Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. | Open Subtitles | منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات |
Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. | Open Subtitles | منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات |
Biliyorsun babam ben yedi yaşımdayken bu takımı satın aldı. | Open Subtitles | أتدري ، أبي اشترى هذا الفريق عندما كنت بعمر السابعة |
On dakika sonra, bulabildiği en büyük çantayı satın aldı. | Open Subtitles | بعد عشر دقائق إشترى اكبر حقيبة سفر ممكنة |
Çünkü bunu onun annesi satın aldı, ayık olduğu bir zamanda. | Open Subtitles | لأن والدتها اشترت لها هذا مما يشعرها بالقليل من التقدير الذات. |
Hal Weidmann bu kabini satın aldı ve evinin bahçesine yerleştirdi. | Open Subtitles | هال وايدمان اشترى تلك الكابينة من الحكومة و انتقلت إلى ملكيته. |
Bay North, resmin tarihini bildiği halde karaborsadan resmi satın aldı. | Open Subtitles | السيد. نورث اشترى اللوحة من السوق السزداء عالما تاريخها بشكل جيد |
24 saat içinde, Curtis Heller Geri Viteste Yaşamak'ı satın aldı. | Open Subtitles | خلال أقل من 24 ساعة, كورتيس هيلر اشترى فلم العيش بالعكس |
Bobo'nun sana mesajı şu, Bobo, Shorty'nin Barı'nı satın aldı. | Open Subtitles | الرسالة من بوبو لك هي كالاتي بوبو اشترى حانة شورتي |
24 aroma varken duranlardan yalnızca yüzde 3'ü reçel satın aldı. | TED | من الاشخاص الذين توقفوا في حالة ال 24 فقط اربعة في المائة منهم اشترى علبة مربى |
Ailesinin ve arkadaşlarının yardımları ile on motosiklet satın aldı, hayali ise, gelecek üç yıl içinde toplamda birkaç yüz motosiklete ulaşmak. | TED | لقد اشترى 10 دراجات بمساعدة أهله و أصدقائه، و كان هدفه أن يكون له مئات منها بعد ثلاثة سنوات. |
West Virginia'daki 105 dönümlük araziyi satın aldı ve.. Gesundheit Hastanesi'nin inşaatı şu sıralarda devam ediyor. | Open Subtitles | ولقد إشترى 105 هكتار غرب فرجينيا وبنى عليها مستشفى جيسنتهايد وهي حالياً تحت الإنشاء |
Beş yıl önce, Ricky Tan bunu kara pazarda satın aldı. | Open Subtitles | قبل خمسة سنوات، إشترى ريكي تان الصحافة في .السوق السوداء |
ESPYs 'e bir saat öncesindeyiz. ve düşündü ki, iki inç uzunluğunda topuklu almak zorunda fakat aslında 3 inç topuklu satın aldı. | TED | قبل ساعة من توزيع جوائز الحفل واعتقدت انها اشترت حذاء بكعب ذا ارتفاع بوصتين ولكنا اشترت حذاء ذا كعب بارتفاع 3 بوصات |
Daha geçen ay bir konserve kutusu çorba resmi satın aldı. | Open Subtitles | اشترت لوحة زيتية لوعاء حساء الشهر الماضي |
Değerinin on katına topraklar... korkunç fiyatlara tablolar ve sanat eserleri satın aldı. | Open Subtitles | أشترى أراضي أكثر عشر مرات من قيمتها أشترى الصور والمقالات الأخلاقية بأسعار مدمرة |
NBC şirketinizi 2 milyon dolara satın aldı, peki bana ne olacak? | Open Subtitles | القناة قامت بشراء شركتكم بـ 2 مليون، ماذا عنّي ؟ النّاس قد تابعوني في ذلك البرنامج |
Kendi jetim var. Babam bayrak günü için satın aldı. | Open Subtitles | لدي طائرتي الخاصة, حسنا, اشتراها لي أبي في عيد العلم |
Fabrika beş yıl önce batınca 500 frank karşılığında satın aldı . | Open Subtitles | وحين أفلس المصنع من خمس سنوات إشتراه بأقل من 500 فرانك0 أكاد لا أصدق حتى الأن00 |
Geçen hafta Far Rockaway tesisin benden çalınan yakıttan satın aldı. | Open Subtitles | منشأة روكواى التى لك إشترت الوقود من شاحناتى المسروقة الأسبوع الماضى |
Bunu Google satın aldı ve bir yıldır üzerinde çalışıyorlar. | TED | اشترته شركة جوجل, وهم يعملون عليه منذ عام |
Sonunda kederinden sıyrıldı ve köhne bir tiyatro satın aldı. | Open Subtitles | وأخيراً خرج من حزنه واشترى مسرح لتقديم عروضه. |
Bundan bir süre sonra da Han adayı satın aldı. | Open Subtitles | وفي وقت ما بعد ذلك، إشتراها هان. |
10 yaşındayken annemle babam orada ev satın aldı ve ben okula giderken babam da işi için gelip gidiyordu. | Open Subtitles | حسناً، أمي وأبي اشتروا منزلاً هنا عندما كنتُ في العاشرة وكان أبي يتنقل من أجل عمله عندما كنتُ في المدرسة |
Birisi bir tane satın aldı. Komik, kısa sakklı bir adam. Kapağın içindeki fotoğrafına bakıyordu. | Open Subtitles | وهناك من اشتراه, شخص عجوز ملتحي, كان يتخيل بصورتك |
Annenle baban bu evi 1960'ların başında satın aldı. | Open Subtitles | أمك وأباك إشتروا هذا المنزل في أوائل الستينات |
Tebrik ederim. Bir bölümünü bir sürü yayıncıya yolladım,ve içlerinden birisi satın aldı. | Open Subtitles | لقد أرسلت فصلاً إلى مجموعة من الناشرين وقام أحدهم بشرائه |