Bu da dünyada dolaşabileceğim el ve kollarımın mesafesini genişletebileceğim neredeyse her şeyi tutabileceğim demek. | TED | وهذا يعني، أنه يمكنني التنقل حول العالم ومد ذراعي ويدي ويمكنني التعامل مع كل ما يحيط بي. |
"Ama bazen onu kaldırdığımda kollarımın ne kadar kolay kalktığını farkettim." | Open Subtitles | لكن في بعض الأحيان عندما أحملها صاعدا أشعر أنها أخف وزنا بين ذراعي |
kollarımın biraz daha güçlü olmasını dilemişimdir. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو أن ذراعي كانتا قويتين قليلاً |
Bu sayede kollarımın maç sırasın iyileştiğini sanacaklar. | Open Subtitles | فهكذا سيحسبون أن ذراعيّ شُفيا أثناء النزال. |
Kızım kollarımın arasındaydı. Bir şekilde onu taşıyacak gücü kendimde bulmuştum. | Open Subtitles | كانت أبنتى على ذراعى طوال الوقت بشكل ما وجدت القوة لحملها |
Ama şimdi kollarımın arasındayken bile bana uzak hissediyorum. | Open Subtitles | لكن الآن أشعر بالبُعد منها حتى وهي بين ذراعي. |
Özgürlüğümüzü kazanacağız karımı kollarımın arasına alacağım ve benim adımı söylediğini duyacağım. | Open Subtitles | سنحصل على حريتنا سآخذها بين ذراعي وأسمعها تنطق باسمي |
kollarımın arasında yattı ve bana hıçkırarak korkunç şeyler anlattı. | Open Subtitles | لقد كان ينام بين ذراعي وهو ينتحب و قد قال لي أمور فظيعة |
Bakalım, oğluma kollarımın arasında ne zaman sıkıca sarılabileceğim. | Open Subtitles | دعينا نري متي سأكون قادر علي احتضان أبننا بشدة بين ذراعي |
İki günüm var çocuklarımı tekrar kollarımın arasına almama. | Open Subtitles | على بعد يومان من .. أحتضان أطفالي بين ذراعي مرة أخرى |
Katil yakalanmış, davam sonuçlanmıştı ve hayallerimin kadınını kollarımın arasına almıştım. | Open Subtitles | القاتل أمسك به والقضية أقفلت وأعلق بين ذراعي سيدة أحلامي |
Böcekler kollarımın içine girmiş. | Open Subtitles | العلة في ذراعي ؟ لقد كان شيئ في غاية السخافة |
Onları oynarken görerek kollarımın arasında tutarak ve onlara nasıI ata binileceğini ve ateş edeceğini... ya da seveceğini öğreterek. | Open Subtitles | رؤيتهم يلعبون وحضنهم بين ذراعي وتعليمهم ركوب الخيل وإطلاق النار |
İhtiyar bir adama taşıyabileceğinden fazlasını yükleme... çocukluğun kollarımın arasında geçti incinmeni istemiyorum... eğer karşı gelirsen, kötülük ederler. | Open Subtitles | لا تضع عبئا عظيما على رجل كبير فى السن لا يتحمله فى طفولتك , كنت بين ذراعي, لا يمكننى رؤيتك تتأذى , إذا عارضتهم , سوف يؤذونك |
dün gece, rüyamda seni kollarımın arasında gördüm | Open Subtitles | البارحة، حلمت أني أعانقك في ذراعي |
Onu kollarımın arasına alıp gözlerinden hayatının kayıp gidişini izledim. | Open Subtitles | أمسكتها بين ذراعيّ وراقبت الحياة وهى تختفي من عينيها |
Dün gece. Sen ve ben. kollarımın arasında uykuya daldın. | Open Subtitles | البارحة، أنا وأنت، غفوتَ بين ذراعيّ |
kollarımın böyle sıcacık olabileceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أن ذراعيّ قد تكون دافئة |
Düşünsene, onca cesaret kollarımın altında. | Open Subtitles | مجرد التفكير أن كل هذه الشجاعة بين ذراعى |
"Haftada üç gün, kollarımın her ikisi de kan akışını kısıtlamak amacıyla bağlanırdı..." | Open Subtitles | ثلاث مرات إسبوعياً كلتا ذراعىّ يُربطا لتحديد مجرى الدمّ |
Haydi, küçük beyaz bebek. kollarımın arasına atla. | Open Subtitles | هيا أيها الطفل الرضيع الأبيض، اقفز إلى أحضاني |