| Tarlanı sürerken en sevdiğin kasetleri dinleyebilirsin... klima sayesinde de sıcaktan bunalmazsın. | Open Subtitles | بإمكانك الحراثة و الإستماع إلى شريطك المفضل .بينما مكيف الهواء يبقيك بارداً |
| sevdiğin birinin gözünün önünde öldürülmesinin nasıl birşey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | أنت ليست عندك فكرة ان ترى شخص ما أنت تحبه |
| "Ödülün için endişelemene gerek yok. Eğer tek sevdiğin şey para ise," | Open Subtitles | ينبغى ان لا تقلق على مكافأتك اذا كان المال هو ما تحب, |
| Çok komik! 3 gündür sana en sevdiğin yemekleri yapıyorum. | Open Subtitles | مضحك جداً إنني أطهو لك أكلتك المفضلة منذ ثلاثة أيام |
| sevdiğin birinin acı çekmesinin ne demek olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | أعرف ما تمرين به أن يكون لديكِ شخص تحبينه يعاني |
| sevdiğin kadın, neredeyse herkesin öldüğü berbat bir gelecekte kapana kısıIdı. | Open Subtitles | المراة التي تحبها محبوسة في مستقبل فظيع حيث مات الجميع تقريباً |
| Bunu, insanlara kendini göstermek için mi yoksa yüzmeyi sevdiğin için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تفعلين هذا لأن الناس يشاهدونكِ أو لأنكِ تحبين السباحة ؟ .. أنا |
| Umarım bu senin en sevdiğin silahındır. Umarım bu silahı seviyorsundur. | Open Subtitles | أتمنى أن هذا كان مسدسك المفضل أتمنى أن تكون قد أحببته |
| Merkezde bir toplantı senin en sevdiğin pazar günü aktivitesi değil biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن اليوم المفتوح في المركز ليس يوم الأحد المفضل بالنسبة لك |
| Yani biz bir aileyiz, ama en sevdiğin rengi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أقصد, نحن عائلة, لكنني لا أعرف حتى ما هو لونك المفضل |
| Kalbinin en çok sevdiğin şeyle arana girmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تجعل قلبك يقف فى طريق الشئ الذى تحبه للغاية |
| Ve tekrar sevdiğin kişiye onu sevdiğini söyleyemeyen korkak olacaksın. | Open Subtitles | و ستعود كونك جباناً ألا تخبر من تحب أنك تحبه |
| Çok sevdiğin bir babayı kaybetmek mi ki onun için bütün hayatını değiştiriyorsun yoksa sahte bir hayat üretecek kadar utandığın bir baban olması mı? | Open Subtitles | ان تخسر اب تحبه جداً لدرجه انك تغير حياتك كلها من اجله ام الشعور بالعار من أب لدرجه انك تخلق حياه اخرى بعيده عنه ؟ |
| Kendini ne kadar çok üzgün hissetmeyi, sevdiğin konusunda bir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس مهما كم تحب أن تلقي اللوم على نفسك أو تحس بالأسف |
| Oscar Wilde söylemişti sanırım, "sevdiğin şeyi yok et." ya da tam tersi "sevdiğin şey seni yok eder." | Open Subtitles | وكان أوسكار وايلد الذي قال هل تدمير شيء تحب. انها على العكس من ذلك ، ما تحب يدمر لك. |
| En sevdiğin ev yemeğini bu akşam kaçta servis etmemi istersin? | Open Subtitles | كنت أتسال متى تريديني أن أبدا في طبخ وجبتك المفضلة الليلة؟ |
| O lisede en çok sevdiğin şeyleri çizerken çok eğleneceksin. | Open Subtitles | . سوف تستمتع برسم أشيائك المفضلة في هذه المدرسة الثانوية |
| Ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه |
| Onu sevdiğin için bunu demeyeceğin sonradan kafama dank etti. | Open Subtitles | لقد خطر لي للتو أنك لن تقول هذا لأنك تحبها |
| Dünyada hiçbir şeyi, ilk göz ağrını sevdiğin kadar sevmezsin. | Open Subtitles | لا تحبين أي شيء في العالم بقدر حبك لابنك البكر |
| Bir hamburger ve sevdiğin bu şeyler için de eksi 5.16 dolar. | Open Subtitles | من أجل الحمص والتبولة و البيرجر. وكل تلك الاشياء التي تحبينها |
| Bir yıl önce birisi bana en sevdiğin rengi sorsa nasıl giyindiğini göz önüne alırsak renk körü olduğunu varsayardım. | Open Subtitles | قَبلَ عام إذا سَألَني شخص ما ما هو لونكَ المفضّل كُنتُ سَأَفترضُ بأنّك كُنتَ مصاب بعمى الألوان، بسبب طريقَة لباسك. |
| sevdiğin bir kişinin, düşündüğün gibi biri olmadığını öğrenmek kolay değildir. | Open Subtitles | هذا أمر صعب, بأن تكتشف أن من تحبهم ليسوا كما نظنهم |
| Ama eğer birini suçlamak istiyorsan, sevdiğin o pis kan emicilere ne dersin? | Open Subtitles | لكن أن أردتي لوم شخصاً ما ما رأيكِ بمصاص الدماء الوضيع الذي تحبيه |
| Bazen yalan sevdiğin birinin iyiliği için söylenmişse yanlış sayılmaz. | Open Subtitles | أحيانًا لا يكون الكذب إثمًا إذا كان لمصلحة أحد تحبّه. |
| sevdiğin erkeklerin götüne sahte yarak sokmaktan büyük zevk alıyorsun! | Open Subtitles | وتستمتعين بإدخال أقضاب صناعية في مؤخرات الرجال الذين تحبينهم .. |
| - Ben de Pedro'yu, tıpkı senin annemi sevdiğin gibi seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب بيدرو بنفس الطريقة التي أحببت بها ماما |