sığırların su içmesi gerekiyor, Bay Thornton. | Open Subtitles | قطيع الماشية لابد ان يشرب الماء ، سيد تورنتن |
Eğer bu bilgiyi alamazsam, Montana'daki sığırların kaç kere osurduğunu araştırıyor olacağım. | Open Subtitles | لو لم أحصل على هذه البيانات، ساعد ظراط الماشية مونتانا. |
Ben çıktıktan sonra, bu sığırların her hangi bir yere çıkıp, vahşice dolaşmalarına izin verme. | Open Subtitles | لا تترك هؤلاء المرضى يتجولون فى البلدة مثل الماشية |
Çünkü şunu da söylemeliyim Ross, sen de cins sığırların arasından çıkmadın. | Open Subtitles | إسمع، روس، لا تبدو لي كراعي بقر قادم من الغرب. |
Yaban öküzleri bütün evcil sığırların atasıdır, dolayısıyla genleri yaşamakta, sadece eşit dağılmamış durumda. | TED | الأُرْخُص هو سلف كل الأبقار المستأنسة والواقع أن جيناته مازالت حيةلكنها فقط موزعة بشكل غير متساو. |
sığırların kanını çekme, savaş zamanı... | Open Subtitles | كثير من المستندات حول كيفية القيام بالأمور تجفيف الدم من الماشية أساليب البتر بزمن الحرب |
sığırların, atlı bir adamdan daha çok korktuğu bir şey varsa o da ayakları üzerinde duran ve onların tam gözünün içine bakan adamdır. | Open Subtitles | هناك شيء واحد فقط تخاف منه الماشية أكثر من رجل على حصان وهو أن يقف على أقدامه أمامها ويحدّق مباشرة بين عينيها |
Hinduizm'de, sığırların tanrıya benzediği sanılır. | Open Subtitles | في الهندوسية, الماشية جميعها تعتبر و كأنها آلهة |
Ben buradan geçiyordum ve sığırların tahrip edilmesi ile ilgili bir şey duydum. | Open Subtitles | كلّا، انظروا، كنت ماراً وسمعت بأمور تشويه الماشية |
sığırların yarısı kaçtı, ev desen savaş alanı. | Open Subtitles | سنخسر نصف الماشية التي لدينا المنزل يبدوا كــ منطقة حرب |
70'lerin başlarında işe başladığımda, kanalın hemen altından sığırların ne gördüklerini gördüm. | TED | عندما بدأت في أوائل السبعينات , نزلت إلى المنحدر لأرى مالذي كانت تراه الماشية . |
Unutmayın ki bu sığırların çoğu hayatlarında ilk defa bir kamyona bindiriliyorlar, dolayısıyla korkmaları çok normal, özellikle kamyona bindirilirken kötü muameleye maruz kalmışlarsa. | Open Subtitles | نضع في اعتبارنا أنه يتم وضع أكثر الماشية في شاحنة للمرة الأولى في حياتها ، ويحتمل ان تكون خائفة، خصوصا إذا تم التعامل معها على عجل أو بخشونه من قبل الرجال في تحميلها للشاحنات. |
Ve bir çeşit tozu sığırların yemeklerine döküyordu. | Open Subtitles | كان يضع نوعا من المسحوق في علف الماشية |
Sığırlarla yaptığım çalışmada, sığırların ürkmesiyle ilgili pek çok insanın fark edemediği pek çok şeyi fark edebildim. | TED | حسناً , خلال عملي مع الماشية , لاحظت الكثير من الأمور الصغيرة , كثير من الناس لا يلاحظوها سيجعل الماشية تتوقف فجأة وترفض التحرك . مثل , على سبيل المثال , |
sığırların damgalarını gördüğümde susmaya karar verdim. | Open Subtitles | - أكمل ... عندما رأيت العلامة على تلك الماشية ظللت صامتا |
sığırların ödünü koparıyor. | Open Subtitles | هذا يُخيف الماشية |
Yani hala bir insanlık sorunun mevcut ama çevresel açıdan, hatta birçok açıdan, sığırların otla beslenerek yetiştirilmesi fabrikada beslenmesi kadar sürdürülebilir bir uygulama değil. | Open Subtitles | ولا تزال لدينا مسألة العطف، لكن من وجهة نظر بيئية، في نواحٍ كثيرة، تربية بقر المراعي هي أقل استدامة |
Hatta tahılla ve otla beslenen sığırların arasında 70, 80 kat fark olabilir. | Open Subtitles | قد يكون 70 أو 80 ضعفاً بين بقر يرعى العشب و بقر يأكل الحبوب. |
Bunu sığırların parasınıödeyemeyen birinden almıştım... | Open Subtitles | خذ هذا من رجل لا يستطيع أن يدفع كلّ ما يُدين به لبعض الأبقار |
Diyor ki, hiç okula gitmemiş, çünkü hep sığırların başındaymış bu yüzden de, Kastilyanca değil, sadece Quechua dilinde konuşmayı biliyormuş. | Open Subtitles | تقول بأنّها لم يسبق وأن ذهبت إلى مدرسة لأنها دائما كانت ترعى الأبقار لذلك لاتتكلم الكاستيليان فقط كويتشوا |
Ana caddede dolaşan sığırların sayısı arttı. | Open Subtitles | . لدينا المزيد من الأبقار على الشارع الرئيسيّ |