"tipte" - Traduction Turc en Arabe

    • النوع
        
    • النوعِ
        
    • إِلى
        
    • سلكٍ
        
    Eğer garajında buzdolabı olan tipte biriyseniz her an bir partinin olmasını beklersiniz ve hazır olmanız gerekir. TED إذا كنت من النوع الذي يملك ثلاجة جعة في المرآب, أنت تتوقع حدوث حفلة في أي لحظة, وعليك أن تكون جاهزا لذلك.
    Ve bir araya geldiğimizde farklı tipte bir polislik yaratmak gerçekten çok değişik hissettiriyor. TED وعندما نتفق معًا لإحداث هذا النوع المختلف من ضبط النظام، فيبدو الأمر مختلف أيضًا.
    Hediyelerden etkilenmeyecek tipte bir kız olduğunu söylemiştin ama kadınlar ufak hediyeleri severler. Open Subtitles أعرف أنّك قلت بأنها ليست من النوع المحب للهدايا لكنك تعرف أن النساء تقدر الهدايا قليلًا،
    Ben buradaki hayatı kastettim. Yalnız kalacak tipte biri değil. Open Subtitles كنت أعنى الحياة إنها ليست من النوع الوحيد
    "Ben herhangi bir yerde kalmaya karar kılacak tipte biri değilim ki." Open Subtitles أنا فقط لستُ من النوعِ الذي يستقـرُّ على أيّ شيء
    Roy asla arkadaşlarına tanıştırmayacağın ve ya evine getirmeyeceğin tipte bir arkadaştır... Open Subtitles روى هو نوع من الأصدقاء أنك لن تُقدّميه إِلى أصدقائك الأخرين أو تجلبيه للبيت إِلى عائلتك
    Ve kendinin evlenilecek tipte biri olmadığını anladın. Open Subtitles أنت قررت أنك ليس من النوع الذي يؤمن بالزواج
    Sakin ol. Yale seni kandırmaz. O tipte biri değildir. Open Subtitles اهدأي. "يال" لا يفعل هذا إنه ليس من هذا النوع
    Bir kulüpte dansa götürmek isteyeceğin tipte bir kız. Evet? Hep şehir kulüplerinde gördüğümüz tipteki kızlardan mı? Open Subtitles ذلك النوع من البنات الذى يريد ان تاخذها نادى رقص ريفى
    Yani, senin çıkacağın tipte bir erkek çünkü sen çıktın ama ben? Open Subtitles إنه من النوع الذي تخرجين معه أنت و قد فعلت أما أنا لا
    Bizim yabancı teknolojilerle ilgili anlaşma yapmaya çalıştığımız her dakika, sen onların yanlış tipte uzaylılar olduğuna karar veriyorsun! Open Subtitles الدقيقة التى تحاول أن نصنعها ، معاهدة لتكنولوجيا الحليف، أنت تقرر أنهم النوع الخاطئ من الحلفاء
    Yakınlarında uyurken bile rahatsız olduğun tipte bir adamdı. Open Subtitles انه من النوع الذى تشعرين بعدم الراحه معه
    Pekala, ben gerçekten, sahiden, bu tür kulüplere... gidecek tipte erkeklerden değilim... Open Subtitles حسنا انه فقط انا فقط حقا بصدق لست ذلك النوع من الرجال الذي سينضم أبداإلى هذا النوع من النوادي
    Pekala, ben gerçekten, sahiden, bu tür kulüplere... gidecek tipte erkeklerden değilim... Open Subtitles حسنا انه فقط انا فقط حقا بصدق لست ذلك النوع من الرجال الذي سينضم أبداإلى هذا النوع من النوادي
    Endişelendiğimiz tipte, görmesi ve zarar vermesi kolay bir hedef. Open Subtitles بالضبط هذا النوع من وضوح عالية هدف سهل لقد كنا قلقين حول.
    Seni neden gerdiğini, tam kestiremediğin tipte biri. Open Subtitles ذلك النوع الذي لا تعرف كيف تشعر حياله هو الذي يثير التوتر
    Faydaların olabilir, ama sen çoçuklarımın çevresinde olmasını istediğim tipte biri değilsin. Bunun kalbimi kıracağını da nerden çıkardın? Open Subtitles قد يكون لك فوائد لكن لست رجلاً من النوع الذي أريده مع أطفالي ما الذي جعلك تعتقدين أن هذا قد يؤذي مشاعري؟
    Cardiff bölgesinde bu tipte 2500 adet kayıtlı. Open Subtitles وتوجد ألفان وخمسمائة سيارة من هذا النوع مسجلة في كارديف
    O kimsenin önünde duracak tipte bir adam değil. Open Subtitles وقال إنه ليس رجلاً من النوع الذي يمكنه أن يواجه أمام أي أحد
    Daha çok, sihirli bir lambanın içine hapsedilip tüm sırlarını anlatması için zorlanan tipte bir cin. Open Subtitles وإجبارها على كشف جميع أسرارها ذلك النوعِ تعتقد أنها تعرف شيئا عن جارودا؟
    Roy asla arkadaşlarına tanıştırmayacağın ve ailene getirmeyeceğin tipte bir arkadaştır. Open Subtitles روى هو نوع صديق لن تقدميه إِلى أصدقائك الآخرين أو تجلبيه الى عائلتك.
    Dikenli telin üstüne yatıp diğerlerinin üzerinden sürünerek geçmelerini sağlayan tipte fedakarlıklar yapan biri değilsin. Open Subtitles أنت لا تستطيع التضحية بنفسك، لتضجع على سلكٍ ما لإنقاذ شخص أخر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus