"tek şans" - Traduction Turc en Arabe

    • الفرصة الوحيدة
        
    • فرصة واحدة
        
    • فرصتنا الوحيدة
        
    • فرصة وحيدة
        
    • فرصتك الوحيدة
        
    • فرصتنا الوحيده
        
    • فرصتي الوحيدة
        
    • أفضل فرصه
        
    Burada otururken elimde olan tek şans, dönemeçlerden çıkışlarda açıma göre güç kullanmak Open Subtitles الفرصة الوحيدة هو أن أخرجها من المنعطفات بهذه الطريقة أستطيع استخدام قوة الدفع
    O, o dağın zirvesinde. Dünyada elime geçen tek şans bu ve oraya çıkıp o parayı alacağım, sürüne sürüne de olsa, şimdi beni yalnız bırakacak mısın? Open Subtitles ان ما اريده فوق هذا الجبل, وهذه هى الفرصة الوحيدة امامى لأحيا جيدا
    Sahip olacakları tek şans ayakta durmalarını sağlayacak bir rehabilitasyon merkezi. Open Subtitles الفرصة الوحيدة لهم هى إعادة التأهيل هذا ما سيساعدهم للوقوف على أقدامهم
    Deniz gergedanını görüntülemek için artık tek şans var, havadan. Open Subtitles كانت هناك الآن فرصة واحدة أخيرة لتصوير الكركدن من الهواء
    Bizim durumumuzda arkadaşlık hayatta kalmamız için sahip olduğumuz tek şans. Open Subtitles ما الذي نواجهه يا رجل إنه مثل الصداقة التي ربما قد تكون فرصتنا الوحيدة في النجاة
    tek şans. Open Subtitles فرصة وحيدة.
    Doğru insanların eline geçmek için elindeki tek şans bu. Open Subtitles تلك فرصتك الوحيدة للوصول إلى الأشخاص المناسبين.
    Bilgi, bu dünyanın hayatta kalabilmesi için tek şans. Open Subtitles المعرفة هي الفرصة الوحيدة للكوكب من أجل البقاء
    Enteresan bir fikir. Sahip oldugumuz tek şans olabilir. Open Subtitles هي فكرة مثيرة، إنها قد تكون الفرصة الوحيدة التى لدينا
    Şimdi sahip olduğunuz tek şans, ona kovalaması için başka bir şey vermemle olur, anlıyor musunuz? Open Subtitles الفرصة الوحيدة التي تملكانها هي أن أعطيه شيئاً ليشتتت انتباهه, ثم تهربان
    Elimizdeki en iyi ve belki de tek şans. Open Subtitles أفضلنا، و ربّما، ان الفرصة الوحيدة المتبقية لدينا
    Bu nedenle, isterseniz geçmişi deşmeye devam edelim ya da barış sürecini devam ettirebilmeniz için elinizdeki tek şans olan bana izin verin. Open Subtitles لذا يمكننا أن نواصل مداولة الماضي أو تسمحي لي أن أتابع الفرصة الوحيدة لديكِ لإحياء عملية السلام
    Dramatik bir riski olmasına rağmen, yaklaşan şeyin ne olduğunu öğrenmek için elimizdeki tek şans bu olabilir. Open Subtitles وفي مجازفة تبدو دراماتيكية هذا يمكن ان يكون الفرصة الوحيدة
    Mutlu sonlara kavuşmak için tek şans sensin. Open Subtitles أنتِ الفرصة الوحيدة لإعادة النهايات السعيدة.
    Ama tek şans bu Open Subtitles إنها الفرصة الوحيدة لدينا أنا بحاجة لهذا
    Teslim olman için sana tek şans tanıyorum. Open Subtitles أنا مما يتيح لك فرصة واحدة لتحويل نفسك في.
    Uçak turu insanlara iyilik yapmam için tek şans. Open Subtitles الجولة الطائرة هي فرصة واحدة وأنا ديك لكسب ود الشعب.
    Yaşam için tek şans. Open Subtitles - - فرصة واحدة للحياة. " - فرصة واحدة للحياة."
    Yaklaşan savaşı yenmemiz için elimizdeki tek şans. Open Subtitles وهي فرصتنا الوحيدة للانتصار بالحرب القادمة
    tek şans. Open Subtitles فرصة وحيدة.
    Onu koruman gerek. Elindeki tek şans o. Open Subtitles يجب أن تحميها إنها فرصتك الوحيدة
    Bu onları yakalamak için elimizdeki tek şans. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيده للدخول إلى هناك
    Ama bu elimdeki tek şans, başka şansım olur mu bilmiyorum o yüzden değerlendirmem gerek. Open Subtitles لكنها فرصتي الوحيدة وأجهل إن كانت ستسنح لي أخرى، لذا علي اغتنامها.
    O heriflerin kim olduğunu bulmak için elimizdeki tek şans buydu. Open Subtitles إنه كان أفضل فرصه لنا كي نعرف من هؤلاء الأوغاد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus