Ama bu reaktörde elektrik kesintisi yaşanırsa, insan müdahalesi olmadan kendini kapatır ve kendini güvenli ve kontrollü bir düzene geçirir. | TED | ولكن في هذه المفاعل، إذا فقدت الطاقة في المفاعل، فستنفصل تلقائياً دون تدخل الإنسان وتدخل في وضع آمن ومضبوط. |
Ve devlet müdahalesi olmadan, hem tabakalaşma hem de eşitsizliğe sebep olan, kendini yineleyen bir döngü üretir. | TED | وبدون تدخل الحكومة، يولدان دورات مكررة من الطبقية و عدم المساواة. |
"Bir sonraki adımın ne olacağına dair henüz bilgi ulaşmış değil, ama ordunun duruma müdahalesi ile ilgili tartışmalar olduğu bildirildi." | Open Subtitles | لم يتم اتخاذ أية قرار عن الخطوة القادمه التي ستتبع ولكن هناك بعض المناقشات حول تدخل الجيش |
Hükümet müdahalesi, tipik bir örneğin başlangıcı Tennessee vadisinin geniş hidrolojik yöresi... | Open Subtitles | التدخل الحكومي، مثال نموذجي يجري ... والهيدروجيولوجية واسعة ... مشروع ترتيب ... |
Zehirleyici arazların düzelmesi ya bir rahibin müdahalesi ya da bir çeşit karşı büyüyle olur. | Open Subtitles | يعزو الذي قام بوضع السم التعافي لتدخل الكاهن أو لتعويذة من نوع ما |
Ve daha fazla eyalet müdahalesi olur. | Open Subtitles | ستكون تدخلات أمنية وفيدرالية أكثر |
Bu sistem herhangi biri insan müdahalesi olmadan çalışmak üzere dizayn edildi. | Open Subtitles | تمّ تصميم هذا النظام لكي يعمل دون تدخّل أية أيادٍ بشريّة |
Tanrı'nın müdahalesi veya Bayan Clark'ın çocuk bakma sorunları olmazsa. | Open Subtitles | بحول الرّب إلا إن حدثت (أزمة رعاية أطفال من الآنسة (كلارك. |
Almanya, baslangiçta savas üretimi için devlet müdahalesi politikasini benimsemisti. | Open Subtitles | كانت ألمانيا ، في البداية ، تعتمد على سياسة تدخل الدولة في الصناعات الحربية |
O yüzden bu mikrobik toplulukların, diğer hayvan veya bitkilerin müdahalesi olmadan kendi başlarına gelişme olanakları var. | Open Subtitles | ..نالت فرصة النمو بنفسها دون تدخل من الحيوانات أو النباتات |
Charles Darwin, Dünya üzerindeki yaşamın Tanrının müdahalesi olmaksızın evrimle oluştuğu sıradışı görüşü ortaya atan ilk insandı. | Open Subtitles | كان تشارلز داروين أول شخص يفهم الفكرة الخارقة.. بأن الحياة على الأرض تطورت، بدون تدخل من أي إله. |
Gördüğünüz üzere üstlerimizin Chuck Bartowski'nin hayatına müdahalesi yalnızca bir başlangıç. | Open Subtitles | كما يمكنكم الرؤيه تدخل رؤسائنا فى حياة "تشك بروتاسكي" بدء للتو |
Bir liderin müdahalesi olmasa, bu çocuklar şiddet eylemlerinde bulunmazlardı. | Open Subtitles | دون تدخل قائد ما، فهؤلاء الصبية لن يفكروا قط بإرتكاب أية جريمة عنف. |
Ben burada çalıştığım sürece, sizlere polis müdahalesi olmayacak. | Open Subtitles | طالما أنني أعمل هنا، ستكونون بمنأى عن أي تدخل من الشرطة. |
Kendini geri çekmeye başladı, bunu yapacak biri değildi. Devletin olaya müdahalesi ile mücadele edeceğini düşünmüştüm, ama bu gerçekleşmedi. | Open Subtitles | حولته الى شيء آخر مختلف تماماً عن شخصيته الحقيقية وإعتقدت إنه لشيئ رائع تدخل الحكومة وقتها |
Başka bir uzaylı ırkın yerinde müdahalesi olmasa,.. | Open Subtitles | لو لم يتم التدخل في الوقت المناسب , من عرق فضائي آخر |
Cumhuriyet müdahalesi muhalefeti kışkırtacaktır. | Open Subtitles | التدخل عن طريق الجمهورية سوف يشعل المعارضة. |
Bu derece insan müdahalesi ideal olmayabilir... ama işe yarıyor. | Open Subtitles | هذا المستوى من التدخل البشري قد لا يكون مثالي، لكنّه يعمل. |
Zehirleyici arazların düzelmesi ya bir rahibin müdahalesi ya da bir çeşit karşı büyüyle olur. | Open Subtitles | يعزو الذي قام بوضع السم التعافي لتدخل الكاهن أو لتعويذة من نوع ما |
Chuck, bence artık ajan müdahalesi zamanı. | Open Subtitles | تشك" أعتقد أنه حان الوقت" لتدخل جاسوسى يجب أن نضغط على شريكنا |
Güçlü top fırlatma, KGB müdahalesi falan. | Open Subtitles | نُصب قوي، تدخلات من الـ"كى. جي. بي" أياً يكن. |
Çünkü asıl fikir, bu beyin-makine arayüzünü çalıştırıp, Aurora'nın oyunu sadece düşünerek ve bedeninin müdahalesi olmadan oynamasını sağlamaktı. | TED | لأن فكرتنا تتمثّل في تشغيل هذه الواجهة بين الدماغ و الآلة أي أن أورورا ستمارس اللعبة ذهنيّا، فقط عبر الفكر و دون أيّ تدخّل جسدي. |
Tanrı'nın müdahalesi veya Bayan Clark'ın çocuk bakma sorunları olmazsa. | Open Subtitles | بحول الرّب إلا إن حدثت (أزمة رعاية أطفال من الآنسة (كلارك. |