Ve bu, polis memurlarına hizmet ettikleri toplumu tanıma fırsatı vermedi. | TED | ولم تمنح في الواقع ضباط الشرطة ليتعرفوا على المجتمع الذي يخدمونه. |
Hawthorne Mendilleri resmi olarak gay toplumu ile bağlarını koparıyor. | Open Subtitles | و أن مناديل هاوثورن تقطع كل علاقاتها مع المجتمع الشاذ |
Gerçekten toplumu ve yanlışlarını değiştirmeyi istedi, ve ben de bunu yapabileceğimize inandım. | Open Subtitles | لقد أراد حقاً أن يغير المجتمع وعيوبه وقد امنت انه بمقدورنا فعل ذلك |
Bu hem Filistin toplumu hem de İsrail toplumu için geçerli. | Open Subtitles | وهذا ينطبق على المجتمع الفلسطيني وهذا ينطبق أيضا على المجتمع الإسرائيلي |
Ancak birçok yönden, günümüz modern toplumu aslında bu keşif üzerine kuruldu. | TED | لكن من نواح عديدة، بُني مجتمعنا الحديث على هذا الاكتشاف |
Aptallar toplumu adına kısa bir demeç vereceğim, sonrasında da sorularınızı alacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإلقاء بيان مختصر بالنيابة عن مجتمع البلهاء ثم أفتح المجال للأسئلة |
Ama benim açımdan tiyatronun tüm amacı toplumu bir araya getirmektir. | Open Subtitles | ولكن من وجهة نظري فكرة وجود المسرح هو جمع المجتمع معًا |
Tanrı'nın gözlerini, toplumu ahlaki bir bataklık olarak görüşünü simgeliyor. | Open Subtitles | إنها تمثل عيني الرب تحدق وتحكم على المجتمع بأنه فاسد. |
Ve hedef değişti ve evet, tasarım eğitim sistemine uygulanmalı ancak eğitimin toplumu ilerletecek lokomotif olabilmesi için nasıl kurgulanması gerektiği bulunmalıydı. | TED | فالهدف أصبح، نعم، لنطبق التصميم في التعليم لكن لنعرف كيف نجعل هذا التعليم وسيلة رائعة لنمو المجتمع. |
toplumu daha sıkıcı daha tekdüze ya da daha güçlü, daha becerikli hale mi getireceğiz? | TED | هل سنجعل المجتمع مملاً أكثر و متماثلاً أكثر أم أكثر قوة و أكثر تنوعا ؟ |
Iste bu tuketim toplumu. ve bu da ekomomik buyumeye itici bir guc oldu. Belki de teklonojik degisiminkinden daha fazla. | TED | هذا هو المجتمع الإستهلاكى، وهذا يدفع نمو الإقتصاد أكثر بكثير من التغيرات التكنولوجية نفسها. |
Yayılmış ağların, büyük çaplı veri ve bilgilerin toplumu nasıl değiştirdiğini biliyoruz. | TED | لقد رأينا كيف أن شبكات التوزيع، البيانات والمعلومات الضخمة يمكن أن تحول المجتمع. |
toplumu kucaklayacak, çocuklara ve daha yaşlılara yönelik ihtiyaçlara göre düzenlenmiş, ve her türden insanın yaşayacağı alanlar yaratmamız lazım. | TED | نحن بحاجة إلى خلق مساحة ترحب بالجميع. مساحة تلبي حاجات الأطفال والمسنين ولكل شخص يعيش في ذلك المجتمع. |
toplumu ileriye götürecek potansiyeli anlamak için karşıt güçleri anlamalıyız. | TED | لكي نفهم قدرة المجتمع على التطور لكي نتقدم إلى الأمام، نحتاج إلى فهم القوة المعاكسة. |
Fakat gördüğünüz gibi açık deliliniz olduğunda, toplumu etkileyebilirsiniz. | TED | لكن أنت ترى، عندما يكون لديك أدلة قاطعة، تكون لديك القدرة على التأثير في المجتمع. |
Fakat yine söylüyorum, sadece açık delilim olduğunda toplumu ve hükümeti etkileyebilirim. | TED | لكن مرة أخرى، أنا فقط أؤثر على المجتمع وأؤثر على الحكومة إذا أظهرت الأدلة القاطعة. |
Bu, bir toplumu ortak bir amaç etrafında bir araya getirdiğinizde olanları gösteren bir örnek. | TED | وهذا ليس إلا مجرد مثال لما يمكن أن يحدث عندما تجمع المجتمع معا من أجل هدف واحد. |
Aynı zamanda enerjinin en kontrol edilemez şeklinin toplumu daha iyi yapmak için nasıl kontrol altına alınabildiğini öğrendim. | TED | تعلمت ايضاً كيف أن معظم أشكال الطاقة التي لا يمكن السيطرة عليها يمكن تسخيرها للخير وجعل المجتمع أفضل . |
Ancak kamu güvenliğini öğrendikçe sokakta yapmakta olduğum şeylerin toplumu yaralayıp yaralamadığını, zarar verip vermediğini merak ediyordum. | TED | ورغم أنني تعلمتُ عن السلامة العامة، فإنني أتساءل فيما إذا ما كنتُ أقوم به في الشارع كان يؤذي أو يضر المجتمع. |
toplumu, hayatlarını daha iyi yönlendirmek için sorumluluk almaktan alıkoyan bu hastalığın merkezine gidelim. | TED | ودعونا نتوصل لجوهر ما يُعطلُ مجتمعنا من تولي أمر مسؤوليتكم حتى تُصبحوا مدراء حياة أفضل. |
Rus toplumu için evde kalmış bir kızım ve evlenmek için hepten ümitsizim. | TED | بالنسبة للمجتمع الروسي أنا خادمة قديمة وميئوس جدا من زواجها. |
Biz toplumu etkilemiyoruz, toplum bizi etkiliyor. | Open Subtitles | نحن لانؤثر على الجالية الجالية هي التي تؤثر علينا |
Ve sonra şu anda içinde yaşadığımız toplumu inşa etti. | TED | و , كذلك بنت المجتمعات التي نعيش بها نحن الان |
Yeni Nasyonel Sosyalist önlemler ortaya çıktı ve aralarında toplumu bozanlar için toplu kısırlaştırma da vardı. | Open Subtitles | وأقدم الحزب الإشتراكي الوطني على إدخال إجراءات غير مألوفة ومن بينها... الخصاء الجنسي لأولئك الذين يصنفون كإنعزاليين |