"iki saatten" - Traduction Turc en Arabe

    • من ساعتين
        
    • مِنْ ساعتين
        
    • من ساعتان
        
    Bu da bir sabah ben, 18 kiloluk sırt çantasıyla 12 kilometre doğa yürüyüşü yapmıştık, iki saatten daha az bir sürede. TED هذا أنا في صباح ذات يوم، عندما قطعنا مسافة سبعة أميال ونصف حاملين حقيبة ظهر وزنها 40 رطلا في أقل من ساعتين.
    O nedenle, konteyner gemileri üzerinde çalışan çoğu denizcinin limanda genellikle iki saatten az bir zamanı olur. TED معظم البحارة الذين يعملون الآن في سفن حاويات غالباً ما يكونون على الميناء لأقل من ساعتين في المرة الواحدة.
    İki ay boyunca, dış dünyayla karşılıklı olarak... ...iki saatten az iletişim kurabildik. TED لدينا أقل من ساعتين طريقتان للتواصل مع العالم الخارجي في شهرين.
    California çok uzakta ve benim kesinlikle iki saatten fazla dışarıda olmamam gerek. Open Subtitles الطريق طويل إلى كاليفورنيا بالتأكيد لا يمكنني الإبتعاد لأكثر من ساعتين
    Seninle birlikte iki saatten fazla zaman geçirebilmek isterdim. Open Subtitles اتمني لو استطيع اني اقضي معك اكثر من ساعتين
    Arkadaşlarımın temin edeceği sahte belgeler kullanılarak, ...iki saatten daha kısa sürede ülke dışına çıkacaklar. Open Subtitles باستخدام وثائق مزورة، تم توفيره من قبل شركاء لهم. سيكونون في خارج البلاد في ظرف أقل من ساعتين.
    Bu iki saatten fazla orada tutulursa bir insanı öldürebilir. Open Subtitles هذا يمكن أن يقتل شخص إذا بقي لأكثر من ساعتين متواصلتين
    Kahveye ihtiyacım yok. Gece iki saatten fazla uyumalıyım Open Subtitles لا أحتاج الى القهوة , بل أحتاج الى اكثر من ساعتين من النوم
    Dokuz aydır, iki saatten fazla uyumamıştır. Open Subtitles إنه لم ينم أكثر من ساعتين خلال تسعة شهور
    Unutma, iki saatten fazla süredir seninle konuşmadığı için bir açıklama bekleyecektir. Open Subtitles تذكر, سوف تحتاج لتفسير لعدم سماعه منك منذ أكثر من ساعتين
    Kocanın teslimat için iki saatten az vakti var. Open Subtitles زوجك لديه أقل من ساعتين لينهي ما كلفته به
    İki saatten kısa bir süre içinde bu hastalardan bir tanesi hastaneden ağrı kesicilere bağımlı olduğu gerekçesiyle atılacak. Open Subtitles في أقل من ساعتين أحد هؤلاء الثلاثة سيتم إخراجه من المستشفى لأنه يزيف الألم ليحصل على مخدرات
    İki saatten az bir süremiz var. Mutlaka bu uçuşu yapmalıyım. Open Subtitles لدينا اقل من ساعتين ، عليّ أن أقوم بالرحلة
    İki saatten fazla geç kalmanın çok önemi var. Open Subtitles إنها صفقة كبيرة عندما تتأخرين أكثر من ساعتين
    Ah üzgünüm, iki saatten kısa uçuşlarda, yemek vermiyoruz. Open Subtitles اوه، أنا آسفة, ليس هناك أية وجبة على الرحلات أقل من ساعتين.
    İki saatten az vaktin var. Ondan sonra Cezaevleri Müdürlüğü'ne hesap vermeyi göze alıyorum. Open Subtitles لديك أقل من ساعتين الآن، بعد ذلك سأخاطر مع مجلس إدارة السجن.
    Ayın doğuşuna iki saatten daha az süre kaldı! Open Subtitles بقي أقل من ساعتين على طلوع القمر من الآن
    FTL'e geri dönmemize iki saatten az kaldı. Open Subtitles فى أقل من ساعتين قبل أن نقفز الى المسار الضوئى
    Kurulumun füzeyi kaldırmasına iki saatten az kaldı. Open Subtitles ذاك الموقعُ أدنى من ساعتين على إطلاقِ صاروخ
    Şimdi patlamaya iki saatten az kaldı. Open Subtitles الوقت حتى التفجيرِ أصبح الآن أقل مِنْ ساعتين.
    Bu kadar çok ajanla bir katı iki saatten daha kısa sürede ararlar. Open Subtitles مع هذا العدد الكبير من العُملاء، سيخلون كل الطوابق خلال أقلِ من ساعتان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus