"kapısını" - Traduction Turc en Arabe

    • الباب
        
    • بابه
        
    • البوابة
        
    • أبواب
        
    • بوابة
        
    • بابها
        
    • الأبواب
        
    • بابَ
        
    • بوابات
        
    • ابواب
        
    • باب
        
    • باباً
        
    • البوابه
        
    • أبوابهم
        
    • بابِ
        
    Her akşam ofisimin kapısını kapıyordum ama kafamın içindeki kapı tamamen açık kalıyordu ve kapıdan içeri stres geliyordu. TED أغلق باب مكتبي كل ليلة، ولكن يظل الباب الذي في دماغي مفتوحًا على مصراعيه ثم يغمره طوفان الضغط العصبي.
    Kaçış kapısını kapatacaksın mortoculara bırakacaksın ve boş tabut gömülecek.* Open Subtitles ثم تغلق الباب الخفي تحضر الحمالون و تدفنوا صندوقاً خالياً
    Anne çok palavracısın! Kedi kapısını çivile demiştim. Başıboş hayvanlar girecek. Open Subtitles ألم أقُل لكِ أن تغلقى فتحة القطط فى الباب بالمسامير ؟
    İkiniz onun kapısını kırmak zorunda kalsanız bile umrumda değil. Open Subtitles لا يهمني إذا انتما الاثنان يجب أن تفرقعوا تحت بابه
    Vadinin girişinde, tapınağın kapısını gösteriyordu. Open Subtitles الوجه الذي يشير إلى المدخل إلى الوادي ، البوابة إلى الضريح
    Saat 7:45, inşa etmek için hizmet veren bir binanın kapısını açıyorum, ancak beni sadece yıkıyor. TED في الـ 7:45 صباحا, أقوم بفتح أبواب لمبنى أن تهب نفسك لبناء لا يجعلني إلا منهارا
    Alınmayın ama biz şeytanın kapısını açan aptallarla birlikte çalışmayız. Open Subtitles لاأقصدالاهانة, لكننا لن نعمل مع المغفلين الذين فتحوا بوابة الشيطان
    Ve sanırım bundan sonra kapısını kilitli bulmayacaksınız. Open Subtitles و من الآن أنا على ثقة أنك ستجد بابها مفتوحاً.
    Keşke bir sığınağımız olsaydı da kapısını yüzüne çarpıp kapatsaydım. Open Subtitles أتمنى لو نملك ملجأ للصواريخ، حتّى أغلق الباب في وجهها
    Ara sıra, kapısını açıp, sorun olup olmadığını görmek için kontrol ediyor. Open Subtitles أحيانا ً , تقوم بعمل إختبار لتتأكد من أنَّ الباب يُفتح بسلاسة
    Sesli mesajın bırakıldığı gün komşular adamın küfürler ederek kurbanın kapısını yumruklarken görmüş. Open Subtitles نفس اليوم الذي ترك ذلك البريد الصوتي شاهده الجيران يطرق الباب يصيح بالشتائم
    Bu nedenle en iyi üniversitelerden birkaçına girmem kolay oldu ve bu da bana fırsatlarla dolu bir dünyanın kapısını açtı. TED لذا كان من المسلم به أن أدخل أفضل الجامعات، والذي بدوره يفتح الباب لعالم الفرص
    Telefonlarını kuşanan ekiplerimiz ve gönüllülerimiz kapı kapı dolaşarak, her evin kapısını çalarak hiç okula gitmemiş veya okulu bırakmış bir kız olup olmadığını tespit ediyor. TED وبناء على هذا، تذهب فرقنا ومتطوعونا من الباب إلى الباب لكل أسرة لإيجاد كل فتاة قد تسربت أو لم تسجل بالمدرسة.
    O bayan duş aldı, ...saunaya girdi, tuvaletin kapısını bile kilitledi. Open Subtitles ،هذه السيّدة قامت بالإستحمام لقد ذهبت للسّاونا و حتى أنها طرقت الباب قبل دخولها دورة المياه
