"teni" - Traduction Turc en Arabe

    • بشرتها
        
    • البشرة
        
    • جلد
        
    • جلده
        
    • جلدها
        
    • بشرته
        
    • ببشرة
        
    • وجلده
        
    • لديها بشرة
        
    • بشرة فاتحة
        
    İnsanda dokunmak isteği uyandıran, koyu bir teni vardı. Open Subtitles وكانت بشرتها سمراء تغري الإنسان بأن يلمسها
    Yumuşak teni, tatlı dudakları, genç, diri vücudu. Open Subtitles بشرتها الناعمة ، شفتيها العذبتان جسدها الممشوق الشاب
    Bir hayaletin teni nasıl böyle pürüzsüz olabilir? Open Subtitles أي نوع من الأشباح لديهم هذه البشرة الناعمة
    - Kemikli kıçı, iri göğüsleri ve kötü bir teni var. Open Subtitles لديها مؤخرة نحيلة و أوراك سمينة و جلد سىء
    Sanki gümüş rengi teni altın gibi kanıyla bezenmişti. Derin yaraları acımasız ölüm girsin diye açılmıştı sanki. Open Subtitles هنا يرقد دانكن وعلى جلده الفضي خطوط دمه الذهبي المتشابكة
    - teni siyaha dönerken elini tutuyordum. Open Subtitles أنا أمسكتُ يدها بينما كان جلدها يتحوّل إلى اللون الأسود
    Öldüğünde teni sapsarıydı. Yok yere gitti. Open Subtitles عندما مات كان لون بشرته اصفرا لقد ضاعم منا الى لا شيء
    teni parlıyor. Sırık gibi bacakları var. Bir de o kıça ne demeli? Open Subtitles بشرتها تشع ، وساقاها تمتد لأميال ومؤخرتها؟
    teni ışığı itmiyor, iyi ki göndermişsin. Open Subtitles ان بشرتها لا ترفض الضوء فعلتي حسنا بارسالها اليّ
    Misafirimin kusursuz bir teni vardır. Makyaj istemez. Open Subtitles ضيفتنا بشرتها لا تشوبها شائبة ليست بحاجة لأيّ لمسات إضافية
    Bu çalışma göründüğünde, bizim instagramda en ilgi çeken parçalarımızdan biriydi, ziyaretçiler bana onun günlük elementleri olan koyu teni, bigudileri ve takılarıyla bağlantı kurduklarını söylediler. TED عندما عُرِض هذا العمل كان من أكثر القطع التي نُشِرَت على الانستغرام، وأخبرني الزوّار بأنهم شعروا بصِلة مع عناصر الحياة اليومية فيها مع لون بشرتها البُني، البكرات التي تضعها، أومجوهراتها.
    Gönülsüzce titreyen narin teni hafifçe dalgalanıyordu." Open Subtitles بموجات رقيقة أخذت ترقرق بشرتها
    Kızıl saçlı birinin solgun ve benekli teni, sahile vuran, bir dalganın şehvetini ister. Open Subtitles البشرة الشاحبة و المُنمّشة لذات الشعر الأحمر تدعو لموجة من الشهوة ....
    teni göstermekten çok korktuğunuz için rakipleriniz sizi ezip geçecek. Open Subtitles Yسيظل منافسينكم بقتلكم لانكم خائفون من البشرة
    Ama teni beyaz. Open Subtitles ولكن البشرة البيضاء.
    Hoş bir gülüşü, güzel teni ve tatlı dudakları var. Open Subtitles لديه تلك الإبتسامه الجميلة جلد رائع وشفاه فاتنه
    - Siyah teni mi vardı? Open Subtitles أكان رجل أسود؟ أى لديه جلد أسود؟
    Gümüş teni altın kanıyla bezenmiş yatıyor işte Duncan. Open Subtitles هنا يرقد دنكن وقد زين جلده الفضي خطوط من دمه الذهبي
    teni tahrip olmuş gümüş gibi parlak, aynı bir ayna gibi. Open Subtitles تحول جلده إلى فضي لامع كالمرآة -يمكنك أن ترى إنعكاس وجهك على جلده
    Onun yumuşak teni, parlak saçları, - gençliği. Open Subtitles فكري, جلدها الناعم شعرها الوهاج
    Sırf teni benimkinden birazcık koyu diye zenci birine beyaz dememeli. Open Subtitles فقط لأنّ بشرته ذات لون أغمق من لون بشرتي فذلك ليس سببا أن تسمي شخصاً أبيض بالأسود
    Güzel bir kadın... teni bembeyaz mermerden, gözleri kumrunun gözleri. Open Subtitles امرأة فاتنة... ببشرة كالمرمر، وعينى يمامة ٍ
    Öyleyse eliyle adamın teni arasına girmiş bir şey olmalı. Open Subtitles هذا يعني بأنه لابد من حدوث شيء ما بين يديهم وجلده
    Hoş bir teni ve küçük memeleri vardı. Open Subtitles أوه، كان لديها بشرة ناعمة وثـدي صـغـير، لكنها كـانـت
    Zak'in mavi gözleri ve açık bir teni vardı. Open Subtitles زاك كان لديه عيون زرقاء و بشرة فاتحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus