Çümkü, biliyorsun işimden ayrıldım, o yüzden... tüm gün burada bekleyebilirim. | Open Subtitles | لانه تعرف, لقد استقلت من وظيفتي, لذالك استطيع الإنتظار طوال اليوم |
Seninle buraya gelebilmek için nelerden vazgeçtiğimi biliyorsun İşimden,arkadaşlarımdan ayrıldım. | Open Subtitles | تخلّيت عن كلّ شيء لأجيء هنا معك، تركت وظيفتي وأصدقائي. |
Aslında geçen yıl bu alanda bir şirket kurmak amacıyla işimden ayrıldım. | TED | وفي الواقع تركت وظيفتي العام الماضي لتأسيس شركة في هذا المجال. |
İşimden rant sağlayıp, karşılığında hiçbir şey vermeyenlerin kaprisleriyle inşaatım biçimsizleştirildi. | Open Subtitles | ومبناى تم تشويهه تبعاً لأهواء الأخرين الذين حققوا المنافع من وراء عملى ولم يعطونى شيأً فى المقابل |
Bildiğin gibi, burada işimden daha fazla tehlikede olan şeyler de var. | Open Subtitles | هناك أكثر من ذلك على المحك هنا أكثر من مجرد وظيفتى, أتفهمين؟ |
Bu yüzden, eğitimime devam ettim, bana iş vermeyi kabul eden birini buldum ve İyiliksevenlerdeki gönüllü işimden çok keyif aldım | TED | لذا لحقت بتعليمي ووجدت شخصاً تمكنت من اقناعه لإعطائي وظيفة وقد استمتعت بعملي التطوعي في السامريون |
Uzay-Havacılık sektöründeydim, ve işimden buraya transfer oldum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أعمل في الفضاء وبعدها طردتُ من وظيفتي. |
Dedim ki Federal İletişim Komisyonuna gideceğim ve işimden kamu yayın lisansı sahibi olan sizin tarafınızdan kovulduğumu bildireceğim yayında halka yalan söylemeyi red ettiğim için. | Open Subtitles | وسأقدم تقريرا بأنني طردت من وظيفتي بواسطتك الترخيص لتلك الموجات الهوائية العامّة لأنني رفضت الكذب على الناس على الهواء. |
Eğer istersen işimden istifa ederim ve bir karton kutuda yaşarız. | Open Subtitles | وإذا كنتي تريدين يمكنني أن أستقيل من وظيفتي ونعيش في منزل متنقل |
İşimden, evliliğimden. Sadece onunla olma ihtimali için. | Open Subtitles | وظيفتي , وزواجي فقط لتتاح ليّ الفرصة وأكون معها |
Ve yeni işimden dolayı mali bakımdan çok iyi bir durumdayız. | Open Subtitles | وبسبب وظيفتي الجديدة نحن في محل قوة مالياً |
İşimden nefret ediyorum ve sizler de benim evimde kaldığınız için bana borçlusunuz. | Open Subtitles | واني أكرة وظيفتي , وأنتم تعيشون في منزلي لذاأنتتدينونلي. |
Böyle bir kararın beni işimden edebileceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تُدرك بأن هذا النوع من القرارات يُمْكِنُ أَنْ يُكلّفَني وظيفتي |
Ve bazen de aptal gibi CIA'deki işimden söz ederdim. | Open Subtitles | وأحياناً,بحماقة, حول عملى فى وكالة المخابرات المركزية. |
İşimden dolayı fazla vakit geçiremedik. | Open Subtitles | نحن لم نجلس معاً وقتاً كثيراً , وهذا بسبب طبيعة عملى , وكل هذا |
Hepsi senin suçun. On dakika içinde beni geri götürmezsen, işimden olacağım." | Open Subtitles | إن لم ترجعنى خلال عشرة دقائق سأفقد وظيفتى |
Ayakkabı satıcısıydım. Ama işimden memnun değildim. | Open Subtitles | كنت بائع أحذية، ولكني لم أكن مسروراً بعملي |
Çünkü onlara bakıp duruyorum... ve korkunç şekilde işimden geri kalmaya başladım. | Open Subtitles | لقد تخلفت كثيراً عن أعمالي الورقية كما ترين |
İşimden, proje hazırlamaktan ve çizimlerimin başarıya ulaşamayacağından endişe etmekten bıktım. | Open Subtitles | لقد ضقت ذرعا من عملي بتصميم الأشياء والخوف من عدم نجاحها |
Hey, şapkamı kafamdan bir kez çıkartmana izin verdim, vato... ama seni sopalamadan önce s.ktiğiminin suratını işimden uzak tut süt çocuğu. | Open Subtitles | لقد تركتك تسقط قبعتي من على رأسي مرة من الأفضل لك ألا تتدخل في شؤوني مرة ثانية أيها الخنيث الأبيض |
Bakın benim o toplantıya gitmem lazım, yoksa ben işimden sizde hayat düzeninizden olacaksınız. | Open Subtitles | اسمعوا أنا لازم ارزح الاجتماع و لا راح افقد شغلي ونفقد اسلوب حياتنا |
Üzgünüm, işimden konuşmayı sevmem. | Open Subtitles | أنا لا أَحْبُّ مُنَاقَشَة عملِي. |
Biliyorsun, Okuldaki işimden ayrıldım. - İyi olmuş. | Open Subtitles | أتعلم، لقد استقلت عن عملي في المدرسة إلى الأبد. |
Döndüğümde hâlâ beni işimden etmek istiyorsan, kavgaya hazırlıklı ol. | Open Subtitles | وعندما أعود , إذا كنت لازالت ترغب بعملى كن مستعداً للمواجهة |
Aslına bakarsan, işimden atılmamak için patronumla yattım. | Open Subtitles | قاسي لقد كان علي النوم مع رئيستي للإحتفاظ بوظيفتي |
- Bunun yüzünden işimden olabilirim. | Open Subtitles | بأمكاني أن أُطرد بسبب هذا .. كانت تلميذه منذ 15 سنه مضت |
Bakımevindeki işimden kovulup eve döndüm ki karımı en iyi arkadaşımın üstünde buldum. | Open Subtitles | بإمكانك أن تقولي ذلك , لقد طُردت من عملي في الملجأ ثم عدت للمنزل لأجد زوجتي تضاجع أعز أصدقائي |
Onun harika bir şey olduğunu. Ve şimdi işimden olacağım. | Open Subtitles | إنها فاتنة و الآن إنها سوف تتسبب في طردي |