    15 saniye içinde yatak odasının kapısını açmak için 12, ön kapıya gelmek için de 43 adım atmak zorundaydı. Open Subtitles كانعليهأن يمشي12قدم, يثم يفتح باب غرفة النوم، ويمشي 43 قدم ويفتح الباب الأمامي، كل ذلك في 15 ثانية.
    Tutuşan odanın kapısını kapatıp evin yandığını unutmaya çalışmak olur bu. Open Subtitles انه كاغلاق الباب لكى لا تعرف ان البيت يحترق
    kapısını dünyaya kapatanlar bile, Bay Stringer, arada sırada o kapının çalınmasını beklerler. Open Subtitles ربما يستطيع غلق ابوابه على العالم, يا سيد سترانجر, ولكن ولكنه يجب ان يتوقع من سيطرق عليه بابه وقت ما
    - Eesi günün birinde gidip bu herifin kapısını çalacak ve bu gizeme bir son vereceğim. Open Subtitles يوماً من الأيام سأذهب إليه وأقرع بابه وأنهي هذا الغموض الذي حوله
    Dr. Jackson, 2000 yıl önce Giza'daki Yıldız Geçidi gömülünce Goa'uld'un Antartika kapısını açtığını varsaymıştı. Open Subtitles الدكتور جاكسون فسر أن البوابة في الجيزة عندما دفنت قبل ألفين سنة الجواؤلد فتحوا بوابة القطب الجنوبي
    Milis kuvvetleri bir gün köyüne geliyor ve komşularının kapısını çalıp çocuklarını milis kampına kaçırıyorlar. TED دخلت القرية قيادات ميليشية وطرقت أبواب جيرانه وفاجأتهم بنقل أطفالهم إلى مخيمات تدريب.
    Onun sihirli gücüyle... Henüz güney kutsal kapısını geçeceğimizi sanmıyorum. Open Subtitles حتّى مع قوته السحرية، لا أعتقد بِأمكاني كسر بوابة السماء.
    Sadece onun kapısını çağırıp, onu evine göndereceğiz. Open Subtitles كل ما علينا هو إحضار بابها وإعادتها للمنزل
    Bir John ve bir minibüs. Eyaletteki tüm evlerin kapısını çalacaksın herhalde. Open Subtitles هل سيكون يطرق على الأبواب في جميع أنحاء الدولة.
    Polisler ev arkadaşlarımın kapısını kırdı ve çıkarken kapıyı kapatmayı unuttu. Open Subtitles اقتحمَت الشُرطة بابَ زُملائي في المنزِل و تركوا البابَ مفتوحاً خلفهُم
    Her iki ARK kapısını korumak için ne gerekiyorsa yapın. Open Subtitles ابق الحجر الصحى على كلا بوابات السفينة باى وسيلة ممكنة
    Kardeşin değiştirme kabininin kapısını iyi tamir etmemiş gibi gözüküyor. Open Subtitles انا لا اعتقد بأن اخيك قام بمهمه تثبيت ابواب غرف تغيير الملابس كما ينبغى
    Şimdi bazı yazılarımdan alıntılar okuyacağım: "Stüdyo dairemin kapısını açtım. TED الآن سوف أقتبس بعض من كتاباتي: فتحت باب شقتي الصغيرة.
    Bir kapıyı aralıyor, tamam ama farkına varmadığın şey şu, gerçekliğin kapısını aralıyor. Open Subtitles إنّها تفتح باباً بالفعل، ولكن ما لا تفهمه أنّها تفتح باباً إلى الواقع
    Koruma kapısını kızdırdık. Open Subtitles لقد اسأنا لحارس البوابه ,انا اشعر
    Düşünüyorum da...burada insanlar çok dürüst hiç kimse kapısını kilitlemiyor. Open Subtitles أنا أفكر الناس هنا جداً واثقين إنهم حتى لايغلقون أبوابهم
    Hızlı düşünmüşsün Maura, garaj kapısını açmak ha? Open Subtitles ذلك كَانَ بسرعة تَفْكير، مورا، خَفَقان بابِ المرآبَ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus