"mucizevi" - Traduction Turc en Arabe

    • معجزة
        
    • المعجزة
        
    • بأعجوبة
        
    • إعجازي
        
    • سحري
        
    • بمعجزة
        
    • الإعجازي
        
    • إعجوبي
        
    • عجيب
        
    • سحرية
        
    • المعجزات
        
    • خارقة
        
    • أعجوبة
        
    • العجيب
        
    • السحري
        
    Eğer mucizevi bir şekilde dış duvar tehlikeye girerse, saldırganlar son bir savunma kalkanı olan iç duvarla yüz yüze kalıyordu. TED وإذا حصلت معجزة وتأثر السور سيواجه المهاجمون الخط الدفاعي الأخير وهي الأسوار الداخلية الضخمة.
    Bir şey mucizevi bir şekilde başarılı olduğu zaman, ona sahip çıkmak gerekir; Open Subtitles وحالما تقرب علامة إلى الظهور سيكون هذا فعلاً حسناً من قبل معجزة يجب ان تحمى ويعتنى بها كما لو كانت داخل ضريح
    Dışarı çıktım, ve gerçekten mucizevi birşey oldu bana ...bu hava filtrelerini almak için kuzeye yürürken, ...sokaklar tamamen insanlarla hareketliydi. TED ومشيت، وحدث لي هذا الشئ المعجزة بينما كنت أمشي شمالاً لشراء فلتر الهواء، وهو أن الشوارع كانت مفعمة بالحياة مع الناس.
    Grace yine mucizevi bir şekilde takipçilerinin elinden kurtulmuştu. Dogville sakinleri sağolsun. Open Subtitles مرة أخرى غرايس هربت بأعجوبة من الظباط بمساعدة سكان دوجفي.
    1905'te, mucizevi bir yılda, yaptığı şöhret gerçekten inanılmazdı. Open Subtitles و في عام 1905 و خلال عام إعجازي واحد كانت العلامة التي صنعها لا تصدق
    Yani, mucizevi şekilde şu anda daha iyi olmazsak biraz ara verin ve bence siz biraz arkada durun. Open Subtitles لذلك, إذا لم تتحسنوا بشكل سحري بهذة الثانية إذاً أعتقد بأنه يجب تقوموا بما هو بمصلحة الفريق و ربما
    Zero mucizevi bir şekilde canlanmadan yaşamla ölüm arasında gidip gelecek. Open Subtitles سيبقى زيرو بين الموت و الحياة حتى يشفى و يعود إلى الحياة بمعجزة
    mucizevi jeotermik güç sayesinde, saf element ikinci bölgeye yükseltilecek, Open Subtitles من خلال معجزة الطاقة الحرارية الجوفية المواد الخام ستشيد للمرحلة الثانية
    Ve mucizevi bir tasarımla, ...her canlı varlık, bu dört temel yapı taşlarının değişik kombinasyonlarıyla yaratılmıştır. Open Subtitles و خلال معجزة التصميم هذه نحن لم نفهم بعد كل كائن حى مخلوق هذه الكتل الأربعة الأساسية
    Bu kutsal ve mucizevi olay için Majestelerine de şükran borçluyuz. Open Subtitles أيضا يجب أن نشكر جلالته على هذا والتي كانت معجزة
    Sana ne öğüt vereceğimi gerçekten biliyor olmamdan... ve mucizevi bir şekilde senin dediğim her şeyi kabul edecek kadar... ne yapacağını şaşırmış olmandan keyif alıyorum. Open Subtitles يروق لى أننى أعرف كيف أنصحك و تروقنى معجزة ضياعك و أنك تستوعبين كل ما أقول
    Son aylarımı, mucizevi bir tedavinin ardından koşarak geçirmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أضيع آخر شهوري القليلة أطارد العلاج المعجزة
    Öyleyse muhtemelen bana bu mucizevi ilacın yapımında kullanılanları söylemeye çekinmezsin. Open Subtitles حسناً ، إذاً ربما لن تمانع بإخباري مكونات هذا الدواء المعجزة
    mucizevi iyileşmeler açık nedenler veya sebeplere yorulmaz. Open Subtitles إلى لا سبب أو سبب واضح. هي ليست المعجزة أنا مرتاب من.
    Seanslarda mucizevi şekilde duyulan sesler. Open Subtitles الأصوات التى تتكلم بأعجوبة فى جلسات التحضير
    Nasıl atış almak ve mucizevi bir şekilde hayatta mı? Open Subtitles كيف تعرضت لإطلاق النار و بعدها نجوت بأعجوبة ؟
    Rahat görülüyor olabilir. Ama yapması gereken şey gerçekten mucizevi bir olay. Open Subtitles قد يبدو هادئاً، لكن يوشك على القيام بشئ إعجازي.
    Belki şansımız yaver gider ve mucizevi bir şey buluruz; ama sanmıyorum. TED ربما سنكون محظوظين و نكتشف شيء سحري, لكنني لا توقع ذلك.
    Diyelim ki, mucizevi eseri her şey işe yaradı ve gondola vardık. Open Subtitles لنقل أنه بمعجزة ما سينجح كل هذا و نصل إلى العربة
    Onun o mucizevi kaçışına hala inanamıyorum. Open Subtitles لا زلتُ متحيراً من هروبه الإعجازي.
    Şeyden sonra, merkezde, aniden mucizevi bir görüntü yakaladıktan sonra. Open Subtitles ثمّ لاحقاً، في مقرِ الشرطة، أنا فجأة وبشكل إعجوبي تأتي لي رؤية.
    Adamın mucizevi şekilde, değneklerle ortaya çıkmasından nefret ederim. Open Subtitles لذا يظهر الرجل، و هو حي بشكل عجيب علي عجل، أنا أكره هذا
    İlişkiler, otuz dakikada, mucizevi bir şekilde düzeltilemez. Open Subtitles و العلاقات لا يتم إصلاحها بطريقة سحرية خلال نصف ساعة دائما
    Anne sütü bir bakıma mucizevi bir şey: bebek için besleyici ögeler içermesinin yanında yararlı mikroplar için de besin içerdiği görülüyor. TED حليب الأم نوع من المعجزات: بالإضافة إلى كونه يحتوي على مغذيات للطفل، يحوي المغذيات للميكروبات المفيدة أيضاً.
    Bir şekilde, beynin mucizevi bir sinaptik işlevi vasıtasıyla şarkı söylerken kekelemek imkansız. TED بشكل ما، من خلال وظيفة خارقة متشابكة في العقل البشري، من المستحيل أن تتأتأ وأنت تغني.
    yeni yılın mucizevi ışığı altında Tokyo'nun Kanji alfabesinden daha az gizemli değiller. Open Subtitles عن كانجي طوكيو ولا عن أعجوبة النور الأول من السنة الجديدة
    Peki, Phil'deki bu mucizevi değişimi neye bağlıyorsun? Open Subtitles حسنٌ، كيف لكِ أن تفسّري هذا التحوّل العجيب إذاً ؟
    Senden sakladığım mucizevi bir ilacım olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد عندي نوعا من العلاج السحري أنني متمسكة بان تحصل على العلاج؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus