"kararları" - Traduction Turc en Arabe

    • القرارات
        
    • القرار
        
    • قرار
        
    • الأوامر
        
    • يقرر
        
    • قرارات
        
    • القرارت
        
    • قراراته
        
    • القراراتِ
        
    • قراراتك
        
    • قرارهم
        
    • لقراراته
        
    • قراراتها
        
    • قراراتي
        
    • قرارت
        
    Arabalarımızın, etraflarındaki her şeyi inanılmaz bir şekilde görmelerine ve sürüşle ilgili tüm kararları vermelerine olanak sağlayan sensörleri var. TED سيارات تحوي مجسات تمكنها بصورة سحرية ان ترى كل شيء من حولها وتتخذ القرارات في كل منحى من مناحي القيادة
    Bu kararları kim alıyor bilmiyorum ama gerçekçi olmayan şeyler görüyorum. Open Subtitles لا اعلم من يصنع هذه القرارات اظن ان المشاهد ليست جيدة
    Şey, David, bazı kararları tutabildiğin kadar uzakta tutmayı istersin. Open Subtitles بعض القرارات أفضل لك أن تبقها بعيداً عنك بقدر المستطاع
    Onların verdiği kararları verdikten sonra, hayatımın ne hale geldiğini göstermek istedim. Open Subtitles لقد قررت بأن أريهم حياتي بعدما إتخذت نفس القرار الذي يتخذونه الأن
    Kitaptan değil ama son on yıldaki bütün işçi kararları bunu gösteriyor. Open Subtitles ليس من كتاب لكن كلّ قرار عمليّ على مرّ العشر سنين المنصرمة.
    İkincisi, kararları veren ben değilim. Bunu merkez büroyla konuşmalısın. Open Subtitles ثانياً ، لا أستطيع إتخاذ القرارات عليك التوجه لمكتب المدير
    İşleri batırmamak adına çok çok zor kararlar verdim ve bu kararları verirken bir çeşit risk aldığımın farkındaydım. Open Subtitles لقد اتخذت بعض القرارات الصعبة جداً جداً حتى أتجنب هذا كنت أعلم باتخاذي لتلك القرارات أنني سأعرض نفسي للخطر
    kararları komutanın veriyor, emirler sana geliyor, ve sen onları uyguluyorsun. Open Subtitles قائدك , هو من يتخذ القرارات يوكلها إليك و أنت تنفذها
    Yani, eğer tüm kararları alacaksan, sonuçlarını da anlasan iyi edersin. Open Subtitles لذا ان كنتي ستتخذي كل القرارات فمن الأفضل أن تفهمي العواقب
    Evet ama yine de. Bir gençler topluluğu kötü kararları mı destekler? Open Subtitles حسناً, لكن مع ذلك جماعة من الرجال يساندون بعضهم بشأن القرارات الخاطئة
    Peki artık salak olmayacağına göre senin için kararları ben vereceğim. Open Subtitles لذا حتى أن تتشافى من الحماقة , سوف أصنع القرارات لك
    Ama bu kararları artık birlikte almayacağımız anlamına mı geliyor? Open Subtitles لكن هذا يعني انه لن نتخذ القرارات جماعية بعد الآن؟
    Peki, hayatı boyunca çocuğumuzla ilgili tüm kararları sen al. Open Subtitles حسنا, لم لاتأخذين انت كل القرارات المتعلقة بطفلنا مدى الحياة
    Burada kararları ben veriyorum ve soruşturmaları aktif olarak yürütmeye karar verdim. Open Subtitles الذي يعطي القرارات هنا و لقد قررت أنني سأقوم بمتابعت التحقيقات بنفسي
    Bu işte, kişisel olarak kabul etmesekte bütün kararları kabul etmek zorundayız. Open Subtitles ، في تلك الوظيفة علينا جميعاً تقبل القرارات التي لا نتفق عليها
    Biz de bu kararları verecek olan kişilerin bu 900 milyon opsiyonun üzerinden sadece birkaç gün içerisinde geçebilmesini sağlayan bir araç yarattık. TED لذلك اخترعنا أداة لتساعد متخذي القرار لغربلة 900 مليون خيار بغضون أيامٍ فقط.
    - Şovu ben yönetiyorum! kararları ben veririm! Open Subtitles أنا أتولى الموضوع و أنا الذى سيتخذ القرار
    bu odada ki ya da oranın dışında kalan ve her kararlarını kendileri verenlere beyanım; böyle kararları birlikte verebiliriz ve TED هذا هو طرحي لكم هذا هو طلبي عند كل صانع قرار في هذه الغرفة أو خارجها
    - Dur, ben kendi kendime konuşuyordum... Bizimle takılabilirsin ama kararları ben veririm. Open Subtitles لقد كنت أتحدث مع نفسي يمكنكما أن تفعلاً ما تريدانه لكنني أنا من يصدر الأوامر هنا
    Ve açıkca, bu iyi bir soru, ama çok zor takaslar yapılacak ve kararlar, bu yüzden ümit etmelisiniz ki dünyanın verecek olan kararları bu hedeflerin meşru olacağına dair işaret, dimi? TED و بصراحة، هذا سؤال جيد. لكن سيكون هنالك بعض المقايضات القاسية و الخيارات هنا. لذلك تريد أن تأمل أن المنهج و الذي يقرر بواسطته العالم هذه الأهداف الجديدة سيكون منطقيًا، أليس كذلك؟
    Artık barla ilgili önemli kararları tek başına almanı istemiyoruz. Open Subtitles لا نريدك أن تقوم بأي قرارات رئيسية للحانة بعد الآن
    Korudukları tüm türlere fayda sağlayacak şeyleri yapmaları ve kararları vermeleri gerekiyor. TED يجب ان يتخذو القرارت التي ستفيد كل الكائنات التي تحميها.
    Oğlunuz komadayken onun hakkındaki medikal kararları siz vereceksiniz. Open Subtitles و ابنك في غيبوبة أنت من سيتخذ قراراته الطبية
    Bu kararları alan şapşalları bilirsin. Open Subtitles أنت تَعْرفُ المهرّجين الذين يصنعون هذه القراراتِ.
    Anlaşma yaptık. kararları ben veriyorum ve onunla konuşacaksın. Open Subtitles عقدنا أتفاقا، أنا أتخذ قراراتك وأقول أنك ستتحدثين إليه
    - Müşterilerinden biri bu mayın tarlasını almayı düşünüyorsa ikinci kötü kararları da bu olur. Open Subtitles إن كان أحد عملائك يفكر جديا بشراء حقل الألغام هذا، فهذا سيكون قرارهم السيء الثاني.
    Bir çok yerde, verdiği kararları eleştirdiğin söyleniyor. Open Subtitles نسمع الكثير عن إنتقادك لقراراته
    Bırak da onun sağlığı ile ilgili kararları ben vereyim, olur mu tatlım? Open Subtitles لما لاتجعلينني أتكفل بأمور قراراتها العلاجية، ياعزيزتي؟
    Sürekli verdiğim kararları sorguluyor emir verir gibi konuşuyor, kaba ve kötü birisi. Open Subtitles إنها تتحدى قراراتي باستمرار انها ممتسلطة وقحة ومزعجة.
    İkimiz de görevlerimizi tamamlamak için gerekli kararları verdik. Open Subtitles كلاينا أضطروا إلى إتخاذ قرارت لإكمال المهمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus