"merak ettim" - Traduction Turc en Arabe

    • أتسائل
        
    • فضول
        
    • كنت أتساءل
        
    • اتسائل
        
    • فضولي
        
    • تسائلت
        
    • تساءلت
        
    • اتساءل
        
    • أشعر بالفضول
        
    • فضولية
        
    • كنت قلقة
        
    • الفضول
        
    • اتسأل
        
    • أتعجب
        
    • أتسأل
        
    Böyle olsun dediğin o şeyleri gerçekten istiyor muydun merak ettim. Open Subtitles أنا كنت أتسائل إذا أردت تلك الأشياء أنت تقول للحدث حقا.
    - Ama siz herhangi bir cevap vermeyince, bende nedenini merak ettim. Open Subtitles ولكن عندما لم تبدي أية أستجابة كان علىّ ان أتسائل ، لماذا
    Günümüz mükemmeliyetçiliği zihnimde canlandığında bunların değişip değişmediğini merak ettim. TED ومع التشديد الحاصل اليوم على الكمالية في تفكيري كان لدي فضول لأرى إن كانت عناصر الكمالية هذه قد تغيرت
    merak ettim de dün akşam dışarıya sadece hava almak için mi çıktın, yoksa başka bir neden var mıydı? Open Subtitles لقد كنت أتساءل فقط هل حقاً ذهبت للخارج لاستنشاق الهواء النقي الليلة الماضية ؟ أو كان هناك سبب آخر ؟
    Seni meyhanede gördüm ve merak ettim. "Zeyna'yı buraya ne getirmiş olabilirdi? Open Subtitles . رأيتك بالحانة , وكنت اتسائل عن سبب وجودك هنا
    merak ettim de, kötü biri olsaydım, gelecekte neler olurdu? Open Subtitles سؤالٌ فضولي, ما الذي سيحدث في المستقبل لو كنت شريراً؟
    Benimle öğle yemeği yemek ister misin diye merak ettim. Open Subtitles كنت بالجوار و تسائلت إنّ كنتِ ترغبين بتناول وجبة الغداء
    Bu olay beni büyülemişti. Sonrasında merak ettim: herhangi birisi Diana imajını gercekten basit bir şekilde ve fiziksel olarak silebilir miydi? TED وقد أذهلتني هذه الظاهرة و لذلك تساءلت هل من الممكن ان يقوم اي احد بمسح صورة ديانا بطريقة وحشية و حسية ؟
    - Şaşırmıştım çünkü gecenin 4'ünde neden böyle süslenip püslendiğini merak ettim. Open Subtitles كنت مشتت لانني كنت أتسائل لماذا انتِ متأنقة على الساعة 4 صباحاً
    İfadende belirttiğin gibi misafir odasında kalıp kalmadığını merak ettim. Open Subtitles أتسائل لو تسللت من قيلولة البارحة كما قلت في اللقاء
    Bu arada, bana bir şeyler konusunda yardım edip edemeyeceğini merak ettim. Open Subtitles في الوقت الحالي، كنت أتسائل إذا كان بإمكانكِ مساعدتي في شئ ما
    Ama konteynere koyarken kötü oldum, acaba sana verebilir miyim diye merak ettim. Open Subtitles ولكني شعرت بسوء لوضعهم بالحاوية لذلك. أتسائل إن كان بإمكاني أن أعطيكِ إياها
    Toplumumuzun karalama yapmayı algılayış şekli ile gerçeğin ne olduğu arasında neden bir kopukluk olduğunu merak ettim. TED لذا كنت أتسائل لماذا لا يكون هنالك صلة بين الطريقة التي ينظر إليها مجتمعنا للخربشة والواقع.
    Sadece merak ettim; çünkü başarılı olabilirim. Open Subtitles مجرد فضول لانى اعتقدت انى سأكون جيد فيها.
    Neden oda arkadaşlarına değil de bana geldiğini merak ettim. Open Subtitles لذا، كنت أتساءل لماذا قصدني ولم يقصد رفيقيه في السكن
    - Sürekli bunları merak ettim. - Acayip kuralları var. Open Subtitles وكل ذلك الوقت كنت اتسائل عنهم أنهم شنيعون
    Seni bugünkü sen yapan şeyin ne olduğunu çok merak ettim. Open Subtitles أنا كُنت فضولي عما حدث لك ليجعلك الشخص الذي تكونه اليوم.
    Bir noktadan sonra birden bire bu işin ne kadar yukarılara dayandığını merak ettim ve sonunda onun paranoyası bana da geçti. Open Subtitles عند لحظة تسائلت عن مدى تورط مسؤولين رفيعي المستوى و إنتقل إرتيابها في النهاية إلىَّ أنا
    O gitti ve ben bunun ilişkimizin son noktası olup olmadığını merak ettim. Open Subtitles غادرت و تساءلت إذا كان الأمر قد انتهى إذا كانت علاقتنا قد انتهت
    - Nerede olduğunu merak ettim. - Dur, çok terliyim. Open Subtitles كنت اتساءل اين انتي , لاتفعل , انني متعرقة كثيرا
    ve sana bu ışığı yakanın kim olduğunu merak ettim. Open Subtitles وكنت أشعر بالفضول حول من قد سمحت لهم بالبقاء هناك
    İtiraf edeyim, Gilroy gibi bir psikopatın ilgisini çeken şeyi merak ettim. Open Subtitles اعترف انني فضولية قليلاً حول الشيء الذي يريده شخص مجنون مثل غيلروي
    Bir şeyim yok, seni merak ettim, o kadar. Open Subtitles لا، كنت قلقة عليك فحسب هذا كل ما فى الأمر
    - Hayır, hayır, merak ettim sadece. - Burada daha fazla var. Open Subtitles ـ كلا، كلا، فقط من باب الفضول ـ ثمة الكثير منهن هنا
    Ne kadar da gizemli bir yüzün var. Şu an hissettiğin nedir, merak ettim. Open Subtitles لقد رسمتِ وجهكِ المبهم اتسأل ماذا يكون مزاجكِ الآن ؟
    Neden bir Goa'uld onları bu gezegene getirsin, merak ettim. Open Subtitles أتعجب لماذا الجواؤلد قد يجلبوهم الى هذا الكوكب
    Böyle bir telefona, arkadaşın için ne yapman gerekir merak ettim. Open Subtitles أتسأل مالذي يجب على أن أفعله كي أحصل صديق على مثله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus