"kapsülü" - Traduction Turc en Arabe

    • كبسولة
        
    • الكبسولة
        
    • حاوية
        
    • كبسولات
        
    • حجيرة
        
    • جراب
        
    • قمرة
        
    • كبسوله
        
    • سنفات
        
    • الحاضنة
        
    • وكبسولة
        
    • ككبسولة
        
    • اليوم مجموعة
        
    ve benzeri." 10 farklı dile tercüme edilen bu zaman kapsülü internet ortamına yaklaşık 1 ay bulundu, ve bu da onun nasıl göründüğü. TED كبسولة الزمن كانت متاحة على الإنترنت لمدة شهر، تمت ترجمتها لعشرة لغات، وهكذا كانت تبدو.
    Kulenin en üstünde, aşağıdaki aynalardan yukarı yansıtılan ışık demetleri ile ısıtılan erimiş tuz kapsülü bulunuyor. TED في قمة البرج، هناك كبسولة من الملح المذاب التي تُسخن بواسطة أشعة من الضوء المنعكسة لأعلى بفعل المرايات في الأسفل.
    Adeta zaman kapsülü gibi. Geçmişe kültürün ışığında bakıyordum. TED كأنها كبسولة زمنية، كنت أنظر من خلال نافذة ثقافية إلى الماضي.
    Garcia'nın da dediği gibi zaman kapsülü olayı bütün haberlerde. Open Subtitles أعني,كما قالت غارسيا قضية الكبسولة الزمنية هذه كانت في الأخبار
    kapsülü buraya koymalıyız... tozu da buraya. Open Subtitles .. الكبسولة يجب أن تدخل هنا و البودرة هنا
    50 yıl sonra açılacak bir zaman kapsülü yapmışlardı. Open Subtitles بإنشاء "حاوية زمنية" ليتم فتحها بعد 50 سنة
    Lifleri çevreleyen kuru pamuğun tohum kapsülü veya tohum kabuğu çatlar ve yumuşak bir yığında artan binlerce lif hücresi ortaya çıkarır. TED تُفتح كبسولة البذور الجافة، أو القشرة، التي تحيط بالألياف، كاشفةً عن عدة آلاف من خلايا الألياف بشكل كتلة زغبية.
    Niyeyse... onun zaman ka... kapsülü olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لماذا.. أفكر أنّ تلك لم تكن كبسولة الزمن؟
    Kargo'dan fırlatma ekibine. Nakil kapsülü dok 6'da hazır. Open Subtitles إنتباه لطاقم الإطلاق، هناك كبسولة إنتقال جاهزة الآن عند المخرج السادس
    Ne, ilk önce yaşlı adam, şimdi ise zaman kapsülü? Ne? Open Subtitles أولا الرجل العجوز الآن كبسولة الزمن لماذا؟
    Her derin uyku kapsülü bir aklı tutmak için bir matris hafıza modülüne ihtiyaç duyar. Open Subtitles كُلّ كبسولة عالية التّبريد تَحتوي على وحدة ذاكرةِ مصفوفةِ لتَحَمُّل عقلِ واحد
    Onun beynine bir biyotoksin kapsülü yerleştirdim. Open Subtitles وَضعتُ كبسولة تسمم بيولوجي في قاعدةِ دماغِها.
    Önce kapsül başlığını indiriyorum sonra kapsülü sıkıştırıyorum. Open Subtitles في البداية أنزل غطاء الكبسولة هكذا ثم أطلق الشعاع على الكبسولة هكذا
    Asit kapsülü eritmeden önce, kızınızın 30 dakikası var. Open Subtitles أمام ابنتك 30 دقيقة قبل أن تذيب الأحماض الكبسولة
    Yaşam belirtileri ekranda görünüyor, ama kapsülü kaybettik. Open Subtitles لا زلت أتلقى مؤشرات على وجود حياة لكننا فقدنا الكبسولة
    . Kırmızı kapsülü alırsan bir Harikalar Dünyasında kalırsın Open Subtitles أو تتناول الكبسولة الحمراء، وتبقى في بلد العجائب
    - Ben üçüncü kapsülü tercih ediyorum! Nedir üçüncü kapsül? Open Subtitles أريد الكبسولة الثالثة، إذاً ما هي الكبسولة الثالثة؟
    Ben zaman kapsülü bunu senin yerine yaptı zaten. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أن "حاوية الزمن" قد فعلت ذلك عوضاً عنك
    - Kanıtlara göre bir süredir ayrıca bir zaman kapsülü duvarının arkasında bakılıyormuş. Open Subtitles . حسنا , الأدلة تشير انها هنا منذ مدة . وكانت ترعاها من خلف كبسولات الزمن
    Çok kolay. Otostop çekeceksin. 5. seviyede, bir kaçış kapsülü var. Open Subtitles رويدًا، كن مطمئنًا يا صاح، ثمّة حجيرة هرب في الطابق الخامس.
    kapsülü açın! Kapıyı sıkıştırmış. Open Subtitles حرر جراب النجاه لقد اغلقت الباب بالرتاج
    Bir kaçış kapsülü. Oksijen tankı, kaçış kapsülü olarak kullanılabilir. Open Subtitles قمرة هروب، يمكن إستعمال خزان الأكسجين كقمرة هروب.
    Deriyle ilgili bir pigment kapsülü üzerinde çalışıyordum ve ters tepki... Open Subtitles ...أنا أطور كبسوله للصبغه الجلديه ورد الفعل ليس على ما يرام
    Sekiz kapsülü de onardık, ...ama bir tanesi düşündüğümüzden de hasarlıymış. Open Subtitles لقد صلحنا ثمان سنفات ولكن أحدهم كانت متضرره أكثر مما إعتقدنا
    kapsülü aç! Open Subtitles افتح الحاضنة! افتح الحاضنة! افتح الحاضنة!
    Bu arada 33'e tamamlamam için tek gereken kizak ve uzay kapsülü Apollo 11. Open Subtitles أوه، ملاحظة لتحطم الرقم 33 كل ماتحتاجه هو زلاجة وكبسولة أبولو 11 الفضائية
    Tıpkı gelecekten edindiğimiz küçük bir zaman kapsülü gibi. TED ككبسولة زمن أحضرناها من ذلك المستقبل
    Sonra çizdiğiniz resimleri bu kapsülün içine koyacağız ve bundan elli yıl sonra, tıpkı sizin gibi bir grup çocuk, neler çizdiğinizi görmek için bu kapsülü açacak. Open Subtitles ثم سنضع الصور بالعلبة و بعد 50 سنة من اليوم مجموعة أطفال مثلكم ستفتحه لترى ماذا رسمتم ألا يبدو هذا محمساً ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus