"konteynır" - Traduction Turc en Arabe

    • حاوية
        
    • الحاوية
        
    • حاويات
        
    • الحاويات
        
    • كونتاينر
        
    • حاويةٍ
        
    Liman Müdürü, herhangi bir konteynır için çıkış işlemi yapmadığını söyledi. Open Subtitles يقول مسئولو الجمارك بأنك لم توقع على إخراج حاوية من قبل
    Bana bir konteynır dolusu kabartma tozu göndermezler, tamam mı? Open Subtitles فهم لن يرسلوا إلى حاوية مملوءة بصودا التخبيز ، إتفقنا؟
    -Bu konteynır oraya ulaşmadan son reaktörü hallederiz umarım. Open Subtitles يجب علينا تدميرهذا المفاعل الأخير قبل أن تصل هذه الحاوية إلى هناك
    Belki silah kaçırmak için kullandıkları konteynır bu değildir. Open Subtitles ربما تلك ليست الحاوية المستخدمة في تهريب أسلحتهم
    Burada başka konteynır olup olmadığını öğrenmeliyim. Open Subtitles أريد أن أعرف إن كان هناك أي حاويات آخرى هنا
    Gerçekte konteynır gemileri Çin'den Danimarkaya mallarla dolu geliyorlar. Ve geriye boş olarak dönüyorlar. TED حيث أنه في الحقيقة سفينة الحاويات كانت محملة بالأساس ببضائع من الصين للدنمارك ومن ثم أبحرت فارغة عائدة الى شانغهاي
    Üç hafta önce limandan bilgisayar parçaları dolu bir konteynır çalınmıştı. Open Subtitles حاوية مليئة بمستلزمات الحاسوب... تم سرقتها من الميناء منذ ثلاثة أسابيع
    Gönderilmeye hazır bir konteynır dolusu Helyum 3 var elimde. Open Subtitles أنا أعاني من حاوية كاملة من الهليوم 3 ، جاهز للاستخدام.
    Yılda 8 milyon konteynır geçiyor. Open Subtitles ثمانية ملايين حاوية تمر من خلاله في السنة الواحدة
    Birkaç gün sonra nakliye konteynır limana gelmiş. Open Subtitles وبعدها ببضعة أيام، ظهرت حاوية الشحن في الميناء.
    358202 numaralı konteynır, öğle 12:23'te batı istikametindeki düz platforma indirilmiş. Open Subtitles حاوية رقم 358202 تم تفريغها وتم وضع الشاحنة التي كانت بها على طريق مُسطح في الغرب في 12: 23 صباحاً
    Kapatılmamış tek konteynır buydu. Ötekiler kapatılmıştı. Open Subtitles تلك هي الحاوية الوحيدة التي لم تكن مغلقة بقيتهم كان مغلق
    konteynır doldurulmadan 1 hafta önce nakliye şirketinde çalışmaya başlamış. Open Subtitles بدأ العمل بشركة الشحن، قبل أسبوع من تجهيز الحاوية.
    konteynır kalkış sırasında 592 kiloydu. Open Subtitles حجم الحاوية بعد استقبالها كان 1306 رطلاً.
    konteynır doldurulmadan 1 hafta önce nakliye şirketinde çalışmaya başlamış. Open Subtitles بدأ العمل بشركة الشحن، قبل أسبوع من تجهيز الحاوية.
    konteynır kalkış sırasında 592 kiloydu. Open Subtitles وزن الحاوية بعد استقبالها كان 1306 رطلاً.
    Oradan bir adamla konuştuğuma göre üç konteynır içki varmış. Open Subtitles ,لقد تحدثت مع شخص ما هناك وقال ان هناك ثلاث حاويات من الكحول سوف تباع
    500 kilo tereyağı, 50 konteynır "lox". Open Subtitles 500 كيلو من الزبد، 50 من حاويات الوكس
    Bunlar Karayipler'e gidecek son dört konteynır. Open Subtitles هذه آخر أربعة حاويات ذاهبة إلى الكاريبي
    Her konteynır için izin talebinde bulunacaklar. Open Subtitles لقد رفعوا بطلب مذكرة لكل الحاويات المتبقية
    Buradaki konteynır trafiği son 30 yılda ona katlandı. Open Subtitles نشاط نقل الحاويات تضاعف 10 مرّات في آخر 30 سنة
    Gelecek ay bir düzine konteynır sevk edebiliriz. Open Subtitles يمكننا نقل دزينة من الحاويات في الشهر القادم
    Fil Kwai Chung konteynır Limanı. Open Subtitles اليفند كوي تشانج كونتاينر
    Bu hala samanlıkta iğne aramak, Jack. Orada binden fazla konteynır vardır. Open Subtitles مايزال هذا ابرةً في كومة قش، (جاك) فمن المؤكد أنه ثمة أكثر من ألف حاويةٍ بالداخل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus