"konuda bir" - Traduction Turc en Arabe

    • شيئاً عن
        
    • أي شيء عن
        
    • شيء حول
        
    • يفعل شيء حيال
        
    • لي رأي في
        
    • فعل شيء حيال
        
    • المعاناة مع الجهل والعجز
        
    Çünkü eminim ki sende bu konuda bir şeyler biliyorsundur. Open Subtitles لأنّني أفترض أنّك على الأرجح لا تعرف شيئاً عن ذلك
    Annesi bu konuda bir laf ederse, fikir senden çıktı. Open Subtitles لو أن أمه قالت شيئاً عن هذا فالتقل أن هذا كان فكرتك
    Bu konuda bir şey bildiğini öğrenirsem seni hapse atarım. Open Subtitles لو إكتشفـت أنك تعرف أي شيء عن هذا سأضعــك بالسجــن
    Onlara oğlumun bu konuda bir şey bilmediğini söyler misiniz? Open Subtitles أخبرّهم أنه لا يعرف أي شيء عن هذا، من فضلك
    Beni dinle, hiçbir kanıt olmayabilir ama sana söylüyorum gardiyana para ödedi ve bu konuda bir şeyler yapman gerek. Open Subtitles ربما لن يكون هنالك أي دليل ولكني أخبرك, لقد قام بالدفع لبعض الحراس وعليك أن تفعل شيء حول ذلك
    İlk kez duyuyorum. Bu konuda bir bilgim yok. Open Subtitles أول مرة أسمعُ عن الأمر، لا أعرف أي شيء حول ذلك
    Peki, Bu konuda bir şey yapan tek kişi ben görünüyorum. Open Subtitles حسنا، على الاقل أنا الوحيد الذي يبدو انه يفعل شيء حيال ذلك.
    Sadece o podyumda durup bu konuda bir bilgim yokmuş gibi davranamam. Open Subtitles لكن لا أستطيع فقط الوقوف هناك على المنصة وأتظاهر ان ليس لي رأي في هذا
    Bu konuda bir şeyler yapma gücüne sahipsiniz ve bu konuda sizlere güveniyoruz. Open Subtitles أنتم لديكم المقدرة على فعل شيء حيال ذلك ونحن نعتمد عليكم لتفعلوا ذلك
    Dolayısıyla da geleceği görme, ama bu konuda bir şey yapamamanın üzüntüsü. Open Subtitles وبذلك ، اندمجت المعاناة مع الجهل والعجز ليفسح المجال لعمل اي شئ
    Ve babam ve annem bu konuda bir şey bilmiyor değil mi? Open Subtitles وأبي وأمي لا يعرفون شيئاً عن هذا، حسناً ؟
    İnsan dışarı çıkmalı. O flüoresan ışık insanı öldürüyor. Bu konuda bir şey okumuştum. Open Subtitles عليك الخروج دائماً ، مصابيح الفلورسنت هذه ستقتلك ، لقد قرأت شيئاً عن هذا
    Kız hakkında yazdığın şeylerden bahsediyordum sonra birden bu konuda bir şey bilmediğimi söyleyiverdi. Open Subtitles كانت تتحدّث بشأن ما كتبته حين عادت من عند الطبيب. وفجأة، قالت أنّها لا تعرف شيئاً عن الأمر.
    Acele etmeyelim. Bu konuda bir şey biliyorsan, bir an önce anlat. Open Subtitles لنهدأ ، أذا كنت تعرف شيئاً عن هذا يجب أن تخبرنا به ألآن
    FBI bu konuda bir şey biliyor mu? Open Subtitles هل المباحث الفيدرالية تعرف شيئاً عن هذا؟
    Herhangi bir vurma olayına karışıp karışmadığını ya da o konuda bir şey bilip bilmediğini sorduğumda da, sonuna kadar reddetmişti. Open Subtitles سألته إن كان متورطاً في أي إطلاق للنيران... أو إن كان يعلم أي شيء عن إطلاق النار, ونفى كل ما سألته.
    Bu konuda bir şey diyemeyeceğimi bilmelisin. Open Subtitles انت تعلم أنه ليس مسموح لي بأن أقول أي شيء عن هذا
    Ama siz bu konuda bir şey bilmiyorsunuzdur değil mi? Open Subtitles لم تعرف أي شيء حول هذا ، أليس كذلك ؟
    Dani'nin kardeşiyle konuşup bu konuda bir şey biliyor mu diye bakmalıyız. Open Subtitles أتعلم , يجب أن نذهب للتحدث مع اخت داني لنرى ان كانت تعلم اي شيء حول هذا
    Şerifiniz ise bu konuda bir şey yapmaya niyetli değil. Open Subtitles المأمور هنا لا ينوي أن يفعل شيء حيال ذلك
    Bu konuda bir şey söylemeye hakkım yok mu? Open Subtitles إذاً كيف ليس لي رأي في هذا الأمر؟
    Yazılmışlardı çünkü öfkeliydiler ve bu konuda bir şey yapmak istiyorlardı TED سجلوا لأنهم كانوا غاضبين وأرادوا فعل شيء حيال ذلك.
    Dolayısıyla da geleceği görme, ama bu konuda bir şey yapamamanın üzüntüsü. Open Subtitles ولكن قد تم استنكار ما تتنبأ له وبذلك ، اندمجت المعاناة مع الجهل والعجز ليفسح المجال لعمل اي شئ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus