seçimleri çalmak için eşinizle ne kadar ileri gittiğinize hayret ettim. | Open Subtitles | صُدمت عندما عرفت إلى أي درجة سرقتِ أنت وزوجك هذه الانتخابات |
Mevcut sistemin üzerini yamayla kapatmak imkansız bir hâl aldığında süreci hızlandırıp seçimleri rastgele seçim ile değiştirmek zorundayız. | TED | عندما يصبح الأمر مستحيلًا لرأب صدع النظام الحالي، يجب علينا الإسراع في استبدال الانتخابات بنظام الكوتا، |
Böylece, büyük seçimleri kazandıktan sonra ünlü politikacıların biyografilerini yayınladık. | TED | ولذلك نشرنا السير الذاتية للسياسيين المشهورين بعد فوزهم في الإنتخابات الكبيرة. |
- Hayır. Bizi buraya kadar getirecek tüm doğru seçimleri yaptık. | Open Subtitles | لا , صنعنا كل الخيارات الصحيحه التى تقودنا الى هذه المرحله |
Önümüzdeki sene Almanya'da, Fransa'da İran'da ve daha birçok yerde başkanlık seçimleri var. | TED | العام المقبل لدينا ألمانيا، ولدينا فرنسا، وهناك انتخابات رئاسية في إيران وعشرات أخرى. |
Bilirsiniz, bu sene daha yeni genel seçimleri kutladık. İnsanlık tarihinde demokrasi oy kullanım hakkının en büyüğü. | TED | تعلمون، للتو احتفلنا، هذا العام، بالانتخابات العامة، أكبر تطبيق لممارسة الديموقراطية وحقوق الانتخاب في تاريخ البشرية. |
Şimdi, Batılılar her zaman genel oy hakkı ile olan çok partili seçimleri meşru olmanın tek kaynağı olarak varsaymışlardır. | TED | الآن، دائماً يفترض الغربيون أن الانتخابات متعددة الأحزاب التي تجرى بالاقتراع العالم هي المصدر الوحيد للشرعية السياسية. |
Rusya'da doğdum ve üç yıl önce, 2011 yılında Rusya federal seçimleri yapıldı. | TED | إذن فقد ولدت في روسيا، وقبل ثلاث سنوات، في 2011، كانت هناك الانتخابات الفيدرالية الروسية. |
Ve çoğu insan, buna inanlar için seçimleri rahatsız edici bir şey olarak görüyor. | TED | والكثيرون ينظرون إلى الانتخابات وكأنها نهاية المطاف ولأي أحد يصدق بذلك. |
seçimleri modernize etmek için kritik ama daha önce hiç kullanılmamış bir kaynağa odaklandım: Yerel seçim memurları. | TED | فركزت على المصادر الحاسمة غير المستغلة حتى الآن من أجل تحديث الانتخابات: أعني مسؤولي الانتخابات المحلية. |
Seçimlere katılıyoruz, oy veriyoruz, seçimleri takip ediyoruz. | TED | نحن نصطف في الإنتخابات، ونقوم بالتصويت، ونراقب الإنتخابات |
Gelecek seçimleri kaybedeceğimiz söyleniyor. | Open Subtitles | وهناك من يعتقد أننا لن ننجح في الإنتخابات القادمة |
Oyunu,seçimleri aldığımdan daha fazla ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | إني أهتم بهذه المباراة أكثر من الإنتخابات |
Ve hep kendimle çelişen seçimleri refleks haline getirmiştim, öyle ki bunları yaptığımın farkına bile varmıyordum. | TED | وكنت أقوم بتلك الخيارات المعاكسة لإرادتي بصورة تلقائية، لدرجة أنني لم أنتبه لما كنت أقوم به. |
Sonuç olarak da bazı hekimler hastaları için doğru olduğunu düşündükleri seçimleri yapmakta özgür olmadıklarını söylüyorlar. | TED | وبشكلٍ نهائي، سيقول بعض الأطباء اليوم بأنه ليس لديهم كامل الحرية لعمل الخيارات التي يعتقدون بأنها المناسبة لمرضاهم. |
İlk çok partili demokratik seçimleri yaklaşık 30 yıl içinde organize ettim. | TED | نظمت أول انتخابات ديمقراطية متعددة الأحزاب منذ 30 سنة تقريبًا. |
seçimleri kazandı ve şimdi de pisliğini temizlemek istiyor. | Open Subtitles | إنه فقط فاز بالانتخابات ويريد أن ينظّف فوضاه |
Yaptığım tüm seçimleri bir araya toplayınca tek bir şeye ulaştı. | Open Subtitles | تبدأ بطرح كل القرارات التي اتخذتها وكلها تؤدي إلى شئ واحد |
Politik değişimleri saymak gerekirse köy seçimleri getirildi. | TED | وفيما يختص بالتغييرات السياسية, فقد قام النظام بإدخال إنتخابات لجان القرى. |
seçimleri kazanmamış olmam muhtemel. | Open Subtitles | إنه إمر غير محتمل ، أن أفوز أنا بالإنتخابات. |
Annemin yaptığı seçimleri savunamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الدفاع عن الإختيارات أمّي جعلت. |
Evet, yiyecek seçimleri. Gerçekten, aklınızda olsun. | Open Subtitles | نعم، إختيارات الطعام بجدية، اجعله الخيار الأول |
Bir zamanlar yaptığım seçimleri hatırlatıyor. | Open Subtitles | وأيضاً تذكرة عن الأختيارات التي أخذتها من قبل |
Dün gece, yaptığım seçimleri düşünüp çok fazla üzüldüğüm için bugün hayli yorgunum. | Open Subtitles | لم أنم كثيرا ليلة الأمــــس لأنني بقيت مستيقظة أرثي الاختيارات اللتي قمت بها |
Geçen hafta gördüğünüz gibi, 1840 seçimleri kısmen fırtınalıydı. | Open Subtitles | كما رأيتم الأسبوع الماضي كانت الأنتخابات حماسية |
Mükemmel zamanlaması ve seçimleri zekasının yüksek seviyede olduğunu gösteriyor kurban seçimleri ve cinayetleriyse onları daha önceden planlamadığına işaret ediyor. | Open Subtitles | مما يفسر قدرته على التغلب على ضحاياه بالقوة توقيته المثالي و إختياره يشيران لمعدل ذكاءه العالي |
Aslında, bütün insanlar seçimler için arzularını ve basit bir ihtiyacı paylaşırlar, hepimiz seçimleri aynı yerlerde ya da aynı kapsamda görmeyiz. | TED | في الحقيقة معظم البشر يبحثون عن الرغبة بحرية الاختيار وجميعنا لا نرى الاختيار .. في نفس المجالات .. ولا في نفس الاماكن |