"sevdiğin" - Traduction Turc en Arabe

• المفضل
• تحبه
• تحب
• المفضلة
• تحبينه
• تحبها
• تحبين
• تحبينها
• المفضّل
• تحبهم
• أحببته
• تحبيه
• تحبّه
• تحبينهم
• أحببت

Tarlanı sürerken en sevdiğin kasetleri dinleyebilirsin... klima sayesinde de sıcaktan bunalmazsın.
بإمكانك الحراثة و الإستماع إلى شريطك المفضل .بينما مكيف الهواء يبقيك بارداً

sevdiğin birinin gözünün önünde öldürülmesinin nasıl birşey olduğunu bilemezsin.
أنت ليست عندك فكرة ان ترى شخص ما أنت تحبه

"Ödülün için endişelemene gerek yok. Eğer tek sevdiğin şey para ise,"
ينبغى ان لا تقلق على مكافأتك اذا كان المال هو ما تحب,

Çok komik! 3 gündür sana en sevdiğin yemekleri yapıyorum.
مضحك جداً إنني أطهو لك أكلتك المفضلة منذ ثلاثة أيام

sevdiğin birinin acı çekmesinin ne demek olduğunu iyi bilirim.
أعرف ما تمرين به أن يكون لديكِ شخص تحبينه يعاني

sevdiğin kadın, neredeyse herkesin öldüğü berbat bir gelecekte kapana kısıIdı.
المراة التي تحبها محبوسة في مستقبل فظيع حيث مات الجميع تقريباً

Bunu, insanlara kendini göstermek için mi yoksa yüzmeyi sevdiğin için mi yapıyorsun?
هل تفعلين هذا لأن الناس يشاهدونكِ أو لأنكِ تحبين السباحة ؟ .. أنا

Umarım bu senin en sevdiğin silahındır. Umarım bu silahı seviyorsundur.
أتمنى أن هذا كان مسدسك المفضل أتمنى أن تكون قد أحببته

Merkezde bir toplantı senin en sevdiğin pazar günü aktivitesi değil biliyorum.
أعلم أن اليوم المفتوح في المركز ليس يوم الأحد المفضل بالنسبة لك

Yani biz bir aileyiz, ama en sevdiğin rengi bile bilmiyorum.
أقصد, نحن عائلة, لكنني لا أعرف حتى ما هو لونك المفضل

Kalbinin en çok sevdiğin şeyle arana girmesine izin verme.
لا تجعل قلبك يقف فى طريق الشئ الذى تحبه للغاية

Ve tekrar sevdiğin kişiye onu sevdiğini söyleyemeyen korkak olacaksın.
و ستعود كونك جباناً ألا تخبر من تحب أنك تحبه

Çok sevdiğin bir babayı kaybetmek mi ki onun için bütün hayatını değiştiriyorsun yoksa sahte bir hayat üretecek kadar utandığın bir baban olması mı?
ان تخسر اب تحبه جداً لدرجه انك تغير حياتك كلها من اجله ام الشعور بالعار من أب لدرجه انك تخلق حياه اخرى بعيده عنه ؟

Kendini ne kadar çok üzgün hissetmeyi, sevdiğin konusunda bir fikrim yok.
ليس مهما كم تحب أن تلقي اللوم على نفسك أو تحس بالأسف

Oscar Wilde söylemişti sanırım, "sevdiğin şeyi yok et." ya da tam tersi "sevdiğin şey seni yok eder."
وكان أوسكار وايلد الذي قال هل تدمير شيء تحب. انها على العكس من ذلك ، ما تحب يدمر لك.

En sevdiğin ev yemeğini bu akşam kaçta servis etmemi istersin?
كنت أتسال متى تريديني أن أبدا في طبخ وجبتك المفضلة الليلة؟

O lisede en çok sevdiğin şeyleri çizerken çok eğleneceksin.
. سوف تستمتع برسم أشيائك المفضلة في هذه المدرسة الثانوية

Ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir.
الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه

Onu sevdiğin için bunu demeyeceğin sonradan kafama dank etti.
لقد خطر لي للتو أنك لن تقول هذا لأنك تحبها

Dünyada hiçbir şeyi, ilk göz ağrını sevdiğin kadar sevmezsin.
لا تحبين أي شيء في العالم بقدر حبك لابنك البكر

Bir hamburger ve sevdiğin bu şeyler için de eksi 5.16 dolar.
من أجل الحمص والتبولة و البيرجر. وكل تلك الاشياء التي تحبينها

Bir yıl önce birisi bana en sevdiğin rengi sorsa nasıl giyindiğini göz önüne alırsak renk körü olduğunu varsayardım.
قَبلَ عام إذا سَألَني شخص ما ما هو لونكَ المفضّل كُنتُ سَأَفترضُ بأنّك كُنتَ مصاب بعمى الألوان، بسبب طريقَة لباسك.

sevdiğin bir kişinin, düşündüğün gibi biri olmadığını öğrenmek kolay değildir.
هذا أمر صعب, بأن تكتشف أن من تحبهم ليسوا كما نظنهم

Ama eğer birini suçlamak istiyorsan, sevdiğin o pis kan emicilere ne dersin?
لكن أن أردتي لوم شخصاً ما ما رأيكِ بمصاص الدماء الوضيع الذي تحبيه

Bazen yalan sevdiğin birinin iyiliği için söylenmişse yanlış sayılmaz.
أحيانًا لا يكون الكذب إثمًا إذا كان لمصلحة أحد تحبّه.

sevdiğin erkeklerin götüne sahte yarak sokmaktan büyük zevk alıyorsun!
وتستمتعين بإدخال أقضاب صناعية في مؤخرات الرجال الذين تحبينهم ..

- Ben de Pedro'yu, tıpkı senin annemi sevdiğin gibi seviyorum.
أنا أحب بيدرو بنفس الطريقة التي أحببت بها ماما