Aslında, bu öğleden sonra olanların hepsini unutmayı tercih ederim. | Open Subtitles | فى الواقع , أفضل أن أنسى كل ما حدث اليوم |
Aslında, bu öğleden sonra olanların hepsini unutmayı tercih ederim. | Open Subtitles | فى الواقع , أفضل أن أنسى كل ما حدث اليوم |
Kitabı geri götüreceğini ve değişimi başlatacağını... burada olanların heryerde olmasını sağlayacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف بأنك ستبدأ التغيير تجعل ما حدث هناك يحدث فى كل مكان |
Clark, tüm bu olanların hormonal bir bağlantısı olması mümkün. | Open Subtitles | كلارك من المحتمل أن يكون سبب ماحدث له صله بالهرمونات |
Bana olanların, kaçırılmamın ve testlerin isteğim dışında maruz kaldığım şeyin masaya yatırılıp bana aşılanan şeyin hafızamın çalınmasının ve onun bana verilmiş bir hastalıkla dönüşünün arkasındaki adamlar hakkındaki gerçeğe götürecek. | Open Subtitles | الحقيقة عن الرجال من هم وراء ما حصل لي: عن إختطافي وإخضاعي للفحوص: عن إغصابي لما هو دون إرادتي؛ |
Çünkü Afrika'da olan bitene seyirci kalamayız, ve dürüst olmak gerekirse, tüm olanların başka bir yerde olmasına asla müsaade edilmezdi. | TED | لأنه لامجال بالنظر لما يحدث في أفريقيا، وإذا كنا صادقين، نخلص الي انه لن يسمح مطلقاً بحدوث ذلك في مكان آخر. |
olanların ciddiyetinden dolayı, iki velinin de burada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | حسنا، اعتقدت، بسبب جدية ما حدث كلا الأبوين يجب وجودهما |
Çocuğunuza olanların bilinmemesi her ebeveyn için en büyük işkencedir. | Open Subtitles | عدم معرفة ما حدث لطفلك سيكون اقصى تعذيب لأى والد |
Kendi kelimelerine göre, ilk başta kendisi bile olanların gerçek olamayacağına inanmış. | TED | حسبما قال وسُجل عنه، كان مقتنعا في البداية أن ما حدث يستحيل تصديقه. |
olanların yavaş ve tedbirli adımlarla ilerleyen bilimdense halk arasındaki söylentilerin gücü ile daha çok alakası olduğunu öğrendim. | TED | فتوصلت إلى أن ما حدث لا يرجع أساساً للتقدم البطيء والحذر للعلم لكنه يرجع بالأساس للقدرة السحرية المعتمدة لرواية القصص. |
Daha büyük sorunlar olsa da olanların çoğu yavaş yavaş işimi iyi yapmama engel olan küçük davranışlar ve durumlardı. | TED | بينما كانت هناك قضايا أكبر، فكان معظم ما حدث سلوكيات وأنماط صغيرة التي قللّت ببطء من قدرتي على القيام بعملي بشكلٍ جيد. |
Herşey bir yana, tekrardan kuracağımız sürdürülebilir bir özgürlük önemlidir, Çünkü, bu ülkenin 1885'de olanların tekrar olmasını istemiyoruz. | TED | هذا مهم، كله مهم كيف نبني حرية مستدامة، لأننا أبدا لا نرغب في تكرار ما حدث في الولايات المتحدة في 1865. |
Kurallara uymadığın için o salonda olanların suçlusu sensin, bunu bil. | Open Subtitles | تعرفين بأنك تتحملين مسؤلية ماحدث في الصاله لأنكِ لم تتبع اللوائح |
Güldüler çünkü geçen gece olanların gülünç olduğunu anladılar. | Open Subtitles | لقد ضحكوا لأنهم ادركوا ان ماحدث ليلة امس كان امرا مضحكا |
Düşündüğünün aksine, olanların sorumluluğu sende değil. | Open Subtitles | على الرغم من ماتحسبه , أنت لاتتحمل المسؤولية عن ماحدث |
Bugün olanların ışığında kızgınlığım çok önemsiz kalıyor. | Open Subtitles | في ضوء ما حصل اليوم سيبدوا استيائي بسيطاً |
O zamanlar, olanlar şu an olanların doğrudan yansımasıdır. Herkes doğru olanı yaptığına inanıyordu tanrı ve devlet adına büyük toplum için, hızlı yürütülen evlat edinme. | TED | ماذا حدث عندها إنه الإنعكاس المباشر لما يحدث الان. الكل يصدق نفسه انهم يفعلون الشيء الصحيح من قبل الله والدولة. للمجتمع الكبير، في مسار التبني السريع. |
Daha önce olanların tekrar olmasından korkuyor. | Open Subtitles | إنها خائفة من أن الذي حدث من قبل سيحدث مرة أخرى |
Bizden daha genç ve bunun içine doğmuş olanların buna daha doğal şekilde adapte olacağını düşünebiliriz. | TED | وقد نفكر أن أولئك الأصغر سنا أكثر منا، أولئك الذين يولدون في هذا، وسوف يتكيفون أكثر بطبيعة الحال. |
Onun köstebek olduğunu, seçim gecesinde olanların sorumluluğunu üstlenebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وقد تضطر إلى تحمل المسؤولية عما حدث في ليلة الانتخابات |
Belki de, bize getirilen, gerçekte olanların çarpıtılmışlarıdır. | TED | من الممكن أن تكون الصورة التي تنقل لنا مشوهة عما يحدث في الحقيقة. |
Vücudun ve zihnin olanların stresi ve kederi ile bu şekilde başa çıkıyor. | Open Subtitles | إنها الطريقة التي يتعامل بها جسمك وعقلك مع الضعط العصبي والأسف لما حدث |
Bakın, bunun zor olduğunun farkındayım ama buraya ne kadar çabuk gelirsek kocanızın çalıştığı şeyi ne kadar çabuk bulursak size olanların hepsini arkanıza o kadar çabuk bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | اعلم أن هذا صعب، لكن كلما اسرعنا بالدخول وإيجاد ما كان زوجك يعمل عليه كلما امكنك سرعة نسيان ما جرى لك، للأبد |
Bana olanların bir anlamı olmasına izin ver. | Open Subtitles | دعني أعطي على الأقل بعض المعنى لما حصل لي. |
Pekalâ en azından burada olanların normal olmadığını kabul edebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا على أقل تقدير أن نتفق بأن أيّا كان ما يحدث هنا غير طبيعي؟ |
Polis bu konuda bilgisi olanların kendilerine bildirmesini istiyor. | Open Subtitles | تطلب الشرطة من أي شخص لديه معلومات عن مكانه أن يتصل بهم فوراً. |
Ama ilginç olan tarafı, ilk gidecek olanların ticari adamların olması. | TED | لكن الشيء المشوق هو أن القطاع التجاري هم من سيذهب أولاً. |
Bu konuyla ilgili bilgisi olanların,.. | Open Subtitles | , إذا أي أحد لديه معلومات بخصوص هذا الموضوع |