"sanatın" - Traduction Turc en Arabe

• الفن
• للفن
• فنك
• الفنون
• فن
• الفنّ
• للفنون
• الفنية
• فنية
• الفَنِّ
• تعاملات

Senin o meşhur zarif sanatın ancak et kafalı Japonlar'a yaraşır!
فموضوع الفن الرفيع هذا لا يسري إلا مع هؤلاء اليابانيون الأغبياء

sanatın dünyayı ve somut şeyleri değil, algıları değiştirmesi gerekir.
الفن لا يفترض به ان يغير العالم, ان يغير اشياء بعينها, لكن ان يغير التصورات

sanatın bir şeyleri değiştiremediği gerçeği onu tarafsız bir bölge yapar değiş tokuş ve tartışmaya açık hale getirir, ve bu şekilde dünyayı değiştirmenizi sağlar.
في الواقع ان حقيقة ان الفن لا يمكنه تغيير الاشياء يجعله مكانا محايد للتبادلات والنقاشات, ومن ثم يمكنك من تغيير العالم.

Ama bu kafa karmaşıklığı duygusu modern sanatın içinde var.
لكن ذلك الشعور المحير , هيكلي للفن المعاصر.

Anlaşıldı mı? Sanatla ilgili diğer bir şey ise, sanatın bir keşif olduğu, ve insanın sanatı aracılığıyla kendini keşfetmesi.
أفهمتم؟ هنالك شيء واحد عن الفن, ألا و هو الإكتشاف, و الفن هو اكتشاف ذاتك عن طريق فنك.

Cevaplarda sanatın harika... ...olduğunu düşünüyorlar.
ويقوم بعمل يجيب على السؤال الخاص بفكرتهم عن الفن الرفيع

Proje, önceden gittiğim yerlerin ötesine geçti ve bu sanatın gücünü gösteriyor.
ارتحل المشروع أبعد من الأماكن التي زرتها من قبل، مما أظهر قوة الفن.

sanatın dünyayı değiştireceğine inananlarla ilgili.
يتعلق الأمر بأي شخص يؤمن بأن الفن يستطيع تغيير العالم.

sanatın neyle ilgili olduğunu söylemede bir sakınca duymuyorlar.
ليس لديهم مشكله في اخبارنا مالذي يعنيه الفن

İki yıl önce, Avrupa'daki İslami sanatın 100. yılını kutlamak için bir sanatçı olarak davet edildim.
قبل سنتين تمت دعوتي للمشاركة في معرض يحتفي بمئة سنة من الفن الإسلامي في أوروبا.

Belki sanatın sadece özel yetenekli insanlar için olduğunu düşünüyoruz ya da profesyonel eğitimliler için olduğunu.
ربما تعتقد أن الفن للموهبين بشكل كبير أو للمدربين بشكل كامل و باحترافية.

Maalesef, içimizdeki küçük sanatçı sanatın baskıcıları ile savaşamadan boğuluyor.
للأسف، الفنانين الصغار داخلنا خنقوا للموت قبل أن نستطيع أن نحارب ضد طغاة الفن.

sanatın amacının yarısı bu gibi simgesel halleri açıklamaktır.
إن نصف هدف الفن هو التعبير عن مثل هذه الحالات المجازية.

İnsanların binlerce yıl çoğunlukla temsili sanat yaptıktan sonra modern sanatın, ki nispeten söylüyorum, 15 dakikalık olmasına rağmen çok yaygın olması çok kayda değer değil mi?
أليس مثيرًا للإعجاب أن بعد آلاف السنين من الأشخاص الذين يقومون غالباً بالفن التمثيلي أن الفن الحديث، نسبيًا، يبلغ من العمر 15 دقيقة ولكنه الآن واسع الانتشار.

Çağdaş dünyada sanatın varlık nedeni eğer bu değilse, o zaman ne?
ما سبب وجود الفن في عالمنا المعاصر إذا لم يكن هذا؟

Heykelin ötesini ve sanatın ötesini görmek istiyoruz.
نريد أن نرى ما وراء المنحوتات، ما وراء الفن حتى.

Bugün sanatçıların anatomiyi nasıl geri kazandığına geçmeden önce, geçmişte sanatın anatomiyi nasıl etkilediğini anlamak önemli.
لكن قبل أن أُريكم كيف يقوم الفنانون باستعادة التشريح اليوم، من المهم أن نفهم كيف أثَر الفن على علم التشريح في الماضي.

Soru şu ki, sanatın kendisini nihayetinde ulusal ve dünya işlerini konu alan bir diyalog içine koyması mümkün mü?
والسؤال هو، هل من الممكن في النهاية للفن أن يقحم نفسه في الحوار حول الشؤون القومية والدولية؟

Öfkeni dışarı akıtacağın tek bir kanal var. sanatın.
يجب ان تقمعى هذا الغضب فى المخرج الوحيد الذى لديك , فنك

Gençlerimiz sanatın dönüştürücü elementlerine sığınıyorlar ve ChopArt'ın bunu yapmalarına fırsat verdiği güvenli alana güveniyorlar.
مراهقونا يجدون ملجأً في عناصر الفنون التي قد تغيّر حياتهم، ويعتمدون على المساحة الآمنة التي نوفرها لهم القيام بذلك.

Bu sözü ve sanatın, en azından hikaye sanatının, ne olduğunu anlamama yardımcı olan şey çocuklarla çalışmaktı.
والشيء الذي جعلني افهم هذا الاقتباس وفهم ما هو الفن، او على الأقل فن الخيال، هو العمل مع الأطفال.

Gece geç saatlere kadar sanatın siyasetteki, siyasetin de sanattaki rolü hakkında konuşurduk.
حتى في وقتٍ متأخرٍ من الليل أدرنا نقاشاتٍ حولَ دور الفنّ في السياسة ودورِ السّياسةِ في الفن.

Bilirsin ben sanatın ve zanaatın büyük bir hayranıyım.
تعلم أني معجبة كبيرة للفنون والحرف اليدوية

sanatın ham maddeleri her yanımızı kaplamış, bizi ağlarına katmış ve herbirimizi de... hayatımız içinde başrollere koymuştur.
المواد الخام الفنية تحيط بنا كلنا نمسك فى الشبكة كل ما يصطاده اى وكل فرد فى احداث الحياة

Yaşamı boyunca sıra dışı sanatın ardındaki yaratıcı ve ilham perisi olduğunu ispatladı.
على مدار حياتها، عملت بجد لتصبح رسامة مخضرمة بإبداع قطع فنية استثنائية.

sanatın görevi bizi çirkinliklerin üzerine taşımak değil mi?
لكن ألَيسَ من واجب الفَنِّ أن يسمو بنا فوق مستوى الوحوشِ؟

"Var olmayan sanatın hayranları Etruscan'da amaçsızca bir şeyler karalıyorlar."
"ممتبعين مهملين، تعاملات لا يمكن التفكير بها" "رسم عبثي بالاتروسكانية"