Bu şey başladığından beri ilk kez iletişime geçtiğimiz insan sensin. | Open Subtitles | انت اول شخص نتمكن من التواصل معه منذ بدء كل شيء |
Yönetimden kimseyle işle alakalı olarak iletişime geçemeyeceğini ve Batı Kanadı'na veya EEOB'ye girmenin kanunen yasak olduğunu hatırlatmalıyım. | Open Subtitles | حسنا. أَحتاجُ لتَذكيرك بأنك لا تَستطيعُ التواصل مع أي شخص له علاقة بَالعملِ مِنْ هذه الإدارةِ وأنت محرّم بالقانونِ |
Sormak istediğim ikinci soru ise daha basit, Diyelim ki örnek olarak vefat etmiş olan kayınpederimin ruhu ile iletişime geçmelerini istedim. | TED | السؤال الثاني الذي أود أن أسأل، بسيط إلى حد ما. لنفترض انني اطلب منهم الاتصال بروح حماي المتوفى ، على سبيل المثال. |
ve halen annem ve babamla seyrek de olsa iletişime geçiyorum. | TED | ت. د. : ومازلت على اتصال بامي وابي، وإن كان نادرا. |
Gözünü ve kulağını dört açman ve bizimle iletişime geçmen bekleniyor. | Open Subtitles | من المتوقع أنكِ ستفتحين عينيكي و أذنك جيداً وتعاودين الإتصال بنا |
Gayri reşitlerle genellikle yasal arabuluculuk ile iletişime geçiyorlar ama... | Open Subtitles | إنهم يفضلون التواصل مع القصر ..عبر الوساطة القانونية المعتادة، ولكن |
Kurbanlarıyla iletişime geçmesi onların ölüp ölmeyeceklerini belirlemesi için son aşama. | Open Subtitles | هذا التواصل مع الضحايا هو الخطوة النهائية للتقرير إن كانوا سيموتون |
Benimle iletişime geçmeye ya da bir mesaj göndermeye çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنها تحاول التواصل معي بإرسال رسالة أو شيئاً من هذا القبيل |
Zavallı Jonathan, karısı yakınlarda öldü ama hâlâ onunla iletişime geçmeye çalışıyor. | Open Subtitles | المسكين جوناثان, لقد ماتت زوجته مؤخراً و هو يحاول بيأس الاتصال بها |
2149 ile bir daha iletişime geçtiğinizde iletmem gereken bir mesaj var. | Open Subtitles | بالمرة المقبلة التي تستطيعين فيها الاتصال بعام 2149، فأريدكِ أن توصلي رسالة. |
Bana, yardıma ihtiyacım olduğunda iletişime geçeceğim Jedi'ın sen olduğu söylendi. | Open Subtitles | لقد تم اخباري اذا احتجت مساعدة , سوف تكوني وسيلة الاتصال |
Çok şaşırdım ve ona, kızın radikal dini bir liderle iletişime geçip geçmediğini sordum. | TED | وكنت مندهشة حقًا وسألته، هل كانت على اتصال بقائد جماعة متعصبة؟ |
Bazı evraklar göndermek için iletişime geçeceğiz. | Open Subtitles | سنكون على اتصال سنرسل بعض المعاملات الورقية |
Müvekkillerinin herhangi biri benimle iletişime geçmek isterse numaram burada. | Open Subtitles | الآن إذا أراد أحد موكليك الإتصال بي ها هو رقمي. |
Bu kişilerin hepsiyle iletişime geçeceğiz ve bu şeyi içmelerine engel olacağız. | Open Subtitles | حسنٌ، علينا الإتصال بجميع هؤلاء الناس ونقنعهم بالتوقف عن شرب هذهِ الأشياء |
Diğer tarafa geçenlerin kendileri ile iletişime geçmek isteyenler konusunda seçici olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت إن الذين عبروا كانوا يختارون الشخص الذي يتصل بهم. |
Artık bir medyum çağırmanın vakti gelmişti, istekli bir ruh, Binder'in özlediği ve sevdiği merhumlarıyla iletişime geçmesini sağlayabilirdi. | Open Subtitles | لتر وكان الوقت الآن ل جلب المتوسطة , روح على استعداد تسمح بيندر للتواصل مع الشعب الذي غاب وأحب. |
Hislerimle daha fazla iletişime geçmemi söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت من أخبرتني أنه علي أن أتواصل أكثر مع مشاعري |
Bay Cooper, en son ne zaman Delilah ile iletişime geçtiniz? | Open Subtitles | سيد كوبر ، متى أخر مرة كان لك إتصال بدليلة ؟ |
Eğer hala hayattaysa neden şimdiye kadar birileriyle iletişime geçmedi? | Open Subtitles | ألا يفترض بأنه إتصل بشخص ما، الآن، لو أنه ما زال على قيد الحياة؟ هناك غرفة أمان |
Burada aslında göreceğimiz, esas olarak, insanların düzenli bir şekilde en samimi çevresiyle, beş, altı, yedi kişiyle iletişime geçtiğidir. | TED | ما سنراه في الواقع هو أنه، في الأساس، يتواصل الناس بصورة منتظمة عبر خمسة، ستة، سبعة، من أكثر الأسافير إلفةً. |
Kız arkadaşınla iletişime girmemek için beni araç olarak kullanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تستغلّني لكي لا تتواصل مع صديقتك الحميمة. |
Dünya ile irtibata geçme biçimimizde, birbirimizle iletişime geçme biçimimizde... | Open Subtitles | كيف نندمج في العالم ، كيف نتواصل مع بعضنا البعض |
Kendi acılarını, çaresizliklerini, utançlarını paylaşmak isteyen binlerce kadın benimle iletişime geçti. | TED | الآلاف من السيدات بدأن بالإتصال بي لمشاركة قصصهم من الألم والمعاناة والعار. |
Asgard ile iletişime geçmemizi öneriyorum. Belki onlar yardım edebilir. | Open Subtitles | أوصي بأننا يجب أن نتصل بالأسغارد ربما يمكنهم أن يساعدو |
Böylece İskoçya'da kişiselleştirilmiş bilgisayar sesleri yaratan bir şirketle iletişime geçtik. | TED | لذا تواصلت مع شركة في استكلندا والتي تصنع اصوات كمبيوتر خاصة |