yılda bir, biranın durmadan aktığı bu yere gelmeyi severiz | Open Subtitles | مرة في العام نحب ان نعوم في جعة بلا نهاية |
yılda bir, biranın durmadan aktığı bu yere gelmeyi severiz | Open Subtitles | مرة في العام نحب ان نعوم في جعة بلا نهاية |
yılda bir kere benimle olması, bana yeter de artar bile. | Open Subtitles | إمتطائي مرة واحدة في السنة هي أكثر من كافية بالنسبة لي |
Çünkü, yılda bir kere olur ve kızlar bu geceyi içlerindeki gerçek ruhlarını serbest bırakmak için kullanırlar. | Open Subtitles | انها الليله الوحيدة في السنه التي تعودت الفتيات فيها ان تطلق العنان للعاهرة التي بداخل كل منهن |
Masanı yılda bir defadan fazla temizleseydin bulabilirdin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا إذا نظّفتَ منضدتَكَ أكثر مِنْ مرة كل سَنَة. |
Senin için yılda bir olan benim için her gün demek. | Open Subtitles | مرة واحد في العام بالنسبة لكم لكنه كل يوم بالنسبة لي |
Yaptıkları en ilginç şey yılda bir akşam yemeği daveti verip birbirlerinin sırtına vurup film yıldızlarıyla fink atmak. | Open Subtitles | والشيء الوحيد المثير الذي يفعلونه هو إقامة حفلة عشاء كبيرة مرة في العام. حيث يربتون على ظهور بعضهم البعض |
Bana orada olup yılda bir milyar dolar kazanacağınızı söylüyorsanız -- bu inanılır değil. Yani iki taraf da olması lazım. | TED | و إخباري بأنك ستكون موجودا لتحقيق مليار دولار في العام -- هذا غير قابل للتصديق. لذا يجب أن يستوفي الأمر الجانبين. |
Zengin dullara olan düşkünlüğü yılda bir milyon Frank kadar para kazandırdı. | Open Subtitles | طيشه مع الأرامل الثريات قد أسفر عن أقل من مليون فرانك في العام |
yılda bir kere benimle olması, bana yeter de artar bile. | Open Subtitles | إمتطائي مرة واحدة في السنة هي أكثر من كافية بالنسبة لي |
yılda bir kez domuz çıkıyor. İçeride daha başka olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | نحن نحصل على لحم الخنزير مرة واحدة في السنة أنا أعلم أنه لديك المزيد هناك |
yılda bir kez yıkanmalıdır. | Open Subtitles | الرجل النبيل يجب علي الاستحمام لمرة واحدة في السنة على الاقل |
yılda bir kez güneş batıyor orada. Onu görene kadar güzelliğin ne olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | المكان رائع هناك هل تعلم هناك غروب واحد في السنه |
- Ceket Günü yılda bir kere olur. | Open Subtitles | مع ذلك، يوم سترةِ يَجيءُ لكن مرة كل سَنَة. |
- yılda bir - Tüm Paris'i altüst ederiz | Open Subtitles | نقلب باريس رأسا علي عقب يا له من ملك |
Son 10 yılda bir sürü adamın hapse tıkılmasına yardım etti. | Open Subtitles | ساعدت والدتي في القبض على عشرات الأشخاص في السنوات العشرة الماضية |
Her altı yılda bir falan bir tartışmayı kazanırım. | Open Subtitles | أَرْبحُ حجّةً كُلّ ستّ سَنَواتِ أَو لذا. |
Her yıl yada bir kaç yılda bir yeni bir enfeksiyon hastalığı oluşup yok oluyor. | TED | أمراض معدية جديدة تظهر, أو تعود للظهور كل بضعة أعوام. |
Ondan sonra da hayatımı yılda bir milyon kişiyi kurtarmaya adadım. | TED | ومن ثم قررت أن أُسخر حياتي لكي أنقذ مليون شخص كل عام |
Sonuçta bu yaşananlar dünyanın başına 4 milyar yılda bir kere geldi. | TED | في النهاية، الأمر قد حدث على الأرض مرة في 4 مليارات سنة. |
yılda bir gün durmadan bize gülecek ve kemiklerimizi titretecek. Geri dönüştürülmüş idrar. | Open Subtitles | يوم واحد بالعام ، بإنها سوف تضحك وتضحك وتهز مؤخرتها |
En azından yılda bir kez kalabalık oluyor. | Open Subtitles | على كلِ ، الفندق يمتلئ في يوم واحد في السنة |
Kırk yılda bir. | Open Subtitles | مرة واحدة في كل قمر أزرق |
Yani, seni sadece yılda bir kez görüyorum, bu yüzden direk konuya gelsem de olur. | Open Subtitles | أنا أراك مره واحده بالعام لذا سأستغل الفرصه |
Fiji'de Fosforlu yosunlar yılda bir kez suyun yüzeyine çıkıp, | Open Subtitles | لديهم في فيجي طحالب مشعة بلون قوس القزح تطفو على سطح الماء مرة كل عام |