Kız kardeşlerle birlikte büyüdük. mahremiyeti uzun süre önce bıraktık. | Open Subtitles | لقد كبرنا مع شقيقتين نسينا موضوع الخصوصية هذا منذ زمن |
Sanırım, böylesi bir para karşılığı biraz mahremiyeti hak ediyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن مقابل هذا المبلغ من المال أستحق بعض الخصوصية |
Avukat müvekkil mahremiyeti var ya. | Open Subtitles | كما تعلم , مسألة الخصوصية بين العميل ومحاميته |
Doktor-hasta mahremiyeti demek burada anlattığınız her şeyin burada kalacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | خصوصية الطبيب مع مريضه تعني أنّ ما تُشارك به معي يبقى معي |
GPS kayıtlarını da müşteri mahremiyeti için siliyorlar. | Open Subtitles | ويزيلونَ ايضاً نظام تحديد المواقع من اجل خصوصية الزبائن |
Çünkü mahremiyeti, babası tarafından ihlal edilen 12 yaşında bir kızla konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت اتحدث مع فتاة بالثانية عشر من العمر الذي والدها انتهك خصوصيتها |
Ama ayrıca onun mahremiyeti için buna ara vermemizi de istemiştiniz. | Open Subtitles | . حسنا سيدي , قلت ايضا ان نتوقف عند هذه شيئا ما عن حقها في الخصوصية |
Büyük günah işlemiş bu ruhun biraz bile mahremiyeti olamayacak mı? | Open Subtitles | أليس من حق روحاً ارتكبت خطيئةً كبيرة الحصول على بعض الخصوصية ؟ |
Görünüşe göre kutup ayıları ilişkilerinde mahremiyeti tercih ediyor. | Open Subtitles | يظهر وأن الدببة القطبية ،المتغازلة تُفضل الخصوصية |
Görünüşe göre kutup ayıları ilişkilerinde mahremiyeti tercih ediyor. | Open Subtitles | يظهر وأن الدببة القطبية ،المتغازلة تُفضل الخصوصية |
Atalarıma saygımı sunacağım. Biraz mahremiyeti tercih ederim. | Open Subtitles | أريد أن أذهب لأقدم التعازي لسلفي أريد بعضا من الخصوصية |
İnanılmaz derecede görgüsüzsünüz, ve, ve sizin de keşfettiğiniz gibi, mahremiyeti severim. | Open Subtitles | تتصرفون بفظاظة شديدة، و، كما اكتشفت بنفسك، أنا أحب الخصوصية. |
Yani, verileri varsayılan olarak koruyan cihazları almaya gücü yeten zenginler ile cihazları onları korumak için varsayılan olarak çok az şey yapan fakirlerin mahremiyeti ve güvenliği arasında gitgide büyüyen bir uçurum var. | TED | هنالك الآن فجوة متزايدة بين الخصوصية والأمن للأغنياء، الذين باستطاعتهم تحمّل تكلفة أجهزة تحمي بياناتهم تلقائيًا، والفقراء التي تفعل أجهزتهم القليل جدًا لحماية بياناتهم بشكل تلقائي. |
İnsanın ara sıra biraz mahremiyeti olmalı. | Open Subtitles | كل شخص يحتاج أحيانا لبعض الخصوصية |
Otel misafirlerimizin mahremiyeti bizim en önemli önceliğimizdir, hanımefendi. | Open Subtitles | سيدتي, خصوصية عملائنا هي أولويتنا الأولى |
Üzgünüm. Odada doktor-hasta mahremiyeti gerekiyor. | Open Subtitles | آسف ، خصوصية للمريض داخل الحجرة |
Üzgünüm. Odada doktor-hasta mahremiyeti gerekiyor. | Open Subtitles | آسف ، خصوصية للمريض داخل الحجرة |
Bu kurum için çalışmış herkesin mahremiyeti. | Open Subtitles | خصوصية كل شخص عمل بهذه المنظمة |
"İyi bir anne olma" kisvesi altında temel mahremiyeti ve bedensel özerkliği reddediliyor. | TED | لا تتقبل خصوصيتها ولا استقلالية جسدها إتباعاَ لمقولة سأكون أماً جيدة |
mahremiyeti koruma konusunda daha katı olan diğer siteye kaçarlar. | Open Subtitles | و سيتوجهون لموقع آخر الذي سيدعم خصوصيتهم |
Eğer doktor hasta mahremiyeti numarasını çekiyorsan, | Open Subtitles | اذا كنت ستستعمل قانون السرية بين المريض والطبيب.. |
Doktor-hasta mahremiyeti konusu... | Open Subtitles | هل مسألة السريّة بين الطبيب و المريض تهمّك على الإطلاق؟ |
Çıplaksa eğer böyle bir şey için açık hava mahremiyeti olsa daha iyi olur. | Open Subtitles | لو افترضنا كون المرء عارياً، سيكون من الأفضل أن يحظى بخصوصية خارج البيت لأجل ذلك الغرض |