"söyleyeceğini" - Traduction Turc en Arabe

• ستقوله
• ستقولين
• سيقول
• سيقوله
• ستقولينه
• ستخبرني
• أنك ستقول
• ستخبر
• ستخبرين
• ستخبريني
• سيخبر
• سيخبرني
• ليقوله
• ماستقوله
• ستقولي

Bayan Folliat'ın neler söyleyeceğini işitmek istiyorum.
نعم, ولكنى مهتم اكثر بما ستقوله السيدة فوليت قبل ان تقوم الشرطة باستجوابها

Savcılık elemanlarına neler söyleyeceğini ezberletecek.
و هو سوف يلقنك ما الذى ستقوله لرجال التحقيق

Kıyafetim, yüzüm veya böyle bir şey hakkında bir şey söyleyeceğini düşünmüştüm.
كنت اعتقد انك ستقولين شيئا عن ملابسي او وجهي، او شئ اخر

Bence ikimiz de, sen oraya gitmeden önce ne söyleyeceğini biliyorduk.
لقد علمنا ما ستقولين من قبل أن تذهبى أصلا

Eşiniz daha ağzını açmadan ne söyleyeceğini bilirsiniz... ve kurşun kalemi sırtına saplamak istersiniz!
تعرف ما سيقول قبل فتح فمه وتريد طعنه بقلم رصاص

Belki de bir şeyler söylemek istiyor. Ama nasıl söyleyeceğini bilmiyor.
ربما كان يريد قول شيئ لي وكان يفكر كيف سيقوله لي

Ne söyleyeceğini biliyorum: Akıllı insan boyun eğer.
أعرف ما الذي ستقولينه بأن الحكماء هم من يقدمون التنازلات

Bak, kusura bakma ama konuşman sırasında ne söyleyeceğini merak ettik.
بكل الاحترام المستحَق أردنا فقط أن نسأل ما الذي كنت ستقوله أثناء خطابك؟

Bunu söyleyeceğini biliyordum. Yerini ayırttım bile.
هذا ما ظننت انك ستقوله وقد حجزت لك واحدة فعلا

Pekala, baban hakkında ne söyleyeceğini ben zaten biliyorum. O bir yetişkin, onunla ilgilenmek senin vazifen değil.
أعلمُ مسبقاً ما ستقوله عن أبيكِ أنّه راشد و ليس عليك الإعتناء به

Bu da demek oluyor ki Wendy Vail'in ne söyleyeceğini öğrenmek için duruşma gününe kadar bekleyemeyiz.
مما يعني ان لا ننتظر لنري ما ستقوله ويندي فيل حتي يوم الاستماع

Amma da rahatladım! Öylesine seven, halkla iç içe bir köpek sever olduğunu söyleyeceğini sanmıştım.
لقد كنت أظن بأنك ستقولين بأنك إنسان سعيد و تحبين الكلاب

Konuşmak istemiyorum çünkü ne söyleyeceğini biliyorum.
لا أود الحديث عن الأمر لأنني أعلم ماذا ستقولين.

- Bunu söyleyeceğini biliyordum. - Hadi ama!
إنه مثالي بالنسبة لك عرفت أنك ستقولين ذلك

Eğer eve bir tane getirsem büyükbabanın ne söyleyeceğini hayal bile edemiyorum.
ويمكنني فقط أن أتخيّل ماذا جدك كان سيقول عندما تُحضر بعضاً منهم الى البيت

Bir gün başkalarının da benim hakkımda tıpatıp aynısını söyleyeceğini varsayıyorum.
وأعتقد أنه سيأتي اليوم الذي سيقول لك اخرون نفس هذا الكلام عني

İnsanların ne söyleyeceğini ya da sadece size benziyor diye destekçi olduğunuzu düşüneceklerini kafaya takarak, enerjiinizi boşa harcamayın.
لا تضِع طاقتك بالقلق بشأن ما سيقوله الناس وما إذا كنت قد تدعم شخصًا ما فقط لأنهم يشبهونك.

- Şimdi sen söyleyeceğini söyle. - Söyle. Söyleyeceğin şeyi söyle.
حسناً، قولي الآن طلبكِ قوليه، قولي ما كنتِ ستقولينه.

Çünkü bana bunun kötü bir fikir olduğunu söyleyeceğini düşündüm.
لأنني أعرف أنك كنت ستخبرني بأنها فكرة غير صائبة

Sadece, görevin gereği olduğunu söyleyeceğini biliyorum.
لقد أنقذت حياتي أعرف أنك ستقول أنك كنت تؤدي واجبك

Babama söyleyeceğini biliyordum, o da bana dokunan herkesi... öldüreceğini söylerdi.
،عرفت أنها ستخبر أبي وهو لطالما قال أنه سيقتل من يلمسني

Dinle bak. Yeni seçilmiş belediye başkanına önerdiği işi kabul etmeyeceğini nasıl söyleyeceğini düşündün mü?
أنصتي، هل فكّرتِ كيف ستخبرين عمدتنا المنتخبة حديثًا

Bana doğru bir zamanda söyleyeceğini düşündüm.
إعتقدتُ أنكِ ستخبريني حينما يكون الوقت ملائماً

Eğer dediklerini yapmazsam bu adamlara Trent'in yerini söyleyeceğini söyledi.
وأخبرني أنه لو لم أفعل كل ما يأمرني به سيخبر هؤلاء الأشخاص عن مكان إختباء ترينت

Lana'yla beraber olduğunuzu kimin söyleyeceğini bulmak için.
قررتما من منكما سيخبرني أنك ولانا عاشقان

Ülkemdeki Heritage Vakfı'nda bir konuşma yapıyordu ben de ne söyleyeceğini öğrenmek için gittim.
وقد ألقى كلمة ,في مؤسسة التراث في موطني وأردت سماع مالديه ليقوله

Baba, ne söyleyeceğini biliyorum ve inan bana, sana tamamen katılıyorum.
أبـي ، أعلمُ ماستقوله وصـدقني أنـا أوافقك بالكامل

Evet, bunu söyleyeceğini biliyorduk. Bu yüzden bir sır olarak sakladık.
نعم ، نعلم أنك كنت ستقولي هذا ولهذا أبقينا الأمر سراً