"keresinde" - Traduction Turc en Arabe

• مرّة
• مره
• المرات
• ذات مرة
• مرةً
• المرة
• المرّات
• مرّةً
• لمرة
• سابق
• ذات يوم
• المرّة
• مرة عندما
• ومرة
• مرّةٍ

Sen doğmadan önce bir keresinde bir donanma gösterisine gitmiştim.
ذات مرّة ، ذهبتُ لأشاهد عرضاً للبحرية كان قبل ولادتكِ

Benim küçük kız bir keresinde koca bir kova oyun hamuru yemişti.
أؤكد لك، أكلت ابنتي الصغيرة ذات مرّة علبة كاملة من عجينة اللعب

Bir keresinde şiddetli bir kalp krizi geçiren bir yaşlı hastaya müdahele etmiştim.
اهتممت مره برجل كبير في السن و الذي كان لديه ازمة قلبية كبيرة

Bir keresinde Teddy'nin kulağını sobaya yapıştırmış, az kalsın yakıyormuş.
في إحدى المرات وضع أذن تيدي فوق الموقد وأحرقها تقريباً

Bazı boşboğazlar bir keresinde New York'tan sonrakilerin hepsi Connecticut demiş.
قيل ذات مرة بإحدى النكات أنه بعد نيويورك فإن كلهم كونيتكيت

Bir keresinde beni yanına aldı çünkü yeni bir buzdolabı alacaktık.
مرةً ما لقد أخذتني معها لأننا كنا نريد شراء ثلاجة جديدة

Bir keresinde hatırlar mısınız beni aramıştı ama ben onu başkası sanmıştım?
هل تذكرون تلك المرة التي اتصلت بي فيها,لكنني ظننت انها شخص اخر؟

Bir keresinde yüksek IQ'ya sahip olmanın banyo yapmamak için mazeret olmadığını söylemişti.
أخبرني ذات مرّة أنّ وجود معدّل ذكاء عالي لديّ ليس عذراً لعدم الإستحمام

Oyunu çok iyi anlayan biri bir keresinde demiş ki;
حَسناً، شخص ما الذي يَفْهمُ قالتْ اللعبةُ حَسناً جداً مرّة:

Sen dogmadan once bir keresinde bir donanma gosterisine gitmistim.
ذات مرّة ، ذهبتُ لأشاهد عرضاً للبحرية كان قبل ولادتكِ

Bir keresinde bana senin üstüne ben gelsem çoktan yerdeydin demiştin. Unuttun mu?
أخبرتني مرّة أنني لو كنت قادرا على القضاء عليك لفعلت ، أتذكر ؟

Bana bir keresinde başka bir seçenek kalmayınca dünyanın iyiliğine öncelik vermemi söylemiştin.
أخبرتني مرّة أنه حين تنعدم الخيارات، فأنتِ تأملين أن أقدم مصلحة العالم أولاً.

Bir keresinde, evine giren biri tarafından vurulan bir adam vardı.
ذات مرّة كان هناك رجل أرديَ من قبل شخص إقتحم منزله،

Bir keresinde başka bir evrende kendini kendine karşı savunması gerekti.
وذات مره تم ارساله لحماية نفسه. ضد نفسه فى كون اخر

Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı..
أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده

Bir keresinde bir kitapta görmüştüm. Turistlere uyar. Maceraya uygun değil.
لقد رأيته فى كتاب ذات مره أنه للسياح أنها ليست مغامره

Ona bu yüzden takıldığım bir keresinde bana şöyle demişti.
: فى أحد المرات عنفتها بسبب ذلك ، فقالت لى

Bir keresinde arabası bakımdayken, onu eve bıraktım ve beni öptü.
في إحدى المرات وعندما كانت سيارتها في الورشة أوصلتها لمنزلها وقبّلتني

Bir keresinde yat yarışında dördüncü olduğu için kendini kusursuz bir denizci sanıyor.
لقد جاء الرابع في سباق القوارب ذات مرة ويتوهم نفسه بأنه شيطان البحارة

Bir keresinde can sıkıntısından bunu Meksikalı bir çocuğa yapmıştık.
أتعلم لقد فعلنا هذا مرةً لفتىً مكسيكيٌّ للترويحِ عن أنفسنا

Ben bir keresinde şeffaf bir ayakkabı kutusu yapalım demiştim.
في المرة الاولى اتيت بفكرة خزانة تحتوي على صندوق بالنحاس

Galiba bir keresinde tıknaz bir erkektim.
أعتقد أنني كنت رجلًا ممتلئ البُنية في إحدى المرّات.

Annem bir keresinde suların hızarın kapılarının üstüne kadar yükseldiğini gördüğünü söylerdi.
والدتي قالت بأنها مرّةً رأت مستوى المياه يعلو فوق مستوى أبواب الطاحونة

Kalem, kahve filtresi, tuvalet kağıdı ve bir keresinde, tepegöz ve bir halı.
الأقلام، فلاتر القهوة، ورق الحمام و لمرة واحدة جهاز بروجكتر و لفة سجاد

Bir keresinde ağabeyim çok garip kokuyordu.
مثل أخّي، سابق هو كانت رائحتها هذه الرائحة الغريبة.

Bir keresinde seni neredeyse uykunda öldürecektim bir de. Dur. Ne dedin?
وأفكر في أني كُدت أن أقتلك بسريرك في مرة ما ذات يوم

Bir keresinde onunla buluşmaya gittim. Bir otel odasındaydı, en üst kat.
مثل تلك المرّة عندما ذهبت لمقابلتها في غرفة فندقٍ في الطابق العلوي

Kötü ev arkadaşımdan uzaklaşmam için bir keresinde onda kalmama izin vermişti.
لقد جعلني أبقي ذات مرة عندما ضطررت للهرب من شريكة السكن السيئة

Bir keresinde disiplinler arası bir ders için Ingmar Bergman'ın "Yedinci Mühür" isimli filminin açılış bölümünü izlettiriyordum.
ومرة في صف التخصصات كنت اعرض مشاهد افتتاح فيلم العلامة السابعة لانجمار بيرجمان

Bir keresinde birisini asmaya kalktığını anımsıyorum.
لقد حاول شنقي ذاتَ مرّةٍ. وإنّي أذكرُ ذلك.