Ama unutmayalım ki iyi oynamakla abartmak arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | لكن دعنا نتذكر أن هناك خط رفيع بين التمثيل الجيد والسيء |
Bir adamın cinayetle suçlanmasıyla kahraman olması arasında bazen çok ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | سواء الرجل اتهم بالقتل أو ظهر كبطل أحيانآ يكون هناك خط رفيع جدآ |
Fakat sonra pislik herifin teki ile Yılın Babası arasında ince bir çizgi olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لكني أدركت أن هنـاك خط رفيع بين السيّء و أحسن أب في العــام |
Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره |
Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره |
Yaşam ve ölüm arasında, ikisini birbirine bağlayan ince bir çizgi dışında hiçbir ayrım yoktur. | TED | لا يوجد فصل بين الحياة والموت يوجد فقط خيط رفيع يربط بين الاثنين. |
Güven inşa eden paylaşım ile onu yok eden aşırı paylaşım arasında ince bir çizgi vardır. | TED | بل يوجد خط فاصل بين المشاركة التي تبني الثقة، والمشاركة المبالغ فيها التي تدمرها. |
Bugünlerde polisle hırsız arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | هناك خط رفيع بين الشرطي واللص هذه الايام |
Izdırap çeken bir dahi ile, çirkin olduğu için kızları tavlayamayan aksi bir çocuk arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | أتعلم، هناك خط رفيع بين العبقرية المعذبة و الفتي غريب الأطوا الذي لا يمكنه مصاحبة الفتيات لأنه مخيف |
Ya, bak şimdi, suç işlemek ile süper birşey yapmak arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | ،حسناً هناك خط رفيع بين الجريمه والقيام بشئ رائع للغايه |
- Kanıtlanmıştır. Evet çocuklar, bazen aşk ve nefret arasında çok ince bir çizgi olur. | Open Subtitles | أجل يا أولاد ، أحياناً هناك خط رفيع بين الحب والكراهية |
Ne de olsa iyi bir hikâyeyle arsızca söylenmiş bir yalan arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | فبعد كل شيء هناك خط رفيع بين القصة الجيّدة ، والقصة المختلقة |
Paranoyak olmakla... tedbirli olmak arasında ince bir çizgi olduğunun farkındaydım. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرف، بالطبع، أن هناك خط رفيع بين الحذر وجنون الشك. |
Dost ile pampiş*, arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | يا صاح، بين هذا والصداقة المقربة يأتي خط رفيع |
-Bakın efendim, biliyorum ince bir çizgi var. -Hayır yaptığın hata bu değildi. | Open Subtitles | أعرف بأن هناك خيط رفيع بين الغرور وإطاعة الأوامر |
Ve ne kadar çok şey görürsen, arada çok ince bir çizgi... olduğunu daha iyi anlarsın. | Open Subtitles | ولكن كلما رأيتم أكثر كلما علمتم أكثر صغير جداً خيط رفيع صغير جداً يمكنكم أن تجدوا في كل قضيه |
Söylemesi kolay tabii. Birilerini eğlendirmekle, yüzüne yumruk atmalarına sebep olmak arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | من السهل قول هذا عن عمله، فهناك خيط رفيع بين تسلية شخص |
Eh, sanırım girişimcilikle dolandırıcılık arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | حسنا , اظن هناك خيط رفيع بين الخداع والمبادرة |
Önlem ve paranoya arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هناك خيط رفيع يفصل بين الوقايةِ وجنون العظمة |
Adalet ve intikam arasında... çok ince bir... çizgi vardır, Efendi Bruce. | Open Subtitles | هناك خيط رفيع جدا يا سيد بروس بين العدالة والانتقام |
Ama sanatla saçmalık arasında ince bir çizgi vardır ve o çizgi de akla yatkınlıktır. | Open Subtitles | لكن هناك خيط رفيع بين الفن و القمامة، وهذا الخط هو المقبول ظاهرياً |
Biliyorsun, nefret ve sevgi arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | كما تعلم، هناكل خط فاصل بين الحب والكراهية |