"nefret ettiğini" - Traduction Turc en Arabe

    • تكره
        
    • تكرهين
        
    • يكره
        
    • كرهك
        
    • تكرهني
        
    • كرهت
        
    • يكرهني
        
    • كره
        
    • كرهه
        
    • تكرهها
        
    • يكرهون
        
    • تكرهه
        
    • أنك مكروه
        
    • تكرهنا
        
    • تكرهينني
        
    Yukarıda, odasında annesinden ne kadar nefret ettiğini bloğuna yazıyor. Open Subtitles انها في غرفتها تكتب في مدونتها كم هي تكره امها
    Dinle, değişimden ödün patladığını ve Tito Jackson'ın doğum günüden nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك مذعور وخائف من التغييرات وأنك تكره يوم عيد ميلاد تيتو جاكسون
    Geçen hafta, ""Dev Çakal Wile Ayağı"'ndan nefret ettiğini sen söyledin. Open Subtitles الأسبوع الماضي, أنت قلتِ أنكِ تكرهين أقدام القيوط الضخمة التي لديك
    Madam Guérin, Victor'un yabancılardan nefret ettiğini unutarak Doktor Gruault'u eve çağırdı. Open Subtitles السيدة غيران استدعت الطبيب ناسية أن فيكتور يكره حضور الضيوف إلى المنزل
    Bu arada, belki Nainsanlardan neden bu kadar nefret ettiğini anlatabilirsin. Open Subtitles بينما ننتظر ربما يمكن أن تخبرني لماذا تكره الغير بشريين كثيرا
    Bunu yapmak için bir dizi saçmalığa başvurmamız lazım. çünkü entelektüellerin ilerlemeden nefret ettiğini öğrendim. TED ولفعل ذلك علينا أن نضيف بعض السخرية، لأنني اكتشفت أن شريحة المثقفين تكره التقدم.
    Hatta eğer istersen, valizini ben hazırlarım. Senin bundan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles سوف اجهز لك حقيبتك لو شئت, اعرف كم تكره هذا
    Benim görüntümden nefret ettiğini çok açıkça belli ediyorsun. Open Subtitles أنت تجعل الأمر واضحاً للغاية إنك تكره النظر إلى
    Herkes Jackie'nin Madame Doyle'dan neden nefret ettiğini biliyordu. Open Subtitles أخشى أنها لن تقوم، أيها العقيد بعد كل شيء، كل شخص في هذا القارب يعرف بالضبط لماذا تكره آنسة جاكلين السيدة دويل
    Kendinden gereğinden çok nefret ettiğini ve tutkunun bana ilham verdiğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين بأنك تكرهين نفسك أكثر من اللازم و أن شغفك ألهمني ؟
    Sen gelme, Adela, kurumlardan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles لا تَجيئي يا أديلا أعرف أنك تكرهين المراكز التعليمية
    Bunu söylememden nefret ettiğini biliyorum, ama üzgünüm. Open Subtitles آسف، أعرف أنّكِ تكرهين أن أقولها، لكني آسف.
    Eğer gerçekten oğlumun arkadaşı olsaydın Roger'ın benden nefret ettiğini bilirdin. Open Subtitles إذا كنت حقا صديق ابني، كنت أعرف أن روجر يكره لي.
    En sevdiği yemeği, istediği köpek cinsini ve neden piyanodan nefret ettiğini anlattı. Open Subtitles أخبرني بطعامه المفضل، أي نوعٍ من الكلاب يُريد، ولماذا يكره التدرب على البيانو
    Ethan üçüncü bölümde özellikle New York'tan nefret ettiğini belli etmeseydi... Open Subtitles ذلك ربما يكون رائع إن لم يكن ايثان يكره نيويورك خاصةً
    Bundan sonra hergün 15 dakika resme konsantre olup ondan ne kadar nefret ettiğini göstereceksin. Open Subtitles كل يوم ستقضي ربع ساعة ناظراً إليه، مركزاً على مدى كرهك له،
    Söylediklerini kinle söyledin. Benden bu kadar nefret ettiğini fark edememişim. Open Subtitles لقد قلت ماقلته بحقد، لم أدرك بأنّك تكرهني إلى ذلك الحد
    Senin dünyadaki bütün yetimlerden nefret ettiğini sanıyordum. Open Subtitles لكني إعتقدتُ أنكَ كرهت الأيتام في جميع العالم
    Benden nefret ettiğini biliyorum ama orada olmak zorunda. Open Subtitles أعلم جيداً إنه يكرهني الآن، لكن يجب أن يكون بالحفلة.
    Bir gün eve gelip balık kokusundan nefret ettiğini ve salon dansı hocası olacağını söyledi. Open Subtitles فقد جاء يوما الى المنزل وقال انه قد كره رائحة السمك وقرر انه سيقوم بتدريس الرقص في الصالات
    David'in senden nefret ettiğini hatırlaman ondan nefret etmeni kolaylaştırabilir. Open Subtitles لكنها تذكرك أنه يكرهك، وربما تحاولين كرهه أيضاً.
    Ve hâlâ senin yanında senin ondan nefret ettiğini bilmesine rağmen. Open Subtitles و ما زالت متمسكة بك حتى و هي تعرف بأنك تكرهها
    Ve hepimiz erkeklerin öpülmekten ne kadar nefret ettiğini biliyoruz. Open Subtitles و كلنا نعلم كم أن الصبية يكرهون ان يتم تقبيلهم
    Öğretmeninden nefret ettiğini söylemiştin ve o da öldürülmüştü. Open Subtitles انت قلت انك تكرهه مدرسك بالامس وهو ايضاً قتل
    Wesenların senden nefret ettiğini ve korktuğunu biliyorsun. Open Subtitles تعرف أنك مكروه ومُهاب ...من قبل المخلوقات الأسطورية
    Neden bizden bu kadar nefret ettiğini biliyor musun, David? Open Subtitles أتعلم لما تكرهنا كثيرا ياديفيد؟
    "Benden nefret ettiğini biliyorum." Yine, ben değilim mektupta öyle yazıyor. Open Subtitles أعلم أنّكِ تكرهينني مجدداً، لستُ أنا بل الرسالة..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus