"yaşamamız" - Traduction Turc en Arabe

    • نعيش
        
    • نحيا
        
    • لنعيش
        
    • عيش حياتنا
        
    • عيشنا
        
    Her yeni gün, çok az zamanımız kaldığı ve ölenlere saygımızı göstermek için, hayatlarımızı dolu dolu yaşamamız gerektiği gerçeğiyle yüzleşiriz. Open Subtitles اننا كل يوم نقابل نفس الحقيقة , ان حياتنا هنا قصيرة ولتشريف السابقين , يحب ان نعيش حياتنا على اكمل وجة
    Ama bu gezegende yeni yerler keşfetmek istiyorsak, orada yaşamamız gerekir. TED ولكن إذا أردنا أن نستكشف نهايات حدود هذا الكوكب، علينا أن نعيش هناك.
    En büyük problem hakikat ötesi bir dünyada yaşamamız değil; veri-ötesi bir dünyada yaşamamız. TED المشكلة الكبرى هي ليست أننا نعيش في عالم ما وراء الحقيقة هي أننا نعيش في عالم ما وراء البيانات
    Başpiskopos bize uyum ve barış içinde yaşamamız için Tanrı önünde yemin ettirdi. Open Subtitles اهل العاصمة قالوا انهم اقسموا للرب اننا سوف نعيش في سلام وانسجام.
    yaşamamız için bir neden olduğuna inanıyorum... ve gitmemiz için de. Open Subtitles عليَ أن أُؤمِن أنَ هُناكَ سببٌ لكوننا نحيا... و سببٌ لمُغادرتنا
    Yabancıların bize nasıl yaşamamız gerektiğini söylemelerinden hoşlanmayız. Open Subtitles لا نسمح للدخلاء أن يقرروا كيف نعيش حياتنا
    Beraber yaşamamız, müşterek danışmanlık yapmamız. Open Subtitles نحن.. نعيش معاً مجدداً, أن نكون مستشارتين مقيمتين شريكتين.
    Tekrar barış içinde yaşamamız için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه هى الطريقُة الوحيده و بعدها نحن سنكون قادرين ان نعيش حياتنا بسلام ثانيةً.
    ..her biriyle nasıl savaştığımız ve sefalet içinde yaşamamız... O bunların hepsini eğlenceli bulur. Open Subtitles الطريقة التي نعيش بها بالحرب والفقر المدقع، كل هذا يجده مسليا
    Ama bu şekilde yaşamamız hiç güzel değil. Open Subtitles لكن الطريقة التي نعيش بها ليست جميلة أبدا
    # KUZGUNLAR, QUENTIN FIELDS'IN NUMARASINI EMEKLİYE KALDIRIYOR # ...çok az zamanımız kaldığını ve ölenlere saygımızı göstermek için hayatlarımızı dolu dolu yaşamamız gerektiği gerçeğiyle yüzleşiriz. Open Subtitles وقتنا هنا قصير ولتشريف السابقين يجب ان نعيش حياتنا
    EUN Won ve benim beraber yaşamamız muhtemelen seni rahatsız ediyordur. Open Subtitles أون لي وون وأنا نعيش مع بعض لذلك أتيت لتحدث معك ..
    Hayatımızı günü gününe yaşamamız gerekir diyorlar. Open Subtitles يقولون أنه من المفترض أن نعيش حياتنا كل يوم بيومه
    Belki hepimiz yalnız öleceğiz ama bu yalnız yaşamamız gerektiği anlamına gelmiyor. Open Subtitles ربما نحن بالفعل نموت وحيدين ولكن هذا لا يعني أنه علينا أن نعيش كذلك
    Hayatlarımızı nasıl yaşamamız konusunda tavsiyeler verip durur. Open Subtitles لتخبرنا بكل لطف كيف ينبغي لنا أن نعيش حياتنا
    O zamandan beri, kendimizi bizim kurtarmamız gerektiğine inanırım ve yapabiliyorken yaşamamız gerekiyor. Open Subtitles منذ ذلك الوقت لقد عرفت يجب علينا أن ننقذ أنفسنا ويجب علينا أن نعيش عندما نستطيع
    Öyleyse öğretici suç dramaları olmadan yaşamamız gerekecek sanırım. Open Subtitles حسنٌ، أعتقد أنّنا يجب أن نعيش من دون دراما الجرائم التعليميّة
    Gidip normal bir hayat yaşamamız gerektiğini söyleyen sendin. Open Subtitles أنتِ من قلتِ بأننا يجب أن نذهب بعيداً نعيش حياةً طبيعية
    Bacaklarımızı kullanamadan yaşamamız gerekse bile. Open Subtitles حتى إن كان معنى هذا أن نحيا بدون أن نستخدم أي طرف من أطرافنا
    Kendi hayatımızı yaşamamız için annene bir galibiyet verebileceğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتِ لو أنكِ تعطين أمكِ فوز واحد سوف نكون أحرار لنعيش حياتنا
    Hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiğini anlatan.. Open Subtitles الذين كان من المُفترض عليهم إخبارنا كيفية عيش حياتنا
    Birlikte yaşamamız konusunda için rahat, değil mi? Open Subtitles ألا تزالين موافقة على عيشنا سوياً تحت سقف واحد؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus