İronik olan ise fotoğrafları şimdi dağıtırsam insanlar onu daha da çok sevecek. | Open Subtitles | الأمر المُثير للسخرية أنّي لو نشرتُ تلك الصور الآن، فإنّ الشعب سيحبّها أكثر. |
Ki bence bu konuda ironik olan asıl mesele bu. | Open Subtitles | و الذي إذا سألتني حياله هو الأمر المثير للسخرية هنا |
Evren bu kadar sonsuzken, insanların.. ..bir yerlere kaçma çabalarını çok ironik buluyorum. | Open Subtitles | أعتقد من أنه من السخرية بأن يفر الناس بينما يكون الكون غير محدود |
Böyle şeylerle itham edilen biri tarafından zâlimlikle suçlanmak ne kadar ironik. | Open Subtitles | أي مفارقة عندما يصفك رجُلاً كهذا بالقسوة رجُل مُتّهم بارتكاب فظائع كتلك |
Gelen hayvanlar arasında en başarılı olanlardan biri olan lamanın ironik bir şekilde kuzeyde nesli uzun süre önce tükendi. | Open Subtitles | من بين العبورات ، الناجحة ، كان عبور اللاما من المفارقة الآن ، أن اللاما لا وجود له في الشمالية |
Düğün detayları ile ilgili beni deli ediyor, burda ağırlamamız ne ironik. | Open Subtitles | إنها تقودني للجنون بخصوص تفاصيل الزواج وهذا مثير للسخرية لاننا سنقيمه هنا |
İyileştiğine göre hapiste daha uzun süre zaman geçirecek olman ironik. | Open Subtitles | وهو شئ مثير للسخرية ،لأنه يعني قضاء وقت أطول في السجن |
Durumları göz önünde bulundurursak bu ironik görünebilir ancak şiddetten nefret ederim. | Open Subtitles | قد يبدو ذلك الأمر مُثيراً للسخرية بالنظر إلى الظروف لكني أمقت العُنف |
Bu çok ironik. Şimdi size küçük bir doğal tekrarlama göstereceğim. | TED | هذا يدعو للسخرية. و سأريكم عودية طبيعية صغيرة هنا. |
Bu izole Yerliler ve onların sihirli kurbağası bu tedavilerden biri olursa, ne ironik bir şey olur. | TED | كم سيكون مثيرا للسخرية إذا أثبت هؤلاء الهنود المنعزلين وضفادعهم السحرية أنها جزء من العلاجات. |
İronik olarak bugün yarım milyon hektar sonsuz şeker kamışı tarlalarından da sorumlu. | TED | ويعتبر من المثير للسخرية أنه اليوم مسؤول عن أكثر من نصف مليون فدان من قصب السكر الذي يمتد على مرمى البصر. |
Gerçekten bunu mu demek istedi, yoksa ironik bir sekilde mi söylüyor? | Open Subtitles | هل تعني ذلك حقاً أم أنها تقول ذلك من باب السخرية ؟ |
Bu sefer gerçekten ölsem sence de ironik olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون الأمر محض السخرية لو مُت هذهِ المرة بالفعل؟ |
Bu size de ironik gelmiyor mu, sonsuz ve bilinmez bir varlığa inandığını iddia eden Hristiyanlar daha sonra .kapalı ve katı kuramlarla Tanrı'nın özgürlüğünü kıtladılar. | TED | ألا يثير السخرية أن المسيحيين الذين يزعمون أنهم يؤمنون بكيان مطلق وغير معروف يحصرون الرب في نظم مغلقة وعقائد جامدة؟ |
Lakabını düşünürsek belki de kaçırmak istemediği ironik bir fırsattı. | Open Subtitles | أقصد إعطائه لقب ربما كان وسيلة مفارقة لم يستطع تمريرها |
Isin ironik tarafi su ki, tabii ki Angela istedigi herseyi yapabilir, cunku biliyorsunuz ki o hic ama hic bir zaman Vikipedi'nin kurallarina karsi birsey yapmaz. | TED | لكن المفارقة هي، بالطبع، أن أنجلا يمكن أن تفعل هذا لأنها الشخص الوحيد الذي تعرف أنه لم ولن يخالف أي قاعدة لويكيبيديا. |
Ama hayat, yürek parçalayıcı bir şekilde ironik olabiliyor. | TED | ولكن الحياة تستطيع أن تكون ساخرة بطريقة مؤلمة. |
O kadar ironik ki, o kadar şey yapıyoruz, ama bu alanlar bilim için tam bir bilinmez. | TED | واجد من سخرية القدر بالرغم من كل هذه الابحاث ولكن تظل هذه المناطق معروفة بالكاد للعلوم. |
Canlı bomba ile buraya gelen adamdan bunu duymak fazlasıyla ironik. | Open Subtitles | من الساخر أن من يقول هذا يكون رجلاً يحمل قنبلة يدوية |
Ancak ironik biçimde, insanların gelişmesine zemin hazırlayanla aynı türden kozmik bir kaya bizi bir gün Yeryüzü'nden silebilir. | Open Subtitles | ولكن من المفارقات أن نوع الصخر الكوني الذي مهد الطريق لوجود البشر قد يأتي يوم ويمحو وجودنا على كوكبنا |
İronik aksesuar işime yarar. -Burada ne işin var? | Open Subtitles | رائع، أستطيع الإستفادة من بعض الملحقات الساخرة |
Ve sonra ironik bir şekilde, konuşmadan, kahraman olarak nitelendirildim, ...bu hiç istemediğim bir nişandı. | Open Subtitles | , و لسخرية القدر , بعد تحدثي , دعيت بطلاً ثناء لم أطلبه |
Yani pastayı düşüren adam ironik olmayabilir, ancak hayatta ironik olan her türlü durum vardır. | TED | لذا في حين أن وقوع شخص مع قالب حلوى كبير لا يعد موقفاً ساخراً فان هناك الكثير من المواقف كذلك |
Bu ironik olarak Nixon'ın Çin'i ziyaretinin bir sonucu. | Open Subtitles | ياللسخرية ... هذه نتيجة مباشرة لزيارة نيسكون إلى الصين |
İronik, değil mi 2000 yıllık strateji onu yaratanlara karşı kullanılıyor. | Open Subtitles | اليس من سخريه القدر انه بعد 2000 عام تنقلب هذه الخطه علي من ابتكرها ؟ |
Gidip bulmak için ironik bir şekilde beni terk edeceksin. | Open Subtitles | ستتخلين عني بسخرية هنا ، للذهاب للعثور عليه |
Bunun ironik olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل ما اذا كان هذا من المفترض أن يدعو للسخريه |