Görünüşe göre patikayı izliyor. Ama Onun yerinde olsaydım kuzeye yönelirdim. | Open Subtitles | يبدو أنه ينزل الطريق لكن اذا كنت مكانه لكنت اتجهت شمالاً |
Görünüşe göre patikayı izliyor. Ama Onun yerinde olsaydım kuzeye yönelirdim. | Open Subtitles | يبدو أنه ينزل الطريق لكن اذا كنت مكانه لكنت اتجهت شمالاً |
Onun yerinde olsaydım bunu hakaret sayardım. Nasıl istersen öyle kabul et. | Open Subtitles | لو كنت مكانها, لشعرت بأهانة من هذا الكلام |
İnan bana Onun yerinde bulundum. Ama çıkarttırdım. | Open Subtitles | صدقني لقد كنت مكانها لكني تركت ذلك العمل |
Gitmiş gibi, ama Onun yerinde başka biri var aynı kıyafetleri giyen biri. | Open Subtitles | هو مثل هو ذاهب، لكن هناك شخص آخر في مكانه... تلبس نفس الملابس. |
Eğer siz Onun yerinde olsaydınız depresyona girmez miydiniz? | Open Subtitles | ان كنت في مكانها, الا تظن انك كنت ستكتئب قليلا؟ |
Bu insanlar bu kadar zorluk içinde olduğu için çok sıkıntılıdır ve Onun yerinde olsaydım, hiç kimsenin planlarımı bozmasını istemezdim. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير من المتاعب لكي يضع هؤلاء الناس في هذا المكان ولو كنت مكانه فما كنت ارغب ان يخلط احدهم الامور |
Onun yerinde olsam, seni küçük bir adaya götürürdüm, sahilde yürürdük, şarkılar söylerdik... | Open Subtitles | لو كنت مكانه لأخذتكِ لجزيرة صغيرة وكنا سنمشي على الشاطئ ونغني |
"Onun yerinde olsam koca popomu, kalabalık bir yolda arabaların altına atardım." | Open Subtitles | لو كنت مكانه لمشيت بمؤخرتي السمينة إلى أمام سيارة لتصدمني |
Onun yerinde olsaydınız, sizin de tek seçeneğiniz olurdu. | Open Subtitles | أؤكد لك لو كنت مكانه فليس لديك سوى هذا الخيار |
Onun yerinde olsam, Almanya'nın tekrar kalkınmasına yardım etmek istemezdim. | Open Subtitles | إن كنت مكانه, فلن أريد أن أساعد في إعادة صنـع ألمانيـا |
Gizlenecektir. Onun yerinde olsam böyle yapardım. | Open Subtitles | سيختبئ قليلاً ، هذا ما كنت سأفعله إذا كنت مكانه |
Biliyor musun, Onun yerinde olsam doğum günümü kutlamaya korkardım. | Open Subtitles | , كما تعلمين , لو انني كنت مكانها لكنت ساخاف أن أحتفل بعيد ميلادي |
Şunu demek istiyorumki Onun yerinde olsam, silahlı eski çalışanının yanında olmak istemem. | Open Subtitles | أنا فقط أقول إن كنت مكانها لن أريد أن أكون وحيدة مع موظف سابق مسلح |
Onun yerinde ben olsaydım ve herşeyi yenibaştan öğrenmek zorunda kalsaydım, bir kenarda dünyadan izole olmuş yaşayabilirdim anca. | Open Subtitles | لو كنت مكانها ، وكان علي أن أتعلم كل شيء مجدداً لانطويت في أحد الزوايا |
Biliyor musun, Onun yerinde olsaydım, sonuna kadar senin arkadaşım olman için savaşırdım. | Open Subtitles | أتعلمين لو كنت مكانها ، لحاربت الموت لأحصلعلىصادقتك. |
Eğer Onun yerinde ben olsaydım, çok kıskanç bir durumda olurdum ve bütün her şeyi iptal ederdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانها لكنت غيورة جدًا ولألغيت الأمر بأسره |
Bazıları onu sevmez, bazılarıysa ona güvenmez, Keşke Onun yerinde başkası olsaydı. | Open Subtitles | بعض الأشخاص لا يحبونه و البعض الأخر لا يثقون به أتمنى لو كان أحد أخر في مكانه الأن |
Ve sokayım ki, ...Tanrı biliyor, eğer Onun yerinde olsaydım ben de aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | و اللعنة الله يعلم أنني سأفعل نفس الشيء إذا كنت في مكانها |
Onun yerinde olsam, aramıza koyabildiğim kadar mesafe koyardım. | Open Subtitles | لو كنت بمحله ، سأبتعد قدر المستطاع عن هذه الفوضى |
Onun yerinde olabilirdim, gözlemci olabilirdim. | Open Subtitles | كان يُمكن أن أكون أنا. كان من المُمكن أن أكون المُراقبة. |
Onun yerinde olsam ben de aynısını yapardım. | Open Subtitles | لكنتُ سأفعل الشيء نفسه لو كنتُ مكانها. |
Onun yerinde ben olsaydım yine aynısını yapacak mıydın? | Open Subtitles | أكنت ستقوم بكل ذلك , لو كنت أنا مكانه ؟ |