"ulaşmanın" - Traduction Turc en Arabe

    • للوصول
        
    • لتحقيق
        
    • لنصل
        
    • للوُصُول
        
    • للاتصال
        
    • للتواصل
        
    • للنيل
        
    Çatıdan geçmeden lokomotife ulaşmanın hiç bir yolu var mı? Open Subtitles هل هناك طريقه للوصول الى القاطره بدون الصعود الى السقف؟
    Basın konferansına katılamazsın. Oraya ulaşmanın bir yolunu bulsan bile içeri giremeyeceksin. Open Subtitles لن تستطيعي المشاركة في اللقاء الصحفي حتى ولو وجدت طريقة للوصول متأخرة
    Ailem bilgisayarımı ve telefonumu aldılar ve sana ulaşmanın bir yolunu bulamadım... Open Subtitles والداي أخذوا مني حاسوبي وهاتفي ولم أستطع أن أجد طريقة للوصول إليك
    Destansı zaferleri hayal etmek istiyoruz, daha sonra insanlara destansı zaferlere ulaşmanın ne demek olduğunu göstermek istiyoruz. TED نريد تخيل فوزٍ أسطوري، ومن ثم إعطاء الناس الموارد لتحقيق ذلك الفوز الأسطوري.
    Ona ulaşmanın tek yolu atardamar sisteminden gitmektir. Open Subtitles الطريق الوحيد للوصول اليه عن طريق النظام الشريانى.
    Yüzeye ulaşmanın tek yolu iniş kapsülleri. Open Subtitles الطريق الوحيد للوصول الى السطح هو فى سنفات الهبوط.
    Belki onlara ulaşmanın başka bir yolu vardır. Open Subtitles ربما هناك طريقة أخرى للوصول إليهم طريقة أخرى؟
    Ki bu cadılara ulaşmanın yolu olabilir. Open Subtitles مما قد تكون هذه هي الوسيلة للوصول إلى الساحرات
    Fedakarlığımıza uygun bir barışa ulaşmanın tek yolu budur. Open Subtitles هو الوسيلة الوحيدة للوصول إلى سلام مُلائم لتضحياتها
    İkinci düzeye ulaşmanın yolu o hedefe çarpıp zıplamaktır. Open Subtitles الطريق للوصول إلى هناك بإصابة ذلك الهدف وتبث إليه
    İkimiz de bunun çocuğa ulaşmanın tek yolu olduğunu biliyoruz. Open Subtitles كلانا نعرف أنّه الطريق الوحيد للوصول إلى الفتى.
    Pekala. Bu duvar bizi uçuruma... itmeden önce kapıya ulaşmanın yolunu bulsak iyi olur. Open Subtitles علينا أن نجد وسيلة للوصول إلى هذا المدخل على الجانب الآخر قبل أنا يدفعنا الجدار إلى الهاوية
    Beyindeki sorunlu kısma ulaşmanın tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة للوصول للأجزاء المتأثرة من المخ
    Mutlak gerçeğe ve insanoğlunun cevap aradığı sorulara ışık tutacak kesin kanıtlara ulaşmanın bundan başka hiçbir yolu yoktu. Open Subtitles لا يوجد طريقة للوصول لحقيقة مطلقة حجة ثابتة
    Mutlak gerçeğe ve insanoğlunun cevap aradığı sorulara ışık tutacak kati kanıtlara ulaşmanın hiçbir yolu yoktu. Open Subtitles لا يوجد طريقة للوصول لحقيقة مطلقة حجة ثابتة
    Bir yeme ulaşmanın daha az zahmetli yolları vardır. Open Subtitles هناك طرق أقل إيلاماً للوصول إلى الهدف , كما تعلم
    Peki, başka şansınız yok. Başarıya ulaşmanın tek yolu bu. Open Subtitles ليس لديك خيار إنها الطريقة الوحيدة لتحقيق هدفك
    Sanırım ona ulaşmanın bir yolu var. Open Subtitles اتعلم اعتقد ان هناك طريقة اخرى لنصل اليه
    Oldukça zengin biri ve ona ulaşmanın zor olduğunu söylemişti. Open Subtitles قالَ بأنّه كَانَ a رجل غني جداً وصعب للوُصُول إلى.
    Size, hayalet adresi vermedikleri sürece site'ye ulaşmanın hiç bir yolu yok. Open Subtitles لا يوجد طريقة للاتصال بالموقع إلا إن تم منحك عنواناً غير معروف،
    Keşke ona ulaşmanın bir yolu olsaydı da söyleyeceklerimizi onu korkutmadan söyleseydik. Open Subtitles اتمنى لو أن هنالك طريقة للتواصل معها ونقول ما نريد أن نقوله بطريقة لانتوعدها فيها
    Bu adamlara ulaşmanın yolu yaptıkları şeyi açığa çıkarmak. Open Subtitles أفضل وسيلة للنيل من أمثالهم هي كشف ألاعيبهم ومايخفونه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus