| 12 yıl boyunca ödünç bir zaman ve bir başkasının hatıralarıyla yaşadın. | Open Subtitles | أنت عشت فى زمن مستعار و ذكريات شخص آخر قرابة 12 عاما |
| 20 yıI boyunca bizden farklı bir hayat yaşadın. çocuğumuz öldü. | Open Subtitles | قد عشت حياةً مختلفةً لمدة عشرون سنةً, وفى النهاية ابننا ميت |
| altı ayda yaşamını değiştiren üç şey yaşadın: hamilelik, muazzam zafer, aşık olmak. | TED | لقد مررت بثلاثة أشياء غيّرت حياتك خلال فترة ستة أشهر: حملٌ، وفوزٌ كبير، ووقعتِ في الحبّ. |
| Belki sen zevkli bir hayat yaşadın ama benim için kazmaktan iyi bu. | Open Subtitles | - ربما كنتي تعيشين حياه فمه و لكن بالنسبه لي فقد كنت احفر |
| ve bahse girerim ki gerçek bir av kulübesinde de yaşadın, değil mi ? | Open Subtitles | وراهنت على انكِ عشتِ في بيت خشبي أليس كذلك؟ |
| Travmatik bir olay yaşadın. | Open Subtitles | مررتِ بمأساة صادمة، وتحاولين طيلة الـ 3 سنين الماضية استيعابها |
| İki kendini düşünen iki harika sanatçının... kızı olmanın bütün sıkıntılarını yaşadın. | Open Subtitles | لقد عانيت من كلّ الكوارث .. لأنكأبنه. لإثنان منغمسان في ملذات .. |
| Hep iyi insanların arasında yaşadın. Erkeklerin nasıl olabileceğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | لقد عشتي دائماً بين أُناس طيبين ولا تدركي ما قد يفعله الرجال |
| Uzun bir süre Ülkenden uzak yaşadın, Ne elde ettin? | Open Subtitles | لقد عشت في الخارج لفترة طويلة , ما كنت وجدت؟ |
| O kadar çok hayat yaşadın ki kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم، لقد عشت بعدة ارواح، وانا لا اعلم من تكون |
| Pislik içinde öyle uzun yaşadın ki, başka birşeyi anlayamıyorsun. | Open Subtitles | فقد عشت في الوحل زمناَ طويلاً ويصعب عليك فهم شيء آخر |
| Geçen şu 12 yılda yaşadın Holden. | Open Subtitles | أنت عشت حياة أخرى في الـ 12 عامًا يا هولدن |
| Uzun bir zaman yaşadın. Seni seven bir ailen oldu. | Open Subtitles | وتقول لا بأس ، لأنك عشت مدة طويلة ولديك عائلة تحبك |
| Ağır bir darbe yaşadın Niles ve şu anda ciddi bir inkâr dönemine girdin. | Open Subtitles | لقد مررت بتجربة درامية جداً وأنت غارق في الإنكار هنا |
| Paylaşmadığın birçok şey yaşadın. | Open Subtitles | مررت بالكثير من الأمور بالحياة وليس لديك شيء لتشاركني به |
| Çok zor şeyler yaşadın, biliyorum; ama söz veriyorum, en kötü kısmını atlattık. | Open Subtitles | أعرف أنك مررت بالكثير لكن أعدك أننا تعدينا المرحلة الصعبة |
| Bu adamla koca bir yıl yaşadın ve bu süre zarfında işe yarar bir tek fotoğraf bile alamadık. | Open Subtitles | تعيشين مع رجل لمدة سنة كاملة. وخلال كل تلك الفترة لا نحصل على أي صورة قابلة للاستخدام. |
| İnsani derinde benim yaşadığımdan iki kat daha fazla yaşadın. Bunca zamandır duygularını bastırarak burada kaldın. | Open Subtitles | عشتِ في جلدِكِ البشريّ ضعفي ما عشت، كنتِ هنا تغلين ببطئ بالمشاعرِ الانسانيّة طوال الوقت. |
| Olabilecek en kötü iki deneyim. Ve sen bunları saniyeler içinde yaşadın. | Open Subtitles | وهاتين من أكثر التجارب إيلاماً التي قد نتعرّض لها ولقد مررتِ بكلتيهما خلال ثواني |
| Alt tarafı bir tane kötü deneyim. Sadece tek bir kötü deneyim yaşadın. | Open Subtitles | بسبب تجربة سيئة ، هذا كل شيئ لقد عانيت تجربة سيئة |
| Çünkü elinin yetebildiği her şeyi zorla alarak yaşadın sen. | Open Subtitles | لأنك عشتي حياتك تستولين على كل ما أمكنكِ وضع يديكِ عليه |
| Ve bu katilin eserleriyle yüzleştiğinde zihnin kaçmak istedi ve zaman boşluğu yaşadın. | Open Subtitles | وعندما واجهت إنجازات ذلك القاتل شعر عقلك بحاجة ماسة للهروب وفقدت الإحساس بالزمن |
| V ile nasıl bir şey yaşadın ya da yaşayanı tanıdın mı bilmem; ama alelade bir uyuşturucu değil. | Open Subtitles | أنا لا أدري ما هي التجربة التي مررتي بها مع الدم، أو إذا ما كنتِ قد عاشرت شخصا ما يتعاطاه، ولكنه ليس مجرد عقار، |
| Sanırım bununla tek başıma başa çıkacağım. Yeterince şey yaşadın zaten. | Open Subtitles | شكراً لكَ ، أظن أنـّي سأعانى من هذا وحدي ، أنتَ قد مررتَ بمَ يكفي. |
| Onunla birkaç yıl yaşadın ama artık sadece eski karın. | Open Subtitles | عشتَ معها سنوات عديدة, والآن هي ببساطة زوجتك السابقة. |
| Yoksa gidip hayatını sonuna kadar yaşadın mı? | Open Subtitles | أم أنّك خرجت وعشت حياتك وتنعّمت بكلّ ما فيها وحسب؟ |
| Tamam, sadece son zamanlarda oldukça şey yaşadın ve hislerin oldukça karışık. | Open Subtitles | حسنا , أنا فقط أقول لقد خضت الكثير مؤخرا وتعاملت مع مشاعر متضاربة |
| Diğer tekliflere göre bir avantajın var, sen orada yaşadın. | Open Subtitles | عِنْدَكَ فائدةُ على العروضِ الأخرى؛ عِشتَ هنا. |
| Bizimle sadece bir yıl yaşadın. Babam hakkında ne bilirsin ki? | Open Subtitles | سنة واحده عشتها معنا, ما الذي تعرفه عن والدي |