"savaşmam" - Traduction Turc en Arabe

• أحارب
• أقاتل
• اقاتل
• للكفاح
• لا أكافح
• المحاربه

İnsanları hayata döndürmek için savaşmam gerektiğini mi ima ediyorsun?
تعني بأنّه يجب أن أحارب لكي ارجع الناس إلى الحياة؟

Ölü Rusların altın dişlerini çalan Bir leşyiyenle beraber savaşmam ben.
إنني لن أحارب برفقة نابش الفضلات الذي ينبش لأجل أسنان ذهبية من جثث روسية إذا أهرب إلى باكستان

Yeniden sıradan ve sıkıcı olmam konusunda savaşmam için beni zorladı.
لقد أجبرتني أن أقاتل طريقي عائدة إلى الحياة الإعتيادية و الممل

Yapamam gereken sorumluluklarım var, eğer savaşmam gerekse bile.
لدي الكثير من المسئوليات والحقوق ويجب أن أقاتل من أجلها

Aslında Direniş'e karşı değil Direniş için savaşmam gerektiğini gösterdi bana.
لقد بينت لي بأن اقاتل بجانب المقاومة وليس ضدها

Başka kimsenin yanında savaşmam.
لا أريد أن اقاتل مع اي أحد آخر.

Ayrıca bana söylediklerini de düşündüm. İstediklerimi almam için savaşmam gerektiği konusunda.
وكنت أفكر أيضاً بما قلته لي حول حاجتي للكفاح من أجل الأشياء

Burada kalmak için onlarla savaşmam gerekirse savaşırım.
إن لزم أن أحارب مصلحة سكة الحديد, لا مانع لدي

Gel bak sana göstereceklerim var. Dürüst olmak gerekirse hafta içi saat dokuz ve iki arası suçlarla pek savaşmam.
بأمانة، لا أحارب الجريمة سوى بين التاسعة والثانية صباحاً أيام العطل.

Son bacağım önümde öylece duruyorken bile hala kaçmak veya savaşmak dürtüleriyle savaşmam gerekiyor.
،بما أن ساقي الأخيرة بجواري الآن يجب أن أحارب دوافعي للهرب والمقاومة

Birlikte eğitim gördüğüm, birlikte savaştığım adamlara karşı savaşmam!
لن أحارب ضد رجال تدربت معهم، وقاتلت معهم!

Korkuyla yüzleşip savaşmam gerektiğini söyledi.
لقد قال لي أن أحارب أرقص مع الخوف

Davadan sonraki 8 yıl boyunca hayatta... kalabilmek için nasıl savaşmam gerektiğini orada öğrendim.
سوف أظل آسفا للأبد للعيش في مكان كهذا هناك قضيت ثمانية أعوام أتعلم كيف أقاتل للدفاع عن حياتي

Savaşmak istiyorlarsa, bırakın savaşsınlar, çünkü ben asla savaşmam.
لو أرادو القتال دعهم يقاتلون لأنني لن أقاتل

Eziyeti sevmem ve ümitsiz vaka uğruna da savaşmam. Haklısın.
حسناً، إنّي إستخف بالشهادة ولن أقاتل لكي أخسر القضية، لذا أنت محق.

Her gün sabah uyanıyorum, olanları hatırlıyorum ve üstesinden gelmem için kendimle savaşmam gerekiyor.
لقد مر تقريباً شهرين كل يوم استيقظ وأتذكر ما حدث ويتحتم علي أن أقاتل لأجمع شتات نفسي

Kardeşlerimle savaşmam.
انا لن اقاتل اخوتي

Öte yandan bana gelecek adına savaşmam için ayrı bir teşvik verecek.
‫وأظن أن ذلك سيمنحني حافزاً ‫للكفاح من أجل المستقبل

İnandıklarım, istediklerim için savaşmam dediğim kısım.
أني لا أكافح لأجل ما أؤمن به و ما أريده

Tom için savaşmam gerekmişti. Yaptığım en iyi şeydi.
كان على المحاربه للفوز بتوم كان أفضل ما فعلت