| Kalplerimiz hızla çarparken, ormanın içine koştuk. Ama atları hızlıydı. | Open Subtitles | وقلوبنا تنبض بسرعة ، فررنا نحو الغابة لكن أحصنتهم كانت سريعة |
| Bir itfaiyeci görev başında ölür, bizler sarsılırız. Kalplerimiz kırılır. | Open Subtitles | إطفائي يموت أثناء أداء الواجب نحن مفجوعين من الأمر وقلوبنا متألمه |
| Biz devam ediyorken kaybettiler birbirlerini Kalplerimiz ve zihinlerimiz... | Open Subtitles | واصلنا الذهاب، لكنه خسر في بعضها البعض، وقلوبنا وعقولنا. |
| Şekerin Kalplerimiz, zihinlerimiz ve vücutlarımız üzerinde sahip olduğu bu karmaşık ilişkilerle kültüre ilişkin olarak da düşündüğümüzden daha fazla bir dallanıp budaklanma durumu olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | بسبب حصول السكر على رابط معقد بقلوبنا, وعقولنا واجسادنا يا ترى هل توجد تشعبات اعظم لهذا التأثير؟ |
| Ne güzel hatıralar. Genç ve mutlu Kalplerimiz sıcacıktı. | Open Subtitles | يالها من ذكريات لقلوبنا الشابة السعيدة المُشتعلة |
| "...muhtemelen Kalplerimiz birbirine doğru bir santimetre bile yaklaşamayacak." | Open Subtitles | "فإنّ قلبينا على الأرجح... لن يتقاربا قيد أنملة" |
| Sonra "arkadaşın olarak burada toplandık, Kalplerimiz temiz" diyeceğiz. | Open Subtitles | ومن ثم نقول: كأصدقاء معاً نُريد ان نعرف الحقيقة |
| Zamanla gözlerimiz bakisacak karsilamak Something gün gözleri Kalplerimiz bizim olacak kucaklayacak kalbim, durmasin benim ve gitmesine izin veremeyiz ask için,senin dünyanda oynamak istiyorum | Open Subtitles | متى ستتقابل عينانا؟ يوم أن تتقابل عينانا سيدق قلبانا سأبقيك في قلبي و في حضني دوماً |
| Kalplerimiz göçüp giden gencin ailesiyle birlikte, ve benim dualarım çünkü inanıyorum ki o benim kızımı korurken öldü. | Open Subtitles | قلوبنا مع عائلة هذا الشاب الصغير المتوفي و صلاواتي الشخصية له كشكر لأني أعلم أنه مات مدافعاً عن إبنتي |
| Günahlarımız başımızdaki saçlardan daha çoklar ve Kalplerimiz çaresiz kaldı. | Open Subtitles | خطايانا أكثر من شعر رأسنا وقلوبنا تخذلنا |
| Bence başka bir devirde, kendimizden bu kadar şey beklemiyorduk. Önemli olan şey, bir dahaki sefere o kitap raflarının önünde Kalplerimiz atarken bunları hatırlamak. | TED | أفكر في عصر آخر لم نكن نتوقع من أنفسنا هذا القدر، ومن المهم أن نتذكر ذلك في المرة القادمة التي نحدق فيها وقلوبنا تخفق إلى هذا الرف من الكتب |
| Bizi, sana dönecek şekilde yarattın ve huzursuzdur Kalplerimiz, ta ki sende huzur bulana kadar. | Open Subtitles | أنت خلقتنا* *وقلوبنا مضطربه, *حتى نجد فيك السلام* |
| Günahlarımız başımızdaki saçlardan daha çoklar ve Kalplerimiz çaresiz kaldı. | Open Subtitles | "خطايانا أكثر من شعر رؤوسنا" "وقلوبنا تخفق في داخلنا". |
| Öyle bir duygu var ki, Kalplerimiz yan yana. | Open Subtitles | وقلوبنا معلـّقة معا |
| Kalplerimiz ölüme meydan okurken... | Open Subtitles | وقلوبنا ستتحدى الموت بنفسها |
| 15 Ocak 2009'da yaşananlar yüzünden Kalplerimiz ve zihinlerimiz sonsuza dek bağlı kalacak bence. | Open Subtitles | وبسبب أحداث الخامس عشر من يناير، 2009 فأنا مقتنع أننا سوف مؤلَفين بقلوبنا وعقولنا إلى الأبد. |
| Tanrım, biz masumuz... ama Kalplerimiz masum değil. | Open Subtitles | رباه, اننا بريئون ولكن ليس بقلوبنا |
| Bizim sevinç bitmeyecek d Kalplerimiz d birlikte bağlıydı d demir duvar daha güçlü d fakat uzak savaş ses d hepsi çağrıyı duymak anlamına aşk ve görev arasında mahsur d | Open Subtitles | ♫ أن فرحنا لن تنتهي أبدا ♫ لقلوبنا كانت ملزمة معا ♫ أقوى من جدار الحديد |
| Kalplerimiz arasında her daim bir bağ vardı. | Open Subtitles | وكأنه كان هناك حبل بين قلبينا |
| Kalplerimiz birlikte çarpıyor Mastani. | Open Subtitles | وسيخفق قلبينا معا يا ماستانى |
| Sonra "arkadaşın olarak burada toplandık, Kalplerimiz temiz" diyeceğiz. | Open Subtitles | ومن ثم نقول: كأصدقاء معاً نُريد ان نعرف الحقيقة |
| Bilmiyorum, Kalplerimiz neden birbirimize karşı böyle oldu, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري، لقد تصلّب قلبانا تجاه بعضنا. |
| Şunu söyleyeyim ki bugün Kalplerimiz kırılmış olabilir ama ruhlarımız asla yıkılmayacaktır. | Open Subtitles | ولكن أقول لكم اليلة ربما تكون قلوبنا محطمة ولكن عزيمتنا لَنْ تّحطم |