Birini döverek öldüreceksen koyun uzak bir yerine gitmen yardımcı olur. | Open Subtitles | هذآ المكان بعيد عن المدينة أذآ أردتي ضرب شخص حتى الموت |
Biriyle buluşmak için bir yere ihtiyacı vardı, gözden uzak bir yere. | Open Subtitles | كان محتاجاً إلى مكان لمقابلة شخص ما ، مكان بعيد عن الأنظار |
Bağlantısı olduğunu belli etmemek için bunları göden uzak bir yerde yapmış. | Open Subtitles | هو قام ببناء و نَقل هذه الأسّلحة بعيدًا عن الأنظار لإخفاء تورطه. |
Stres'den uzak bir yürüyüş yapayım demiştim. | Open Subtitles | فقط تمشية خالية من التوتر على طول المحيط والنسيم يتخلل شعري |
Rutherford, Yeni Zelanda'nın uzak bir bölgesindendi ve bir çiftlikte büyümüştü. | Open Subtitles | كان رذرفورد من منطقة نائية في نيوزيلاندا و نشأ في مزرعة |
Neyse, uzak bir yere gidiyorlar, tek mezar kazıp ölümüne kapışıyorlar. | Open Subtitles | على أي حال , يذهبون الى مكان ما بعيد يحفرون قبر ويتقاتلون للموت |
Bu, şeytani yöneticiler tarafından uzak bir gezegenden nasıl getirildiklerini anlatıyor. | Open Subtitles | يقول بأنهم جلبوا هنا من كوكب بعيد من قبل الحكام الشريرين |
Sadece seni buradan uzak bir yere gönderirsem rahat ederim. | Open Subtitles | سأتوقف عن القلق إذا أرسلتك إلى مكان بعيد من هنا |
En fazla uzak bir kuzen türü. | Open Subtitles | إنهم جنس يقرب لنا من بعيد على أفضل تقدير |
Çünkü her şeyin bir yeri vardır, gerçeklikten uzak bir yer kendine ait bir yer hep orada olan... | Open Subtitles | لأن لكل شئ مكان، مكان بعيد عن الواقع، حيث كل شئ له مكانه، حيث كل شئ كان دائما، |
Evet. Tamam, hayatım. Bunun bebekten uzak bir gece olması gerekiyordu. | Open Subtitles | نعم , حسناً يا حبيبتي , من المفترض أن تكون هذه الليلة بعيد عن الأطفال |
İkinci adım: Geleceği olmayan o alışılmış işlerden uzak bir şekilde, rahatlık alanınızdan çıkmanızı istiyorum. | TED | ثانيًا: أريد منكم الخروج من المنطقة المريحة، بعيدًا عن العمل كاالعادة بأنه لا وجود ليوم الغد. |
Bu tür bir gezegenin oluşması için yıldızdan yeterince uzak bir mesafede ve buz için yeterince soğuk bir yer olmalı. | Open Subtitles | هذه العملية لا يمكن أن تحدث إلا على مسافة كافية بعيدًا عن النجم حيث المكان بارد بما يكفي لتواجد الجليد |
Bu konuşmayı köşeden uzak bir yerde bitirmeye ne dersin? | Open Subtitles | إذا ما رأيك أن ننهي هذه المحادثة بعيدًا عن هذه الحافة ؟ |
İlahi güç artık ne sikimse onun üstüne yemin ediyorum ki büyüden uzak bir hayat için buradan gitmek istersen, ben varım. | Open Subtitles | لكني أقسم ، بكل ماهو مقدس إن أردت أن نعيش حياة خالية من السحر ابتداء من الآن فأنا موافق بشدة |
Günümüzde, insanlardan ve anakara yırtırcılarından uzak bir adacık bulmak çok zor. | Open Subtitles | اليوم، فإنه من النادر أن تجد جزيرة صغيرة خالية من البشر ومفترسي البر الرئيسى, |
Kanada'nın uzak bir yerinde araştırmacılar Mars'ta yaşamak için hazırlıklara başladılar bile. | Open Subtitles | في منطقة نائية من كندا، يعكف الباحثون الآن على التحضير للحياة على المريخ. |
uzak bir yerlere kaybol. Bunları arkanda bırak. | Open Subtitles | ,اختفى فى مكان ما بعيد واتركى ذلك خلفك |
Baban çok uzak bir yerden geliyor ve orada kalması gerekirdi. | Open Subtitles | والدك اتى من مكان بعيد جداً وكان عليه ان يبقى هناك |
Çok uzak bir kasabadaki Halk bile onu duyarmış | Open Subtitles | و كان القوم بالبلدة من بعيد يسمعونه |
Beni, doğum günümde öldürme planlarını yaptığın uzak bir yere mi götürüyorsun? | Open Subtitles | هل تصطحبني إلى موقع بعيد حيث تخطط لقتلي لأجل عيد ميلادي؟ |
Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة للبحث عن شئ ليس هنا |
Israel Keyes, silah doğrultarak bir karı kocayı kaçırmış arabaya bindirip uzak bir yere götürmüş ve kadının önünde kocasını öIdürmüştü. | Open Subtitles | إزرائيل كيز إختطف زوجا و زوجته بتهديد السلاح وضعهما بسيارة و أخذهما لمكان ناءٍ و من ثم قتل الزوج أمام الزوجة |
Ahmak yabancı için uzak bir mesafe ama sen yaparsın. | Open Subtitles | هو بعيد بالنسبة للأجنبي الغبي لكن ليس بالنسبة لك. حاول |
Fırtınanın dinmesini ağaçlardan uzak bir yerde beklemek gerekir. | Open Subtitles | نحن يجب أن ننتظر خارج هذه العاصفة في مكان ما بعيدا عن الأشجار. |
Onu zarar görmemesi için yeterince uzak bir yere götüreceğiz. | Open Subtitles | ..سأخذها لمكان بعيد ..وسابقيها بعيدة عن أي آذى |
Teyzemin ayrıldığı yeğeninin uzak bir kuzeni. | Open Subtitles | إنه ابن عم بعيد لإبن أخ خالتي وقد انفصل مرتين |