"ormanı" - Traduction Turc en Arabe

    • الغابة
        
    • غابة
        
    • الغابات
        
    • غابات
        
    • الغابه
        
    • الأدغال
        
    • للغابة
        
    • بالغابة
        
    • فورست
        
    • الغابةِ
        
    • وود
        
    • وودز
        
    • غابه
        
    • للغابات
        
    • لغابة
        
    Geldim çünkü,ormalık bir yere gideceğiz derken gerçekten ormanı kastediyorsun sanmıştım Open Subtitles اعتقدت انك عندما قلت اننا سنأتى للغابة فأنك كنت تعنى الغابة
    18 ay boyunca, polis ve sivil halk ormanı defalarca araştırdı. Open Subtitles لمدة 18 شهر الشرطة و المواطنين بحثو فى الغابة عدة مرات
    Yağmur ormanı araştırmaları için 10 milyon dolar yardımda bulunuyorum. Open Subtitles سأعطيهم عشرة ملايين دولار كمنحة لعمل أبحاث في الغابة الممطرة.
    California'da kıyıya doğru inişte sekoya ormanı 40 kat yüksekliğe kadar büyüyor. TED وهنا على الساحل في كاليفورنيا، غابة الخشب الأحمر تنمو بارتفاع 40 طابقاً.
    Ponpoko'nun 32. yılının yazında, Takaga ormanı'ndan Gonta sorumluluğunda, on genç rakun dönüştü ve insanlara karşı sürpriz bir saldırı başlattı. Open Subtitles بصيف ذلك العام مع قيادة جونتا من غابة تكاجا عشرة من الراكون المتحولن قد عزموا ان يقوموا بهجوم مفاجئ على البشر
    Hepsinin üstündeki bir şey sayesinde bu yağmur ormanı var. Open Subtitles هذه الغابات المطيرة موجودة بسبب شيء واحد فوق كل شيء.
    La Bienvenue'den L'Esperance'a kadar 20 bin dönüm çam ormanı var. Open Subtitles نملك 2000 متر مربع من لابينفنو إلى يسبيرانس من غابات الصنوبر
    Bu insanlar ormanı en nadir görülen hayvanlardan biriyle paylaşıyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناس يشتركون في الغابة مع ساكن مراوغ بدرجة كبيرة.
    Ya paralı askerler hala ormanı terk etmedilerse? Gitmem gerek. Open Subtitles من يدري إذا ما كان المرتزقة قد غادروا الغابة فعلاً؟
    Yağmur ormanı pek geçit vermediği için papağanlar ya yeşil örtünün üstünde kalıyor ya da nehir yataklarını takip ediyor. Open Subtitles الغابة في الغالب لا يمكن اختراقها, و الببغاوات إما البقاء في المظلة أو اتباع الأنهار التي تشق طريقها من خلاله.
    ormanı arayan bir ekibimiz var ama bunları sütyeninin içine tıkıştırılmış halde bulduk. Open Subtitles ،أحضرنا فرقنا إلى هناك للبحث في الغابة لكننا وجدنا هذه مدسوسة في صدريتها
    Böylece değeri ormanı kurtarmak için ...Javier küçük kardeşinin kafasına bir taş attı. Open Subtitles لذلك كان عليّ إنقاذ الغابة الغالية جافير رمى حجرا على رأس أخيه الصغير
    Oradaki çizgi aynı prensiplere bağlı, ormanı tanımlayan, aynı teoriden çıkarım yapılmış bir tahmin. TED وهذا الخط هناك هو عبارة عن تنبؤ من النظرية ذاتها ويعتمد على نفس المبادئ وذلك يصف تلك الغابة
    Bir şey okuyacağında bir ormanı yok etmek zorunda mısın? Open Subtitles هل عليكِ قتل غابة في كل مرة تقرأين فيها شيئاً؟
    Troezen ormanı'ndan geçerek tüm yolu sorunu sormak için geldin. Open Subtitles أتيت كل هذه المسافة من غابة التروزين لتسأل هذا السؤال
    Bunlar, slayt gösterisinin başında göreceğiniz Great Bear Yağmur ormanı'nda yaşayan küçük bir ayıya ait dört görüntü sadece. TED والصور التي سوف ترونها في بداية العرض . . الاربع صور الاولى هي لدب صغير يعيش في غابة الدببة الكبرى
    Böyle bir ormanı yaratmak veya büyütmek için iki temel yaklaşım var. TED يوجد طريقتان أساسيتان لإنماء أو بناء مثل هكذا غابة.
    Portekizliler, yaklaşık 500 yıl önce Latin Amerika’ya vardıklarında büyüleyici bu tropikal ormanı buldular. TED عندما وصل البرتغاليون الى امريكا اللاتينية قبل 500 عام, عثروا بوضوح على غابة استوائية رائعة.
    En yakın havaalanına gidip Brocelind ormanı'na giden dağlardan geçeriz. Open Subtitles سنطير إلى أقرب مطار ونرتفع عبر الجبال إلى الغابات بروسليند
    Sık sık ağaçlara bakıp ormanı görmüyoruz deriz ama ormanın içindeki bir ağacı da görmeyiz. TED نتحدث غالباً عن زوال الغابات من أجل الحصول الأشجار، ولكن قد يخسر الإنسان شجرة داخل غابة.
    Bir çiftlikte doğdum. Yarısından fazlası hâlâ yağmur ormanı olan bir çiftlik TED ولدت في مزرعة مزرعة التي كانت أكثر 50 بالمئة منها غابات مطرية ولا تزال.
    ormanı açıyor, içindeki ağaçları açığa çıkarıyor. TED كأنها تنظف الغابه وتكشف الأشجار في داخلها.
    Öküz arabasından başka ormanı geçebilecek bir şey yok. Open Subtitles عدا العربة التى يجرها الثور, لا شىء يمكنه عبور تلك الأدغال
    Doyma noktasında kibrit ormanı ateşe verir. TED عند نقطة التحول، يوقد عود الثقاب النيران بالغابة.
    Lodge ormanı, İskoçya 7 Haziran 1943 Open Subtitles "فورست لودج" , "اسكوتلندا" "السابع من يوليو 1943"
    Ve ormanı geçmene yardım edecek olan son treni kaçırdın. Open Subtitles وأنت فقط تَغيّبتَ عن القطارِ الأخيرِ الذي سَيَدْخلُ من الغابةِ لثلاثة أيامِ.
    Teklifin için sağ ol ama Gazap ormanı çok tehlikeli bir yer. Open Subtitles -أُقدر عرضك لكن "روث وود" خطرة للغاية -لكن لا يُمكنك الذهاب وحدك
    Bugün orası Muir ormanı -- Ülkedeki en popüler millî parklardan biri. TED واليوم أصبحت "موير وودز" واحدة من أشهر الحدائق الوطنية في الدولة بأكملها.
    - Şehre gönderme yaptın değil mi? Ben olsam kıl ormanı derdim. Örümcekler bir kasıktan diğerine atlıyor. Open Subtitles لقلت غابه من الشعر العانه والعناكب تقفز من شعره لشعره أخرى
    ormanı değil, ağacı görmek gerekli. Open Subtitles لاتنظر للغابات فقط، انظر للأشـــجار كذلك
    Çöpleri çıkarırdık atık yerine ve orada ormanı resmeden bir duvar resmi vardı. Open Subtitles كنت معتاد على اخراج النفايات الى منطقة التحميل وكان هناك لوحة فنية لغابة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus