"tutku" - Traduction Turc en Arabe

    • العاطفة
        
    • الشغف
        
    • شغف
        
    • عاطفة
        
    • الرغبة
        
    • عاطفية
        
    • الطموح
        
    • هوى
        
    • العواطف
        
    • عاطفيّة
        
    • العاطفه
        
    • بالشغف
        
    • شغفك
        
    • شغفي
        
    • بالعاطفة
        
    Erotik çiftler tutku mumlarını ve azalmalarını da anlıyor. TED الأزواج الحميمين أيضا يفهمون أن العاطفة شموع وتتناقص.
    En iyisini yapmaktan ve çalışırken akışa sahip olmaktan gelen bir tür tutku bu. TED إنه نوع من العاطفة يأتي من فعل أفضل ما يمكن وأن تسير الأمور بتدفق عندما تعمل
    Evliliğimizde tutku yaratmak için öğretici cinayet pornosuna ihtiyacımız yok. Open Subtitles لا نحتاج الى جرائم القتل الإباحية لإيجاد الشغف في حياتنا
    tutku sizin yeteniğinizi en üst düzeyde ifade etmenize yardım eden şeydir. TED الشغف هو الأمر الذي سيجعلك تبدع التعبير الأسمى عن موهبتك
    18 yaşıma geldiğimde kitaplara derin bir tutku duyuyordum. TED حينما كنت في 18، كان لديّ شغف شديد بالكتب
    Geçici heves ve ömür boyu süren tutku arasındaki tek fark, geçici hevesin biraz daha uzun sürmesidir. Open Subtitles إن الفرق الوحيد بين النزوة و عاطفة مدى الحياة هو أن النزوة تدوم لوقت أطول
    Yoksa bu sadece yaşlı annenin dırdırına duyduğun bir tutku mu? Open Subtitles أم أنها مجرد الرغبة في إيقاف أمك العجوز عن التذمر أخيراً؟
    Zamanla bu resimler kırmızıya boyanmaya başladı, kan rengine, bir tutku sembolü olarak. TED وبمرور الوقت بدأت الصور تتلون بالأحمر، لون الدم، رمز العاطفة.
    Romantik bakış açısına göre önce tutku geliyor, sonra duyguların taşması ve sonra bütün bunlar bir şekil alıyor. TED وجهة النظر العاطفية تلك تقول أن الشغف بالشئ يأتي أولاً ثم تتدفق تلك العاطفة لتتشكَّل بطريقة ما في صورة معينة.
    Bir tutku, cinayet, arzu ve ölüm hikayesi. Open Subtitles قصة العاطفة واراقة الدماء والرغبة والموت
    İkimiz de tutku ve kötülüğün aynı uç noktalarını başka biriyle keşfedemeyeceğimizi biliyorduk. Open Subtitles كلانا كنا نعلم أننا لن نعاود نفس التطرف الذي كنا عليه في العاطفة و القسوة مع كائن من كان
    Her zaman öpücükler ve tutku istiyorum. Open Subtitles أريد القبلات الأولى ،أريد العاطفة و كل شيء
    İşte üreticilerde ilgin olan şey şudur onlar tutku ve merakla birşeyler yapmaya çalışırlar ve başarısız olmaktan asla çekinmezler. TED اذا الشيء المثير للاهتمام حول الصناع انه اننا نصنع بدافع الشغف والفضول ونحن لا نخشى الفشل.
    Ve beni hayretler içinde bırakan, görmeyi kesinlikle tahmin etmediğim şey ise bu sorunu konuştuğumuz herkeste var olan tutku ve öfkeydi. TED وما صدمني، هو شئ لم أتوقع أبدًا أن أجده، هو الشغف والغضب الذي يعتري كل من تحدثنا معه بشأن هذه المسألة.
    tutku böyle yerlerde can bulur. Hep böyle değil midir? TED الشغف والحب يعيشان هنا. أليس هذا دائماً صحيح؟
    Hayatta çok büyük bir amaç, bir tutku bulmak, muazzam miktarda bilgelik içeriyor, ve tüm enerjiyi o alana odaklamak da, ve ben bunu asla başaramadım. TED أتعلم، هنالك الكثير من الحكمة في إيجاد شئٍ عظيم، شغف في الحياة، وتصُب كل طاقتك عليه، ولم أستطع قط فِعل ذلك.
    Onların tutku diye adlandırdıkları şey, gerçek bir duygusal enerji değil dış dünyayla ruhları arasındaki çatışma. Open Subtitles إجعلهم أن يسخروا من . شغفهم لأن ما يطلقون عليه شغف , فى الواقع ليس نوعا ً من الطاقه العاطفيه
    tutku ama sadece Marquis de Sade'a uyan bir tarzda. Open Subtitles عاطفة ، نعم ، و لكن فقط من وجهة نظر الماركيز دو ساد الموقر
    Bunun sonucunda, fotoğraf bu iştah açan, tutku uyandıran ve röntgenci hale gelir. Sahip olamayacağınız şeyden, daha fazla istersiniz. TED اذا التصوير اصبح هذه المشكلة العويصة, الذي يحرض الرغبة ما لا تملكه, تريده اكثر
    Yaşlılık günlerine gelmeden önce yaşamak istediğin bir tutku! Open Subtitles آخر صيحة عاطفية لك قبل أن تستقر في أعوام التقاعد
    Bu odada öyle yoğun bir tutku var ki, tartışsanız bile, gösteriniz hakkında. Open Subtitles هناك الكثير من الطموح في هذه الغرفة حتى في مجادلاتكم، إنها حول العمل.
    Hayatımızda tutku var Open Subtitles عندنا هوى في حياتنا
    - Geçen hafta Lincoln'daki kırmızı ışıkta yaptığın tutku gösterisine ne demeli? Open Subtitles العواطف التي ظهرت على الملأ بالاسبوع الماضي؟ بمنطقة لنكولن, عند اشارة التوقف؟
    Bu cinayetler, bir tutku suçuydu. Katil kadını öldürmeye gelmişti, satıcıyı değil. Open Subtitles لقد كانت جريمة عاطفيّة لقد أتى المجرم لقتل المرأة لا المروّج
    tutku, ateş ve ter, delilik istiyorum! Open Subtitles أريد العاطفه والحراره والتعرق والجنون! الفالنتين وكيوبيد وكل هذا الهراء
    Ve onunla sevişirken gerçek ve harika bir tutku hissediyor musun en azından o an için ölüm korkunu yenebiliyor musun? Open Subtitles و عندما تمارس الجنس معها تشعر بالشغف و هل تنسى الخوف من الموت
    tutku duyduğun şey oyunculuksa ona odaklanmalısın. Open Subtitles اذا كان التمثيل هو شغفك عليك التركيز
    Düşünce, tutku, şehvet, akıl, beş kızı da benim isteklerime bağlı kılacak. Open Subtitles سيحكم تفكيري و إرادتي و شغفي و حكمتي الفتيات الخمس لاتباع رغباتي
    Tutkular arası, tutkular arası, tutku. Ben tutkular arasıyım. TED مليئة بالعاطفة، مليئة بالعاطفة، مليئة بالعاطفة، أنا مليئة بالعاطفة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus