kayıtlar için söylüyorum, beni istediği herhangi birşey için arayabileceğini de söyledim. | Open Subtitles | ومن أجل السجلات .. لقد تركت له حرية مناداتي بأي أسم يحبه |
Bu kayıtlar küçükken çok ciddi bir araba kazası geçirdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | وتظهر هذه السجلات أنّه كان في حادث سيارة كبير في صغره. |
Tarihsel kayıtlar, insanın cinsel evrimiyle ilgili varsaydıklarımız göz önünde bulundurulduğunda imkansız olması gereken cinsel pratikleri olan dünyanın birçok yerinden insanların hikayeleriyle dolu. | TED | السجلات التاريخية مليئة بحساب الناس حول العالم والذين يملكون الممارسات الجنسية ذلك لابد أن يكون مستحيلا بالنظر إلى ما افترضنا حول التطور الجنسي البشري |
Bit pazarında, her yeri kirli, tozlu, eski püskü kayıtlar götürüyordu. | TED | كان في سوقٍ حرةٍ مُحاطًا بآلاف التسجيلات المتسخة، والمغلّفة بالغبار، والمتعفنة. |
Okul yoksa kayıtlar vardı. | TED | وإن لم تقم بذلك، يمكن استخدام ما يعرف اسطوانة التسجيل. |
kayıtlar içinde o sırada yanımda olan editörün irtibat numarası var. | Open Subtitles | في وقت إغتياله يتضمن السجل رقم هاتف المحرر الذي كان معي |
Tüm kayıtlar silindi. Tektonik plakalar ve erozyonlarla silindi. | TED | كل السجلات تلاشت، قامت تكتونيات الصفائح والانجراف بمحوها. |
Ve görüldü ki, bu kayıtlar halkın ulaşabileceği bi yerde olunca, insanların elektrik masrafları düşmeye başladı. | TED | وما وجدوه هو انه عندما تنشر السجلات على الملأ ينخفض إستخدام الناس للكهرباء في تلك المجتمعات |
Üstelik hepsinde de kayıp olan tek şey mali kayıtlar. | Open Subtitles | والشىء الوحيد الذى سرق منها هو السجلات الماليه |
Yangın her şeye zarar vermemiştir her halde. Bazı kayıtlar sağlam olmalı. | Open Subtitles | لكن مؤكد أن النيران لم تدمر كل شئ لابد و أن يوجد بعض السجلات |
Yapmadın. kayıtlar olmadan onu kabul etmiyorlar. | Open Subtitles | لم تفعلي ذلك رفضوا قبولها بدون تلك السجلات |
Asker, 2 Eylül haftası kayıtlar saat 16:00'a kadar Kışla 39'da olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أيها الجندي، أسبوع الثاني من سبتمبر تشير السجلات أنك كنت بالمنطقة 39 حتى الساعة السادسة |
En üst düzeyde gizlilik vardı, tüm kayıtlar yok edildi ve projeyi bilenler projenin varlığını inkar edeceklerdi. | Open Subtitles | حد أعلى من التصنيف و كل السجلات الخاصة به قد دمرت و هؤلاء الذين يعرفون عنه سوف ينكرون أى معرفة بوجوده |
kayıtlar elimde, görmek isterseniz. | Open Subtitles | ثلاث سنوات وشهرين لدى السجلات ، إذا أردت الأطلاع عليها |
Tıpkı bilgisayarların sabit sürücüsünde olduğu gibi, bütün kayıtlar manyetik bir iz bırakır. | Open Subtitles | منذ أن كانت كل التسجيلات تترك طابعاً مغناطيسياً مثل القرص الصلب للحاسوب, بالمناسبه |
Operasyon tanımsızdı ve bu adamların yaşadığına dair tüm kayıtlar silindi. | Open Subtitles | العملية ألغيت, وحياتهم دمرت من التسجيلات. |
Eğer son kayıtları kaçırdıysan ve yeni kayıtlar için de daha çok erkense Tara ve benimle derslere gelebilirsin. | Open Subtitles | ولكن إذا كان الأمر متأخراً علي التسجيل المتأخر أومبكراً جداً يمكنك دائماً الذهاب إلي المحاضرات معي أنا وتارا |
kayıtlar içinde o sırada yanımda olan editörün irtibat numarası var. | Open Subtitles | في وقت إغتياله يتضمن السجل رقم هاتف المحرر الذي كان معي |
Bu kayıtlar sizin kazançlarınızı geri verip gitmeniz gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الأشرطة تفيد بأن عليك أن تأخذ أرباحك وتغادر الولاية |
O hazine filosu ile ilgili resmi kayıtlar, Kraliyet fermanları ve bütün belgeler yüzyıllardır orada tutuluyordu. | Open Subtitles | حيث كلّ سجل معروف، ..والنسخة الرسميةوالمرسومالملكي. يتعلّق بإسطول الكنز قد حفظ هناك لقرون. |
Evet, çevrim içi iyi kayıtlar bulabilirsiniz, ancak gerçek hazine için, elinizi kirletmeniz gerekir. | TED | نعم، يمكنك العثور على تسجيلات جيدة على الإنترنت، لكن من أجل الكنوز الغارقة، تحتاج أن تنهض من الأريكة إلى القِـفار. |
Aslında bir oyunda rol aldım, umarım kayıtlar mevcut değildir. | TED | في الواقع لقد شاركت في اداء اتمنى الا يكون هناك تسجيل فيديو حول ذلك |
Bunlar sadece geriye kalan kayıtlar. Tüm yapı, uzun zamandır gömülü ve unutulmuş durumdaydı. | Open Subtitles | هذه هي السجلاّت الوحيدة المتبقية لقد دفن المجمّع بأكمله |
Vergiler, kayıtlar, yüklü paralar gerekli. Tanıdığı, güvenebileceği kişiler olmalı. | Open Subtitles | هناك ضرائب وسجلات وعملات متزعزعة وأناس يعرفهم ويثق بهم |
Biz kayıtlar yaparız Bay Babbitt ve bu bilgilerin bir kısmını diğer kumarhanelerle paylaşırız. | Open Subtitles | سجلنا أشرطة فيديو يا سيد بابيت وحللناهم وتشاركنا المعلومات مع الكازينوات الأخرى |
Alınma ama seri katillerden oluşan bir ailenin çok iyi kayıtlar tutabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل عائلة من السفاحين تحتفظ بسجلات كاملة,لاضغائن لا تؤخذ |
Ne kadar ciddi olduğumu göstermek zorundaydım. kayıtlar bunun için iyi bir yoldu. | Open Subtitles | تحتم علي أن أريها أنّي جاد كانت المذكرات طريقة لفعل ذلك |
Kocanız dün getirdi. kayıtlar böyle. | Open Subtitles | زوجك أتى بك بالأمس، طبقاً لسجلاتنا. |
Ve yarbay, kayıtlar için 57. sayfanın 4. paragrafını okur musunuz? | Open Subtitles | و أيها الكولونيل فقط للسجل هل تستطيع أن تقرأ الصفحة 57الفقرة الرابعة |