Tek Yaptığım şey bu kuruluşu ve Hank'in adını onurlandırmaktı. | Open Subtitles | كل ما فعلت هو جلب الفخر لهذة المنظمة لهذا الإسم |
Yaptığım şey düşük frekansları kırmızıyla, en yüksek frekansları maviyle ve ortancaları yeşille renklendirmekti. | TED | ما فعلت هو أني لوّنت الترددات المنخفضة بالأحمر والترددات العالية بالأزرق، والترددات المتوسطة بالأخضر. |
Peter, Yaptığım şey kanun dışı. Ordu kariyerimi bitirir. | Open Subtitles | الان بيتر مافعلته غير قانونى ويدمر مستقبلى فى الجيش |
İnan bana Yaptığım şey o adamın görebileceği en merhametli sondu. | Open Subtitles | ثِق بي حينَ أخبِرك أنَّ ما فعلتُه أهداه أرحَمَ نهاية قد يلقاها. |
O sahadan çıktığımda ve herşey zorlaşmaya başladığında, tek Yaptığım şey seni düşünmek. | Open Subtitles | عندما اخرج من هنا ينقلب حالي كُلّ ما افعله هو التفكير بكِ |
Bak, Yaptığım şey yanlış biliyorum, fakat arkamı dönebileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | أعلم ان ما فعلته كان خطأ لكنك الوحيد الذي يستطيع القيام بذلك |
Benim tam olarak Yaptığım şey, Obama'nın hitap videolarını 14 saat boyunca bilgisayara izletmek. | TED | وما فعلته بالضبط هو ترك الكومبيوتر يشاهد 14 ساعة من لا شيء سوى باراك أوباما وهو يلقي خطابات. |
Yaptığım şey, tam olarak siz Konoha ninjalarının istediği şey değil mi? | Open Subtitles | أليس ما أفعله هو بالضبط ما يريده كل نينجا كونوها طوال الوقت؟ |
Yaptığım şey için özür dilerim. Yardıma ihtiyacım vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا آسف علي ما فعلت لم أكن اعلم ما عليَ فعله |
Yaptığım şey için kendimi bağışlayacağım. | Open Subtitles | لنفعلها سأغفر لنفسي ما فعلت هل أنت جاهز؟ |
Görüşmeyi kolaylaştırmak için Yaptığım şey haricinde konuştuğumuz her şeyi bir kenara bırakabilir miyiz? | Open Subtitles | لتسهيل تلك المحادثة أيمكننا تجاهل خيال أننا نتحدث عن أي شئ آخر سوى ما فعلت بكِ؟ |
Şunu anlamalısınız ki, Yaptığım şey zorunluluktan kaynaklanıyordu. | Open Subtitles | ؟ يجب عليك أن تفهم أن مافعلته كان بدافع الضرورة |
Yaptığım şey yüzünden hayatını ne kadar zorlaştırdığımı biliyorum. | Open Subtitles | اعلم كم اصبحت حياتك صعبة بسبب مافعلته لا استطيع اعادة الوقت |
Yaptığım şey belki yaptığım en kötü şeydi. | Open Subtitles | ما فعلتُه ربّما يكون أسوأ شيء فعلتُه على الإطلاق |
İnan bana Yaptığım şey o adamın görebileceği en merhametli sondu. | Open Subtitles | ثِق بي حينَ أخبِرك أنَّ ما فعلتُه أهداه أرحَمَ نهاية قد يلقاها. |
- En başta benimle kontrol etmeliydin. - Yaptığım şey bu zaten. | Open Subtitles | 'كان يتوجب عليك ان تسأليني في البداية هذا ما افعله الآن |
Çünkü aslında Yaptığım şey şirketin yarım milyon dolar tasarruf etmesini sağlamak olmuştu. | Open Subtitles | لأنه في الحقيقة ما فعلته كان أني وفرت للشركة نصف مليون دولار لهذا |
Yaptığım şey... sonsuza kadar unutulmayacak | Open Subtitles | وما فعلته سيكون 000 مُربكا 000 ومدروس 000 |
Ve ayrıca 15 yaşında bir çocuğum olduğu için tek Yaptığım şey yemek pişirmek, yemek pişirmek ve yemek pişirmek. | TED | وبما أنه لدي ابنٌ في الـ ١٥ من العمر ، فكل ما أفعله هو الطبخ ، والطبخ ، والطبخ. |
Yeminli ifaden için Yaptığım şey için... Sen iyi misin? | Open Subtitles | ما قلته تحت القسم, و ما فعلتهُ أنك بخير هناك؟ |
Muhtemelen en iyi Yaptığım şey. | Open Subtitles | على الأرجح أنها أفضل شيء أفعله. |
Öncelikle kendimi savunmak adına şunu söyliyeyim,o Yaptığım şey sadece bir şakadan ibaretti | Open Subtitles | في البداية, لو امكنني الدفاع عن نفسي كل ما فعلته هو اخبارها نكته |
"Yaptığım şey için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسف على مافعلت |
Yaptığım şey için benden nefret etseler de, bunun için geliyorlar. | Open Subtitles | انهم يكرهون لي ما أفعل. ولكنها تأتي لهذا، |
İyi Yaptığım şey yapmak ve yaptığım işi iyi yaptığımın bana hatırlatılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد عمل أشياء التي ارى فيها انني جيد انا بحاجة لأن يذكرني احد بأن ما اقوم به جيد |
Bir resmi onarırken Yaptığım şey gibi. | Open Subtitles | مثل ما سأفعله اذا أردت استعادة لوحة |
Onu emniyetli bir şekilde indirmek için Yaptığım şey, kar içerisinde delik açmak, oraya oturmak ve kendimi emniyete almaktı. | Open Subtitles | حقا لوضع ركيزة لأنزاله منها أمر محير ما فعلتة هو قطع جزء من الثلج و الجلوس به و أدعم نفسي |