"kurtarmıştı" - Traduction Turc en Arabe

    • أنقذ
        
    • أنقذت
        
    • انقذ
        
    • أنقذني
        
    • بإنقاذ
        
    • انقذني
        
    • وأنقذ
        
    • أنقذك
        
    • أنقذتنا
        
    • ينقذنى
        
    • بإنقاذِ
        
    Bir düşman beni en yakın arkadaşımın vahşi saldırısından kurtarmıştı. Open Subtitles عدوي أنقذ حياتي ولكن القاتل العنيف قتل أحد أعز أصدقائي
    Bir kez hayatımı kurtarmıştı. Ondan beri ona minnet borcum var. Open Subtitles أنقذ حياتي ذات مرة أنا كنت ممتن إليه منذ ذلك الوقت
    Bu yaratıklarla daha önce karşılaştık ve hayatta kaldık. Chaka benim hayatımı kurtarmıştı. Open Subtitles لقد تعايشت مع هذه المخلوقات من قبل شاكا بنفسه , قد أنقذ حياتي
    88 yaşına geldiğinde 12 bin kızı kurtarmıştı ve ülkede süregelen bir kültürü değiştirmişti. TED أنقذت 12.000 فتاة ببلوغها 88 عام، وغيرت ثقافة بلدتها.
    Baban hayatımı kurtarmıştı. Al bunu, seni Amerika'ya ben götüreceğim. Open Subtitles لقد انقذ ابوك حياتي خذ هذه , سآخذك الى امريكا
    O köprüde beni Keith'in kurtardığını da biliyorum... ama Haley beni kazadan çok zaman önce kurtarmıştı. Open Subtitles وأنا أعلم أنا كيث أنقذني بالجسر لكن هايلي حمتني كثيرا قبل الحادث
    Doktor hayatımı uzun zaman önce kurtarmıştı. Elbette onun peşinden gidecektik. Open Subtitles الدكتور أنقذ حياتي مُنذ فترة بعيدة، بالتأكيد جئنا سعياً للعثور عليه.
    Evet, evet, ama o bir keresinde hayatımı kurtarmıştı. Open Subtitles حسناً ، نعم ، لكن حسناً ، إن الرجل قد أنقذ حياتى يوم ما
    Dün Three Mile'ın orada hayatımı kurtarmıştı. Open Subtitles لقد أنقذ حياتي على بعد ثلاثة أميال من هنا البارحة
    Babi amca o Patilerle sadece arkadaş değil, bir keresindede hayatlarını kurtarmıştı. Open Subtitles لم يكن العم بابي ،صديقاً للبوديز فحسب ولكن العم بابي قد أنقذ حياتهم في مرة من المرات
    Bir keresinde savaşta hayatımı kurtarmıştı o yüzden onu bir oğul gibi gördüm. Open Subtitles لقد أنقذ حياتي مرّة في الحـــرب لذا لقد قمت بأخذه كإبن لي
    Her şeyden önce Kanunsuz bir zamanlar onun hayatını kurtarmıştı yani eğer bize uzak durmamızı söylüyorsa bunun bir anlamı olmalı. Open Subtitles الحارس الليليّ أنقذ حياته ذات مرّة. وطالما يخبرنا بالابتعاد عنه، فلا بدّ أنّ ذلك لسبب حكيم.
    Bir kaç ergeni elektrik çarpmasından kurtarmıştı. Open Subtitles و قد أنقذت بعضاً من المراهقين الثملين من صعق أنفسهم بالكهرباء
    O görevde ki tahminleriniz binlerce kişiyi kurtarmıştı. SAM pozisyonunu aldırtmamış olsaydınız etraf kan banyosuna dönebilirdi. Open Subtitles قيادتك لتلك المهمّة أنقذت أرواح المئات، لو لم تحرك موقع صاروخ الأرض جو ذاك، لوقع حماّمٌ من الدماء
    Bence içgüdülerin birden fazla olayda ikimizin de hayatını kurtarmıştı. Open Subtitles أعتقد أن قناعاتكِ أنقذت حياة كلتانا في أكثر من مناسبة وأقول بأن تستمعي إليها
    La Drang Valley'de hayatımı kurtarmıştı. Ciğerine hançer yemişti. Open Subtitles في وادي الدرنج ، انقذ حياتي اصبت بحربه في الرئه
    Aslında efendim başkanlık kapmanyanızı mahvetmişti... oğlunu arabayla ezmiştiniz, santrali çekirdek erimesinden kurtarmıştı... ve karısı sizin çıplak resminizi yaptı-- Open Subtitles كدت تدهس ابنه ، انقذ مصنعك من الذوبان زوجتهعملتفي مصعنك..
    Küçükken baban beni bu nehirden kurtarmıştı, biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين , أنقذني والدكِ من تلك المياه عندما كنّا صغاراً
    Bir aziz olduğunu söylemiyorum, ama bir kadını tecavüzden kurtarmıştı. Open Subtitles لا أقول بأنه مقدس ولكنه قام بإنقاذ امرأة من الإغتصاب
    16 Ekim 1943'de beni o kurtarmıştı. Open Subtitles هو من انقذني في أكتوبر 16, 1943
    Adamın biri kadının koluna vurup başkanın hayatını kurtarmıştı. Open Subtitles إلاّ أن شاب ما أمسك ذراعها وأنقذ حياة الرئيس...
    Karını boynuzlarken yakalandığında kıçını kim kurtarmıştı acaba? Open Subtitles لكنّي أتسائل من أنقذك عندما ضُبطت تخون زوجتك؟
    Sarayı ve St. Paul Katedralini vurmuşlar yine. İtfaiye ekipleri daha yeni kurtarmıştı. Open Subtitles لقد هاجموا على القصر ثانية لكن الطائرات أنقذتنا
    Sonunda, o da beni kurtarmıştı. Open Subtitles لكنه لاول مرة ينقذنى
    Uçağı kurtarmıştı. Open Subtitles حسنٌ، لقد قامت بإنقاذِ الطائرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus