"ince bir" - Traduction Turc en Arabe

    • رفيع
        
    • رقيقة من
        
    • رفيعة
        
    • ضيق بلا شبكة
        
    • طبقة خفيفة من
        
    • عبارة عن طبقة خفيفة
        
    Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Open Subtitles ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره
    Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Open Subtitles ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره
    Yaşam ve ölüm arasında, ikisini birbirine bağlayan ince bir çizgi dışında hiçbir ayrım yoktur. TED لا يوجد فصل بين الحياة والموت يوجد فقط خيط رفيع يربط بين الاثنين.
    Demek ki bomba çinko kaplı çelikten ince bir kaptaydı. Open Subtitles إذاً كان القنبلة موضوعة في حاوية رقيقة من الفولاذ المجلفن
    Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. TED عندما تفكر بالفعل في ذلك، فنحن نوعًا ما مثل أكياس السوائل وبعض الأنسجة الغريبة محاطة بطبقة رفيعة من الجلد.
    İnce bir ipte yürüyorum Büyük umutlarım var Open Subtitles *أمشي على حبل ضيق بلا شبكة* *ولدي آمال عريضة*
    Bir şairin sanatı örümcek ağı kadar sağlam ve ince bir şeye bağlıdır. Open Subtitles إن موهبة الشاعر تستند على شئ رفيع و رقيق مثل خيوط العناكب
    Bu boyutta bir transistör ve enerji çıkışı olsa ve yeterince ince bir tel, onarabilir misiniz? Open Subtitles لو لديك ترانزيزتور فى هذا الحجم و مصدر طاقه و سلك رفيع كفايه , يكنك ان تصلحه ؟
    Ama unutmayalım ki iyi oynamakla abartmak arasında ince bir çizgi var. Open Subtitles لكن دعنا نتذكر أن هناك خط رفيع بين التمثيل الجيد والسيء
    Bir adamın cinayetle suçlanmasıyla kahraman olması arasında bazen çok ince bir çizgi vardır. Open Subtitles سواء الرجل اتهم بالقتل أو ظهر كبطل أحيانآ يكون هناك خط رفيع جدآ
    -Bakın efendim, biliyorum ince bir çizgi var. -Hayır yaptığın hata bu değildi. Open Subtitles أعرف بأن هناك خيط رفيع بين الغرور وإطاعة الأوامر
    Fakat sonra pislik herifin teki ile Yılın Babası arasında ince bir çizgi olduğunu fark ettim. Open Subtitles لكني أدركت أن هنـاك خط رفيع بين السيّء و أحسن أب في العــام
    Bugünlerde polisle hırsız arasında ince bir çizgi var. Open Subtitles هناك خط رفيع بين الشرطي واللص هذه الايام
    Ve ne kadar çok şey görürsen, arada çok ince bir çizgi... olduğunu daha iyi anlarsın. Open Subtitles ولكن كلما رأيتم أكثر كلما علمتم أكثر صغير جداً خيط رفيع صغير جداً يمكنكم أن تجدوا في كل قضيه
    Kocaman bir tüp yetine yarı iletken ince bir katman halinde ve bir gama detektörü işlevi görüyor. TED انه ليس مكون من الكثير من الاسلاك ولكن من طبقة رقيقة من مادة أشباه الموصلات التي هي بمثابة كاشف لأشعة جاما
    İlk aşamada korneanın önünden ince bir tabaka ayrılır. TED الخطوة الأولى هي فصل شريحة رقيقة من مقدمة القرنية.
    İnce bir parça çıkar ve bu bebeklerin içinde ne olup bittiğini gör. Open Subtitles نأخذ شريحة رقيقة من هذه و نرى ماذا يحدث داخلها
    Bu benim kulak zarım,ince bir deri kulak kanalı boyunca gerilmiştir. Open Subtitles هذه طبلة أذني ،قشرة رفيعة ممتدة بإحكام داخل قناة الأذن
    Patlayıcı nota bağlanmış ince bir iplik var. Open Subtitles هناك خيوط رفيعة مربوطة بالأوراق المتفجرة
    İnce bir ipte yürüyorum Büyük umutlarım var Open Subtitles *أمشي على حبل ضيق بلا شبكة* *ولدي آمال عريضة*
    İnce bir ipte yürüyorum Büyük umutlarım var Open Subtitles *أمشي على حبل ضيق بلا شبكة* *ولدي آمال عريضة*
    Onun ve bizim aramızdaki tek şey ince bir kumaş Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يعزله عنا هو طبقة خفيفة من الغبردين.
    Atmosfere, ince bir kat cila, dendiğini duymuştuk. TED سمعنا بأن طبقة الغلاف الجوي هي عبارة عن طبقة خفيفة من الطلاء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus