| Alexander Frederick Corvis, söyleyecek son bir sözün var mı? | Open Subtitles | أليكسندر فريدريك كورفس، هل لديك أى كلمات أخيرة؟ |
| Alexander Frederick Corvis, söyleyecek son bir sözün var mı? | Open Subtitles | أليكسندر فريدريك كورفس، هل لديك أى كلمات أخيرة؟ |
| Evet evlat, yaşlı Batcoot için son bir sözün var mı? | Open Subtitles | ماذا عنك ايها الفتى؟ أي كلمات أخيرة للرجل العجوز؟ |
| Biliyorum, ama eğer o doğruyu anlatmazsa sadece senin sözün olacak kalacak. | Open Subtitles | أعلم, لكن إن لم تقُلِ الحقيقة ستكون كلمتك على كلم المدعي العام |
| Beni öldürme sözün mü yoksa iki bacağımı da kırdırtacağın sözü mü? | Open Subtitles | هل كان ذلك الوعد هو أن تقتلني ام هو ذلك الوعد بأن تكسر قدميّ |
| Senin sözün bana gereken tek şey. | Open Subtitles | وعدك هو الميثاق الوحيد الذي أحتاجه |
| Sayısız verilen sözün ötesinde ben onlara kusur bulurken, kelimeler günün üstünden dökülüverir. | Open Subtitles | كثير من الوعود مازالت قائمة... هي كلمات فكّرتُ بها ذات يوم؛ ففاضت وتبعثرت |
| İzleyicilerimiz için son bir sözün var mı? | Open Subtitles | هل لديك كلمات أخيرة ترغبين بقولها لمشاهدينا؟ |
| Son sözün yada son duan gibi bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هُناك كلمات أخيرة أو صلاة أخيرة لكِ .. أى شيء ؟ |
| Reynaldo Cerrera, son bir sözün var mı? | Open Subtitles | ريونالدو سيريرا، هل لديك كلمات أخيرة؟ |
| Düşüncelerine dikkat et, bir gün sözün olurlar. | Open Subtitles | إنتب إلى أفكارك لأنها تصبح كلمات |
| Son sözün var mı ihtiyar? | Open Subtitles | أمِن كلمات أخيرة أيُّها العجوز؟ |
| İşte öyle şanslıyım, Dedektif. - Söyleyecek son sözün var mı? | Open Subtitles | أنا محظوظ بهذا أي كلمات أخيرة ؟ |
| Eğer son sözün varsa, şimdi konuş. | Open Subtitles | إن كانت لديك أي كلمات أخيرة فلتقلها |
| Tutulmayan sözün anlamı yoktur. | Open Subtitles | ها؟ كلمات من غير أفعال تُعد بلا معنى. |
| Bizim Toyota'mız var, dolayısıyla bizimkine karşılık senin sözün bir işe yaramaz. | Open Subtitles | أراهن بسيارتي الكامري أن كلمتك التي ضد كلمتنا لن توصلك بعيداً |
| Sadece senin sözün bunun için yeterli değil, ve kanıt olmadan onu suçlayamayız. | Open Subtitles | كلمتك مقابل كلمته ليست كافية, ولانستطيع ان نقاضيه بدون دليل. |
| Aranızdaki konuşmaya kimse tanık olmamış. Sadece senin sözün ve onunki. | Open Subtitles | في غياب أي أشخاص لتأكيد هذا فقط كلمتك أمام كلمته |
| sözün şartı vardı. Ben bir kralın gemisini yönetiyorum, özel bir yat değil. | Open Subtitles | الوعد كان حالة استثنائية أنا أقود سفينة جلالتة و ليس يخت خاص |
| sözün şartı vardı. Ben bir kralın gemisini yönetiyorum, özel bir yat değil. | Open Subtitles | الوعد كان حالة استثنائية أنا أقود سفينة جلالتة و ليس يخت خاص |
| Bu son maceranda sözün pek işe yaramadı. | Open Subtitles | -فلم تحافظي على وعدك في آخر مرة |
| Öyleyse bu güven meselesi haline gelir. Benimkine karşı senin sözün. | Open Subtitles | أذاً ,أصبح موضوع ثقه كلمتك مقابل كلمتي |
| - Evet, son sözün nedir? | Open Subtitles | إذاً, أمن كلماتٍ أخيرة |
| sözün özü, yakıldığınızda, hiç bir yere gidemezsiniz. | Open Subtitles | خلاصة الموضوع طالما أنك مضاف للقائمة السوداء لن تبرح مكانك |