Ne de olsa kafasını kırmak, yakıt deposuna niçin kum doldurduğunu anlatmaktan kolay. | Open Subtitles | تحطيم جمجمته أسهل من شرح سبب وضعه للرمل في الطائرة في خزان الوقود |
Benim gücüm. Ama chakra zincirlerini kırmak için yeterli değil. | Open Subtitles | قوّتي، لكنها ليست قويّةً بما يكفي لكسر سلسلة التشاكرا هذه |
Bak, biz parayı almak mı yoksa adamın dizini kırmak mı istiyoruz? | Open Subtitles | انظر، هل تريد الحصول على المال او ان تكسر رجلا هذا الشخص؟ |
Çirkin, işe yaramaz boynunu kırmak istiyorum, dedim. | Open Subtitles | قلت أنني أريد أن أكسر عنقها القذر الضئيل |
Seni asla kırmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن أجرحك مقابل أي شيء في العالم. |
Bunu rekor kırmak için değil eğlenmek için yapıyorum. | Open Subtitles | لستُ أحاول تحطيم أيّة أرقام قياسية. أفعل هذا لأني أستمتع بذلك الأمر. |
Yapmamız gereken camı kırmak, sonra içerideyiz. | Open Subtitles | كل ما يجب فعله هو تحطيم الزجاج، و بعدها ندخل. |
Düşünüyorum da, o aynayı kırmak yeterli olmayabilir. | Open Subtitles | أتعلم، كنت أفكر ربما لا يكفي تحطيم المرآة فقط |
Koruyucu büyünün yan etkisini kırmak için sadece bir eğlenceydi. | Open Subtitles | لكنه كان مجرد أثر سلبي مسلي لكسر تلك التعويذة الحامية |
Bu da şu anlama geliyor ki, artık bu salgının belini kırmak için araçlarımız var. | TED | ما يعنيه ذلك أننا نملك الأدوات لكسر ظهر هذا الوباء. |
Bazı oğlanlar beni kırdı, çok gençken, erkeklerin bir kızı kırmak için neler yapabileceğini bilmiyordum. | TED | كسرني بعض الأولاد ، عندما كنت صغيرة جدا، لم أكن أعرف ما يمكن للأولاد القيام به لكسر فتاة، |
Biraz daha konuşursan, boynunu kırmak için yarış arabasına gerek kalmaz. | Open Subtitles | دعابة أخرى ولن تحتاج إلى سيارة سباق كي تكسر عنقك. |
9.8 i kırmak nasıl bir şeydi? | Open Subtitles | اذاً، كيف كان شعورك وانت تكسر الرقم 9.8 في تلكى الحرارة الشديدة |
Ooh, beni deli ediyorsun... bazen sadece boynunu kırmak istiyorum. | Open Subtitles | أنت تجعلني غاضبة جداً بعض الأوقات ، أريد فقط أن أكسر عـنقك |
Seni kırmak istemediğimi bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرفى أنى لم أقد أبداً أن أجرحك |
Tek amacı kurs rekorunu kırmak olan, aptalca olmayan bir dedektifi. | Open Subtitles | المحقق الذي لامعنى له الذي هو هدفه الوحيد بأن يكسر الرقم |
Tatlım, o trapezden düşüp boynumu kırayım ki seni kırmak istemem. | Open Subtitles | يا عزيزي , أفضل أن أسقط من الأرجوحة وتكسر عنقي .. ـ على أن أجرح مشاعرك |
Ben de öyle. Onu asla kırmak istemezdim, ama bazen oluyor böyle şeyler. | Open Subtitles | أنا أيضا أحببتها , أقسمت ألا أحطم قلبها، لكن المشاكل تحدث |
Seni kırmak istemem ama, kahveye farklı bir şey mi yaptın? | Open Subtitles | لا أقصد إهانتك لكن هل وضعتي أي شيء أخر؟ |
ruhunun gerçek yansımasıdır, bu yüzden onları kırmak uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | أنها إنعكاس حقيقي لروحك لهذا كسرها يجلب سوء الحظ |
2048 karakterli bir kodu kırmak ne kadar zor olabilir ki? | Open Subtitles | يا رفاق أنتم عباقرة كم ستكون صعوبة اختراق رمز 2048 ؟ |
O kadar basit değil. Asla seni kırmak istemedim. | Open Subtitles | ليس الأمر بتلك السهولة لم أقصد إيذائك أبدًا |
Belki de, camların yenisini takmadan bir kaç tane daha kırmak gerek. | Open Subtitles | ربما قبل اصلاحك للنافذة عليكي تكسير المزيد منها |
Polis memurları kapıyı kırmak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | الباب كان مغلقاً اضطرت الشرطة إلى كسره للدخول |
Şifreyi kırmak için 30 dakika,... ..5 mekanik kilit içinse en az iki ya da iki buçuk saat lazım. | Open Subtitles | ثلاثين دقيقة لفك الشفرة ساعتين و نِصْف الساعة للعوائق الخمسة كحَدّ أدنى |