şey söyledi Charlie'nin iş yerinde bir şeye morali bozulmuş. Open Subtitles اتعلم؟ لقد قالت نانسى امر واحد لقد كان تشارلى متضايق بسبب شىء ما فى العمل ألديك فكرة عما يمكن ان يكون؟
    Bu sırada, Marshall da iş yerinde mücadelesine devam ediyordu. Open Subtitles في هذه الاثناء ، لا يزال مارشال يكافح في العمل.
    İş yerinde paranın kaybolduğu ve onun suçlandığı ortaya çıktı. Open Subtitles تبين لي أن مالاَ مفقوداَ في العمل وهو الملام عليه
    Bazı insanlar iş yerinde bir şeyler düşünürken karalama yaparlar. Open Subtitles بعض الناس يخربشون في العمل ، عندما يكون يفكر بشيء
    Şimdi, yöneticiler ve patronlar genelde iş yerindeki gerçek rahatsız edicilerin Facebook, Twitter, Youtube ve diğer web sitelerinin olduğunu düşünürler. Ve aslında, biraz daha ileri gidip bunları iş yerinde yasaklarlar. TED الآن , المديرين وأصحاب العمل كثيرا ما تعتقد أن الاضطرابات الحقيقية في العمل بسبب أشياء مثل الفيسبوك وتويتر ويوتيوب وغيرها من المواقع. في واقع الأمر , ان الأمر سينتهي بحظرها في العمل.
    Ve bu yüzden iş yerinde iş yapılmıyor, Y&T'ler yüzünden. TED و هذا هو سبب عدم إنجاز الأشياء في العمل انها بسبب الميم و الميم.
    Bu alışkanlığınız, bu zihinsel alışkanlığınız iş yerinde her şeyi değiştirir. TED الحصول على هذه العادة، هذه العادة الذهنية، تغير كل شئ في العمل.
    Ancak iş yerinde daha fazla özel alana, daha fazla özgürlüğe ve daha fazla özerkliğe ihtiyacımız var. Okullar da aynı şekilde. TED ولكن نحتاج حقا حرية أكثر و خصوصية أكثر وتفرد أكثر في العمل. وذات الأمر في المدارس.
    50 yaşında bir iş adamı artık iş yerinde iş arkadaşları yokmuş gibi hissettiğinden yakındı. TED رجل أعمال في الخمسين من عمره اشتكى لي أنه يحس أنه لم يعد لديه زملاء في العمل.
    İş yerinde pek çok ikinci televizyon vardır, değer yaratmazlar, sadece işlevsiz bir kendine yeterlilik sağlarlar. TED هناك الكثير من أجهزة التلفاز الثانية في العمل التي لا تضيف أي قيمة، هي فقط تؤدي إلى اكتفاء ذاتي معيوب.
    Los Angeles'ta acil servislere gidip gelmektense ailesiyle ve iş yerinde daha fazla zaman geçiriyordu. TED لقد كانت تقضي معظم وقتها في العمل ومع عائلتها وتقضي وقتًا أقل متنقلة ذهابًا وإيابًا بين غرف الطوارئ ولوس أنجلوس
    İşte bu durum verimliliği öldüren, insanların iş yerinde acı çekmesine neden olan şey. TED وهذا هو ما يقتل الإنتاجية، وما يجعل الناس تعاني في العمل.
    Erkekler ve kadınlar iş yerinde gözyaşı akıttıklarında cezalandırılırlar. TED يُعاقب كل من الرجال والنساء في العمل عندما يذرفون الدموع.
    iş ile ilgili konuşacağım, özellikle neden insanlar iş yerinde iş yapmak istemiyor, ki bu hepimizde olan bir problem. TED سأتحدث عن العمل بالتحديد : لماذا لا يستطيع الناس إنجاز العمل , في مكان العمل مشكله نعاني منها جميعا
    Jeff sana bahsetti mi bilmiyorum ama iş yerinde terfi aldım. Open Subtitles لا اعرف ان اخبرك جيف لكن لتعرف لقد حصلت على ترقية فى العمل احسنتِ , ماذا استخدمت لنقع اللحم ؟
    Entellektüel bir hırsızın yeni iş yerinde duvara asabileceği en iyi hatırlatıcı. Open Subtitles تذكير لطيف للسرقة الفكرية لتعليقها في مكان عملك الجديد
    Üçüncü olarak, USC Hukuk Fakültesi'nde, son derece destekleyici bir iş yerinde çalışıyorum. TED و ثالثاً أعمل في مكان عمل داعم في كلية الحقوق في جنوب كالفورنيا
    Ki mailde işini düzgün yapan bir uşağın sorumluluğundaki kişinin, iş yerinde eşlik etmesi gerektiğini açıklamış. Open Subtitles لأنه أوضح بأنه ذلك هو عمل الخادم الصحيح مرافقه اينما كان مكان عمله
    Dediğim gibi, iş yerinde mastürbasyon yapmak hoşuma gitmiyor. Open Subtitles قلت لك, لا أريد الإستمناء فى المرحاض أثناء العمل لا
    Mümküse iş yerinde göstermek isterim. Open Subtitles أفضل أن أريك إياه بمكان العمل, إن لم يزعجك ذلك. حسناً.
    Evinde, iş yerinde ya da yoldayken öldürebilirsin. Open Subtitles ‫اقتله إما في منزله أو في عمله ‫أو في طريقه إلى العمل
    Böyle şeyleri iş yerinde tuttuğunu sanmıyorum. Open Subtitles أشك أنّها ستحتفظ بذلك النوع من الأشياء في عملها.
    Bu oldukça önemli bir soru çünkü tarihte ilk kez iş yerinde, istemeden de olsa, beş kuşağı bir arada görüyoruz. TED هذا سؤال مهم جدًّا، لأنه ولأول مرة، لدينا خمسة أجيال في سوق العمل في نفس الوقت، وبدون تعمد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus