Sana katıldığın bu aile hakkında bir şeyler anlatayım, Profesör; bizim kurallarımız vardır. | Open Subtitles | دعني أقول لك شيئا عن العائلة التي انضمامت إليها حضرة الأستاذ لدينا قواعد |
Kurallara nasıl uyacağımıza dair bile kurallarımız vardır. | TED | حتى أنه لدينا قواعد من أجل كيفية اتباع القواعد |
Avrupa Birliğinin daha ilk günlerinden itibaren 60 yıl önce bizim rekabet kurallarımız bu güvenin inşa edilmesine yardım etmiştir. | TED | منذ اليوم الأول للإتحاد الأوروبي. قبل 60 سنة قواعد المنافسة ساعدتنا لبناء هذه الثقة |
Pekâlâ millet, kuş gözlemi kurallarımız hakkında bazı karışıklar olmuş. | Open Subtitles | يا رفاق، كان هناك بعض الارتباك بشأن قوانين متابعة الطيور |
Özür dilerim efendim ancak bu konuda çok katı kurallarımız... | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدي و لكن لدينا هنا قوانين صارمة |
Ve dahası kurallarımız çok katıdır. Üst Dünya'ya ait maddelerle çalışacaksınız. | Open Subtitles | القواعد صارمة جداً هنا كما تعلم ستعمل بمواد من العالم الأعلى |
Bizim kurallarımız onlarınkinin yerini alır. | Open Subtitles | قواعدنا تَلغي لهم. أنت من كلّ الناس تَعْرفُ ذلك. |
Evet! Kendi kurallarımızla yaşayacağız. Bizim kurallarımız en iyisi olacak. | Open Subtitles | و سنعيش وفق قوانيننا الخاصّة المشرّفة أكثر مِنْ كلّ القوانين |
Burada bazı kurallarımız vardır. Bir bayan tek başına gelip, burada oturamaz. Ben birinci sınıf bir yer çalıştırıyorum. | Open Subtitles | لدينا قواعد هنا, ممنوع النساء بدون مرافق, انا ادير مكانا راقيا |
İşlerimizi düzgünce halledebilmemiz için bazı kesin kurallarımız olduğunu anladığınıza eminim, değil mi? | Open Subtitles | أنا متأكد أنك تتفهم أن لدينا قواعد صارمة و هى ضرورية لإدارة المنشأة بسلاسة إتفقنا؟ |
Bizim bu çeşit davranışlara karşı çok sert kurallarımız olduğunu anlaman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن لدينا قواعد صارمة فيما يتعلق بهذه التصرفات |
Çünkü bu uçakta kurallarımız var, ve bunlara uyulacak. | Open Subtitles | لأننا عندنا قواعد على هذه الطائرة وهم سيُنفذون |
Bu uçakta kurallarımız var. Uygulanacaklar. | Open Subtitles | لأنه لدينا قواعد على هذه الطائرة و هم سيُنفذونها |
O rozet bu duvarların dışında işe yarayabilir ama burada farklı kurallarımız var. | Open Subtitles | تلك الشارة ربما تعمل في خارج هذه الجدران لكن هنا, لدينا قوانين مختلفة |
Her şirket gibi bizim de müdürlerimiz ve çok eski kurallarımız var. | Open Subtitles | هنا مثل أيّ شركة أخرى لدينا مديرون و قوانين قديمة جدا |
Ben bu gece onun kışlaya geri gelmesini istiyorum. Bizim kurallarımız var! Kurallar ve talimatlar. | Open Subtitles | اريدها في المعسكر اليوم مساءا هذه قوانين, قوانين وقواعد |
Emerald City'e gidecekler için, kurallarımız var, | Open Subtitles | اللذينَ سيذهبونَ مِنكُم إلى مدينَة الزُمُرُد، لدينا قوانين |
Ve dediğim gibi, farklı kurallarımız var. | Open Subtitles | و كما قُلت، هُناكَ قوانين أُخرى تَسري هُنا |
Burada kurallarımız var. Onlara uymazsak ne oluruz? | Open Subtitles | لدينا قواعد هنا إذا لم تتبع القواعد ، فماذا نكون إذن؟ |
Bizim kurallarımız her zaman dış dünyadakilerin kuralları yerine geçmiştir. | Open Subtitles | قواعدنا دائما لها تنازلات أولئك من العالم الخارجي وهناك |
O kaleyi yaratırken bizim kurallarımız ve kısıtlamalarımızdan oluşan bir dünyadan başka bir şey yaratmayı düşünmedim. | Open Subtitles | كلّ ما حلمتُ به كان إنشاء ذلك القصر، عالم يتخطّى جميع قوانيننا وجميع قيودنا |
Üzgünüm efendim. kurallarımız böyle. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدتي، فهذه هي سياستنا |