Maddi yönden beni zengin etmiyor, ama, bilirsiniz, yaptığım iş bu. | Open Subtitles | حسنا، هذا العمل لم يجعلني غنيا، لكن، كما تعملموا، هذا ما أفعله |
Ama o zamana kadar yaptığım iş hiçbir zaman, zaman kaybı değil. | Open Subtitles | ولكن حتى ذلك الحين فكل ما أفعله ليس مضيعه للوقت وإنما أقوم به لسبب معين |
Rakamlarla savaşıyorum. yaptığım iş bu. | Open Subtitles | إن المعارك التي أحارب بها هي بالأعداد هذا ما أفعله |
Biliyorsun, Yarbay, onun gibi biri benim yaptığım iş için biçilmiş kaftan olurdu. | Open Subtitles | أتعلم أيها العقيد, هناك شخص ستكون له منفعة كبيرة من العمل الذى أقوم به |
Uzun zaman geçtiğini biliyorum ama yaptığım iş önemliydi. | Open Subtitles | أعلم انه مضى وقت طويل ..لكن العمل الذي كنت أعمله كان هاماً |
yaptığım iş sebebiyle polisle sürekli iletişim halindeyim. | Open Subtitles | .... وفي مجال عملي أكون على إتصال قانوني مع الشرطة |
Bulmacalar benim yaptığım iş, yapabildiğim tek iş. Benim de kocam öldürüldü. | Open Subtitles | كل ما أقوم به هو الألغاز, و هذا كل ما يسعني فعله |
Bu benim her gün yaptığım iş. | Open Subtitles | وأحاول بجديّة أن لا أخذ موقفاً منكِ فهذا ما أفعله طوال اليوم, ولكل يوم |
Bu her gün yaptığım iş. Bu kıyafetlerde hiç leke yok | Open Subtitles | ذلك ما أفعله كل يوم لم يكن هناك لطخة على تلك الثياب. |
Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum. - Ben bir satış görevlisiyim, benim yaptığım iş bu. | Open Subtitles | ـ لا أعلم عما أنت تتحدث ـ أنا رجل مبيعات، هذا ما أفعله |
Şimdi yaptığım iş ajanları eğitmek. | Open Subtitles | فكما ترين، ما أفعله الآن هو أنني أدرب عملاءاً. |
Boktan şeyleri umursamıyorum... çünkü yaptığım iş önemli. | Open Subtitles | أجل، لكنني أتحمل الهراء لأن ما أفعله مهم |
Bakın size gerçeği söylemedim çünkü yaptığım iş gizli. | Open Subtitles | لم يكن بإمكاني إخباركم بالحقيقة لأن ما أفعله سري. |
- yaptığım iş sorun değilmiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | ــ تتظاهر بأنك لا تمانع ما أفعله |
ÖIümümden sonra yaptığım iş kendimi daha önce imkânsız olan taktiksel durumlara sokmamı da içeriyor. | Open Subtitles | العمل الذى أقوم به من أن عميت شمل إدخال نفسى فى فى حالات تكتيكية لم تكن ممكنة من قبل |
Aynı benim yaptığım iş gibi. | Open Subtitles | هذا هو نفس العمل الذى أقوم به |
İçimde bir hava boşluğu vardı. Ve yaptığım iş... | Open Subtitles | و العمل الذى أقوم به... |
yaptığım iş ne kimseyle bir iletişime ne de bir ilişkiye müsaade ediyor. | Open Subtitles | العمل الذي أقوم به، يعني لا إتّصالات، لا علاقات لأيّ شخصٍ. |
Hayır, efendim. Sizin için, burada, yaptığım iş, iyi bir işti. | Open Subtitles | لا يا سيدي، العمل الذي قمت به من أجلك هنا عمل جيد |
Biliyorum mantıklı gelmediğini ama burada yaptığım iş önemli. | Open Subtitles | أعلم أن هذا قد لا يبدو منطقياً، ولكن العمل الذي أؤديه هنا مهم. |
yaptığım iş sebebiyle polisle sürekli iletişim halindeyim. | Open Subtitles | وفي مجال عملي... .. ـ |
Benim yaptığım iş bilgileri organize etmektir. | TED | ما أقوم به هو تنظيم المعلومات، فأنا مصمم رقمي. |