"saldırmış" - Traduction Turc en Arabe

    • هاجم
        
    • هاجمت
        
    • اعتدى
        
    • هاجمها
        
    • إعتدى
        
    • هاجمه
        
    • هاجموا
        
    • يهاجم
        
    • بمهاجمة
        
    • هاجمهم
        
    • هوجم
        
    • هجم
        
    • لإعتداء
        
    • قام بالهجوم
        
    • تهاجمني
        
    Ve buradayken zavallı bir kadına saldırmış ve onu yaralamış. Open Subtitles و بينما كان هنا, هاجم إمرأة مسكينة و أصابها بجروح
    Bu altar çocuğu, meslektaşıma saldırmış ve onu oldukça kötü yaralamış. Open Subtitles فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة
    Almanya'nın müttefiki Japonya aralık ayında Pearl Harbor'a saldırmış, Open Subtitles بعدما هاجمت أليابان حليفة ألمانيا بيرل هاربور في ديسمبر
    Bir kıza saldırmış, kaykay ile yüzüne vurmuş. Open Subtitles أنها ليس لها علاقة بهذا اعتدى على فتاة ضربتها في الوجه بلوح التزلج
    İki hafta önce kadına evinde saldırmış ve bir uyarı vermiş. Open Subtitles قبل اسبوعين هاجمها في منزلها واعطاها تحذيرا , والان هي ميتة
    Çocuk üvey babasına avcı bıçağıyla saldırmış. Open Subtitles لقد إعتدى ذلك الفتى على زوج أمهِ بسكين صيد
    Buradan uzak olmayan yerde eşeğine binerken, bir aslan aniden onlara saldırmış. Open Subtitles كان يركب حماره فى الانحاء عندما هاجمه اسد فجأة
    Birinin dediğine göre, Baxterlar küçük eve saldırmış. Open Subtitles احد الرجال اخبرني ان الباكستر هاجموا البيت الصغير
    Az önce Interpol'ün ilişkiler ajanıyla konuştum. 8 yıl önce "Kardan Adam", Kishell adında bir adama saldırmış. Open Subtitles الانتربول يقول أنه منذ ثمانى سنوات هاجم رجل الجليد رجل يدعى كيشل
    Dedenle tartıştıktan sonra anneme bir kurt saldırmış ve ustabaşını da bir kurt ısırmış. Open Subtitles لقد هاجم ذئباً أمي بعد جدالها مع جدك ورئيس العمال قتله ذئب
    Mahkeme salonunda çılgına dönüp, birine saldırmış. Open Subtitles إنه بريء لقد اهتاج و هاجم رجلاً في المحكمة
    Görünüşe bakılırsa, bizim üsse saldıran her kimse droidlere de saldırmış. Open Subtitles بالنظرة للامور, مهما كان من هاجم محطتنا هاجم الآليين أيضاً
    Bunun uzmanlaşılamayacak birkaç konudan biri olduğunu biliyorum ama sence de, birisi ölü adamımıza rendeyle saldırmış gibi görünmüyor mu? Open Subtitles أعلم أن هذا أحد المجالات التي لا تدخل في نطاق أختصاصي ولكن يبدو وكأن شخصاً هاجم ضحيتنا مع مبشرة؟
    Bir kişiye saldırmış, diğerleri yardıma gelmiş. - Hepsi mi? Open Subtitles لقد هاجم واحداً منهم فحسب، فهبوا جميعاً لنجدته.
    Son 5 yılda elçiliklerine ya da konsolosluklarına hangi anti-Çin örgütleri saldırmış, öğrensinler. Open Subtitles اجعلهم يعثروا على أي جماعات إرهابية هاجمت قنصليتهم أو سفاراتهم في الخمس سنوات الماضية
    Daniel oğluna saldırmış ve 16 yaşında onu diri diri gömmüş. Open Subtitles دانييل اعتدى على ابنه جسديا بالضرب و من ثم دفنه حيا عندما كان عمره 16 عاما
    Kimseyi görmedim. Zavallı kız! Bir vampir saldırmış ve tüm kanını emmiş. Open Subtitles يبدو وأنه قد هاجمها مصاص دماء ومص دمائها
    Neyse,o evine gidiyormuş, sonra tünelde bir adam vahşice saldırmış. Open Subtitles على أي حال ، كانت عائدة إلى منزلها لكن شخصاً ما إعتدى عليها بوحشية في النفق
    Karavanı olan beyaz bir genç yağmurda levyeyle saldırmış. Open Subtitles يقول أن شابا أبيض في بيت متنقل هاجمه بواسطة عتلة تحت المطر
    Birinin dediğine göre, Baxterlar küçük eve saldırmış. Open Subtitles احد الرجال اخبرني ان الباكستر هاجموا البيت الصغير
    Kurbanına karanlıkta saldırmış. Open Subtitles قبل ان يهاجم لقد اتى خلفه فى الظلام، صحيح ؟
    Billy'i taşıyan memurların arasında münakaşa çıkmış. Onlardan birisi ortağına saldırmış. Open Subtitles كان هناك تشاحن، الضابط قام بمهاجمة زميلته
    Çünkü kulüpten biri onlara saldırmış gibi yaptın. Open Subtitles لأنك جعلت الأمر يبد أن أحداً . من النادي هاجمهم
    Bay Baske'nin söylediğine göre büyük bir köpeği olan bir adam ona saldırmış o kaçmıış, bir tepeden düşmüş. ve sabah neredeyse üzerinden geçecek olan bir kamyon şoförü onu bulmuş. Open Subtitles السيد باسكي قال انه ذهب لاحضار مساعدة بينما هوجم من قبل رجل معه كلب ضخم هرب , وسقط من التله
    ...büyük Yahudi gladyatörü Haham Yochman'la karşılaşmış ve Ürdün Nehri'nde vaftiz olurken ve öyle heyecanlanmış ki koşmuş ve üstüne saldırmış. Open Subtitles المصارع اليهودي العظيم الذي هجم على الحاخام "يوغمان الذي كان يستحم في نهر الأردن
    Tatlım, eğer ona birileri saldırmış olsaydı şimdiye kadar haber alınırdı. Open Subtitles لكن حبيبي، بالتأكيد إذا كان قد تعرض للهجوم، أو لإعتداء. كانوا سيجدونه منذ زمن طويل؟
    Asil sertifikalı bir hekime mi inanacaksın yoksa ilahi görevini becerememiş... .hatta sana saldırmış öfkeli bir sarhoşa mı.. Open Subtitles عندك شهادة معالج ملكي موثوق به ام قس فاشل معروف باحتدامه فى حالات سُكر وحتى قام بالهجوم عليك
    Soylularıma saldırdığında bana saldırmış oluyorsun, ve bana saldırdığında da İngiltere'ye saldırmış oluyorsun! Open Subtitles وعندما تهاجمني فإنك تهاجم إنجلترا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus