"sevdiği" - Traduction Turc en Arabe

    • المفضلة
        
    • يحبه
        
    • يحبها
        
    • تحبه
        
    • تحب
        
    • أحبته
        
    • تحبها
        
    • أحبها
        
    • المفضّل
        
    • المفضّلة
        
    • أحبه
        
    • يحبهم
        
    • المفضله
        
    • يحبك
        
    • يحبّه
        
    Ödül olarak da, o çok sevdiği çikolatalı kurabiyelerden alabilecekti. TED وكمكافأه له يمكنه شراء بعض بسكويت الشوكولاته، لأنها المفضلة لديه.
    Büyük Beyaz, tüm denizlerde varlığını sürdürebilir ama genellikle ılık sularda ve en sevdiği besin alanlarının yakınlarında bulunur. Open Subtitles مجال القرش الأبيض يمتد خلال جميع بحار العالم لكنه يوجد أغلب الاوقات في المياه المعتدلة بجوار مناطقه المفضلة للتغذية
    Birisi sevdiği şeyleri yok etmeye çalıştığı zaman öyle oluyor. Open Subtitles ذلك يحصل عندما يوجد شخص يحاول أن يحطم ما يحبه
    Ya da sevdiği kadın bir süper kahraman ile beraber olmak istemiyordur. TED أو ربما الفتاة التي يحبها لا تريد أن تكون مع شخص خارق.
    Ve kızın sevdiği şu adam... sonunda duygularına kavuşuyor mu? Open Subtitles و هذا الشاب الذي تحبه هل يعود رشده اليه بالنهاية؟
    Kızın baca temizleyicisini sevdiği aşikârken.. ..neden onunla evlenmek istiyorsun? Open Subtitles لماذا تريدها أن تتزوجك بينما من الواضح أنها تحب الكناس؟
    Bu onun en sevdiği ağaçmış ve bütün gün gölgesinde oturur çiçekleri koklarmış. Open Subtitles كانت شجرته المفضلة و كان يجلس طوال اليوم تحت ظلالها و يشم الزهور
    En sevdiği gitarının, en sevdiği kızla birlikte olmasından memnun olduğunu söylerdi. Open Subtitles قائلاً انه يحب فكرة ان غيتاره المفضل يقضي الوقت مع فتاته المفضلة
    sevdiği bütün şeyleri hazırlat. Döndüğü zaman da kulübeye getir. Open Subtitles أطبخ له جميع الأشياء المفضلة لديه، وأحضرهم للكوخ عندما يعود
    Açık saçık olacak, seksi olacak! Tam biz erkeklerin sevdiği gibi! Open Subtitles سيكون امراً وقحاً , سيكون امراً جذاباً كل ما يحبه الرجال
    Ego tatmini dışında genç bir kadında sevdiği başka bir şey var mıydı? Open Subtitles هل هناك اي شيء آخر كان يحبه في النساء الصغيرات غير تعزيز غروره؟
    Bu kadar sevdiği büyükannesine yakınlaştıkça daha da güçlenen bir lanet. Open Subtitles لعنة تزدادُ قوةً كلما اصبح اقرب الى جدته التي يحبها ؟
    Normal bir adam, sevdiği kadını kurtarmak için imkânsızı başarabilir. Open Subtitles الرجل العادي يمكنه أن يفعل المستحيل لينقذ المرأة التي يحبها
    Sonsuz hayatın bir yolunu bulmuştum ve bunu, Navid'in en sevdiği tek şey pahasına yaptım, yani dokunmak ve dokunulmak. TED كنت قد وجدت طريقة للحياة الأبدية، على حساب الشيء الوحيد الذي تحبه نافيد كثيرا، وهو أن تلمس الأشياء وتُلمس.
    Belki de yeterince parası yoktur ya da ailevi bir sorunu vardır veya sevdiği kadın onu sevmiyordur. TED ربما ليس لديه ما يكفي من المال، ربما لديه مشكلة عائلية، ربما الفتاة التي يحبها لا تحبه.
    Adam, kızın sevdiği her şeyi sen de seviyormuşsun gibi yapmana gerek yok. Open Subtitles تعرف يا ادم انت لست بحاجة لأن تدّعى انك تحب كل شيىء تفعلة
    İyi dedikodudan daha çok sevdiği tek şey, dedikodu malzemesi olmaktı. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي أحبته أكثر من إشاعة جيدة كانت هي الإشاعة.
    Katil zanlısı, ve herhangi bir katil değil, sevdiği kızın annesinin katili. Open Subtitles متهم بالقتل, وليس أى قتل وفقط بل قتل أم الفتاة التى تحبها
    Kont yıkılmıştı. sevdiği kadın ona ihanet etmiş, yalan söylemişti. Open Subtitles الكونت كان محطماً , المرأة التي أحبها عروسه , خدعته
    Herkesin en sevdiği parça, cinsel organ: ikisinden birine sahipsinizdir değil mi? TED والأعضاء التناسلية، جزء الجميع المفضّل: إما أن يكون لديك واحد أو الآخر، صحيح؟
    Yemin ederim, Pazar sabahı neredeyse onun en sevdiği tacını uçuracaklardı. Open Subtitles أقسم بالرب ، في صباح الأحد أطلقوا النار على قبعتها المفضّلة
    Onu sevdiğimi sanıyordu ama sevmiyordum, onun sevdiği gibi değil. Open Subtitles لقد ظن بأنني أحبه لكنني لم أفعل ليس كما أحبني
    Hatta sevdiği insanları bile, ve bu yüzden babandan ayrıldım. Open Subtitles حتى الأشخاص الذي يحبهم, ولهذا كان يجب ان اترك أباك.
    Kim en sevdiği şeyin çizgi film ayıcıkları olduğunu söyler ki? Open Subtitles من قال أن واحدة من الاشياء المفضله لديهم هو كرتون الدببة؟
    Adrian, endişeli olduğunu görebiliyorum, ama... unutmaman gereken şey Benjy'nin seni zaten sevdiği, bu yüzden ona ne alırsan al, Benjy sevecektir. Open Subtitles ادريان ارى انك متحمس بالنسبة لهذا لكن الشيء المهم الذي تتذكره ان بنجي يحبك لذا مهما يكون الشيء الذي تجلبه له سيحبه
    Eğer birinin sevdiği her şey diğerini üzüyorsa birlikte yaşamak delilik olur, değil mi? Open Subtitles إذا كان كلّ ما يحبّه الشخص يغضب الشخص الآخر, سيكون من الجنون العيش سويّة، أليس كذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus